STEREOGRAFİK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

STEREOGRAFİK harflerini içeren 6 harfli 51 kelime bulunuyor. 6 harfli STEREOGRAFİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

GOFRET17, GRAFİK16, GRAFİT16, SEFİRE13, SEFERİ13, TASRİF13, TEKSİF13, TEFSİR13, EGOİST12, FİRKAT12, FERTİK12, REFİKA12, TERFİK12, TRAFİK12, TARİFE12, TEKFİR12, TEFRİK12, TASGİR11, KARGİR10, ASORTİ8, ESKORT8, İSKOTA8, KORİST8, KOSTER8, KASTOR8, OTARSİ8, REOSTA8, ASETİK7, ASKERİ7, AKTRİS7, EROTİK7, ERTESİ7, ESARET7, ESATİR7, EKSERİ7, EKSTRA7, EKSTRE7, İSKETE7, İSTEKA7, KESRET7, SİRKAT7, SEKTER7, TEORİK7, TAKSİR7, TEKSİR7, EKARTE6, KRATER6, KRİTER6, TAKRİR6, TEKRİR6, TEKRAR6

EKARTE (Kelime Kökeni: Fransızca écarté)

[sıfat]

  • `Saf dışı etmek, konu dışında tutmak` anlamındaki ekarte etmek, saf dışı edilmek, konu dışında tutulmak` anlamındaki ekarte olmak birleşik fiillerinde geçen bir söz

KRATER (Kelime Kökeni: Fransızca cratère)

[isim]

[jeoloji]

  • Yanardağ ağzı

Birleşik Kelimeler: krater gölü

KRİTER (Kelime Kökeni: Fransızca critère)

[isim]

  • Ölçüt

TAKRİR (Kelime Kökeni: Arapça taḳrīr)

[isim]

[eskimiş]

  • Yerleştirme, yerleştirilme
  • Anlatma, ders verme

    Dersi kitaptan mı takip ediyorlar yoksa takrirden mi? - Haldun Taner

  • Önerge

[hukuk]

  • Tapu dairesinde taşınmaz malını başkasına sattığını veya ipotek ettiğini söyleme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • takrir etmek
  • takrir vermek

TEKRİR (Kelime Kökeni: Arapça tekrīr)

[isim]

  • Tekrar etme, yeniden söyleme

[edebiyat]

  • Bir yazıda, bir şiirde sözü veya kavramı anlatımı pekiştirmek amacıyla sık sık tekrar etme sanatı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tekrir etmek

TEKRAR (Kelime Kökeni: Arapça tekrār)

[isim]

  • Aynı olayın, işin, hareketin yeniden ortaya çıkışı, tekrarlanması

    Gerçi hayat kitaba sığmayacak kadar geniştir fakat tekrarlarla doludur. - Ahmet Haşim

  • Bir konuşma veya yazıda aynı düşünceyi, kelimeyi birçok defa söyleme

[zarf]

  • Bir daha, yine, yeniden, gene

    Sonra masaya oturarak mikroskopla bir müddet çalışır, tekrar notlara bakar. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tekrar etmek

Birleşik Kelimeler: tekrar tekrar

ASETİK (Kelime Kökeni: Fransızca acétique)

[sıfat]

[kimya]

  • Sirkeyle ilgili, sirkeyle aynı özellikleri taşıyan

Birleşik Kelimeler: asetik asit

ASKERÎ (Kelime Kökeni: Arapça ʿaskerī)

[sıfat]

  • Askerlikle ilgili, askere özgü

    Sonra subay salonunda, askerî sorgu yargıcının karşısına çıkardılar. - Nazım Hikmet

Birleşik Kelimeler: askerî ambargo, askerî ataşe, askerî güç, askerî hastane, askerî inzibat, askerî kaput, askerî rüştiye

AKTRİS (Kelime Kökeni: Fransızca actrice)

[isim]

[sinema]

[tiyatro]

  • Kadın oyuncu

    Matmazel, sizin mükemmel bir aktris olduğunuzu işitiyorum. - Peyami Safa

Birleşik Kelimeler: başaktris

EROTİK (Kelime Kökeni: Fransızca érotique)

[sıfat]

  • Cinsel duyumlar veya onlara bağlı olan duyumların uyandırdığı duygu ve coşkularla ilgili olan, kösnül, şehvani, şehevi, erosal

ERTESİ

[sıfat]

  • Bir günün, haftanın, ayın, mevsimin, yılın ardından gelen (gün, hafta, ay, mevsim, yıl), ferdası

    Yine ömründe bir kez bile tiyatroya gitmemiş olan babamı ertesi hafta annem hazırladı. - Adalet Ağaoğlu

Birleşik Kelimeler: ertesi gün hapı, ertesi sabah hapı

ESARET (Kelime Kökeni: Arapça esāret)

[isim]

  • Kölelik, tutsaklık, esirlik

    Esaretimin geri kalan müddetini bu ümitle geçirmeye başladım. - Ahmet Midhat

  • Boyunduruk

    İlim ve teknik bugün insanı tabiatın esaretinden kurtaran çeşitli vasıtalar icat etmiştir. - Mehmet Kaplan

[mecaz]

  • Hâkimiyet altında bulunma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • esarette kalmak

ESATİR (Kelime Kökeni: Arapça esāṭīr)

[isim]

[eskimiş]

  • Tarih öncesi tanrılarının efsaneli serüvenlerini anlatan ve bir topluluğun duygularını, anlayışını ve özlemlerini göstermesi bakımından değeri olan hikâyeler, mitoloji

    Kafamı rüya ve esatirden temizlemek, istiklallerin en güç elde edileni olan fikir istiklaline erişmek için değil mi? - Reşat Nuri Güntekin

EKSERİ (Kelime Kökeni: Arapça eks̱erī)

[zarf]

[eskimiş]

  • Genellikle

    Ekseri kocaya varmamış kızlarda olduğu gibi Gülsen'de de tatsız bir bedbahtlık vardır. - Reşat Nuri Güntekin

EKSTRA (Kelime Kökeni: Fransızca extra)

[sıfat]

  • En iyi, üstün nitelikli

    Ekstra un.

[zarf]

  • Fazladan, alışılan ve gerekenden başka, ek olarak

    Ekstra yatak ücreti almadılar.