STEREOFONİ Harflerini İçeren 3 Harfli Kelimeler

STEREOFONİ harflerini içeren 3 harfli 30 kelime bulunuyor. 3 harfli STEREOFONİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Stereofoni ile başlayan 3 harfli kelimeler. İçinde Stereofoni olan 3 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

FOS11, SOF11, FON10, FES10, SİF10, EFE9, FİT9, FİN9, FER9, FEN9, TEF9, ONS5, SON5, TOS5, İRS4, NOT4, ROT4, SİN4, SİT4, SEN4, SER4, SET4, TON4, TOR4, ETİ3, NET3, RET3, TEN3, TER3, TİN3

ETİ

[isim]

[tarih]

  • Hitit

NET (Kelime Kökeni: Fransızca net)

[sıfat]

  • Bütün çizgileri belirgin olan, gözün bütün ayrıntılarıyla algılanan, iyi görünen
  • İyi duyulan (ses)
  • Kesintilerden sonra geri kalan miktarda olan, safi

    Bin beş yüz net veriyorlardı, vergi, sigorta çıktıktan sonra. - Haldun Taner

[mecaz]

  • Açık seçik olan, anlaşılmaz yanı bulunmayan

    Hayatını didik didik etmek, son beş altı yıllık çizgisini net olarak ortaya çıkarmak istiyordu. - Tarık Buğra

Birleşik Kelimeler: net resim, net ücret

[isim]

[spor]

  • Tenis, masa tenisi gibi oyunlarda servis atışlarında topun karşı sahaya geçerken fileye değdiğini belirtmek için kullanılan bir söz

RET (Kelime Kökeni: Arapça redd)

[isim]

  • Uygun bulmama, geri çevirme, kabul etmeme

    Dostundan ve ötekilerden kuvvetli bir ret bekliyordu. - Peyami Safa

  • Aile bireylerinden birinin sorumluluğunu üstünden atma, varlığını tanımama, aileden saymama

    Evlatlıktan ret.

Birleşik Kelimeler: reddedilmek, reddetmek, reddeylemek, reddihâkim, reddimiras, reddolunmak

TEN (Kelime Kökeni: Farsça ten)

[isim]

  • İnsan vücudunun dış yüzü, cilt

[eskimiş]

  • Vücut

Birleşik Kelimeler: ten fanilası, ten rengi

TER

[isim]

  • Derinin gözeneklerinden sızan, kendine özgü bir kokusu olan, yapışkan, renksiz, tuzlu sıvı, arak (I)

    O kadar sırsıklam ter içinde idi ki cesaret edemedi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ter alıştırmak
  • ter atmak
  • ter basmak
  • ter boşanmak
  • ter dökmek
  • tere batmak
  • terini soğutmak

Birleşik Kelimeler: ter bezi, alın teri, ayak teri, ecel teri

TİN

[isim]

[ruh bilimi]

  • Ruh

[felsefe]

  • Birtakım fizikötesi kurucularının, gerçeği ve evreni açıklamak için her şeyin özü, temeli veya yapıcısı olarak benimsedikleri madde dışı varlık

İRS (Kelime Kökeni: Arapça irs̱)

[isim]

[eskimiş]

[biyoloji]

  • Kalıtım

NOT (Kelime Kökeni: Fransızca note)

[isim]

  • Bir şeyi hatırlamak için yazılan kısa yazı

    Kitaplardan birinin kenarına bir not yazmışsın. - Reşat Nuri Güntekin

  • Okullarda öğrencinin dersle ilgili bilgi ve beceri düzeyini göstermek üzere öğretmenlerce verilen sayı, derece

[mecaz]

  • Bir şeyin niteliği üzerine edinilen kanı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • not almak
  • not atmak
  • not düşmek
  • not etmek
  • not kırmak
  • not tutmak
  • notunu vermek
  • not vermek

Birleşik Kelimeler: dipnot, geçer not, geçmez not, sonnot, tam not, ders notu, el notu

ROT (Kelime Kökeni: İngilizce rod)

[isim]

  • Motorlu taşıtlarda direksiyon ile tekerlek arasındaki bağlantıyı sağlayan demir çubuk

SİN

[isim]

[eskimiş]

  • Mezar

    Sana ibret gerek ise / Gel göresin bu sinleri - Yunus Emre

[isim]

[eskimiş]

  • Yaş (I)

    Hoş uyanık da olsam biz sindekileri artık erkekten saymazlar ya. - Haldun Taner

SİT (Kelime Kökeni: Fransızca site)

[isim]

  • Tarih öncesinden günümüze kadar değişik çağların ve uygarlıkların kültür değerlerini temsil eden eser veya kalıntı

Birleşik Kelimeler: sit alanı

SEN

[isim]

  • Teklik ikinci kişiyi gösteren söz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sen ağa ben ağa, koyunları (veya inekleri) kim sağa?
  • sen ben davası (veya kavgası)
  • sen bilirsin
  • senden
  • sen giderken ben geliyordum
  • seni gidi seni (veya seni seni)
  • seninki can da benimki patlıcan mı?
  • sen sağ, ben selamet
  • sen zot ben zot, ata kim vere ot

Birleşik Kelimeler: elimsende

SER (Kelime Kökeni: Farsça ser)

[isim]

[eskimiş]

  • Baş, kafa
  • Başkan, reis

    Sertabip. Sermürettip.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • serde ... var
  • ser verip sır vermemek

Birleşik Kelimeler: serasker, serazat, serdengeçti, serdümen, serencam, serhat, serlevha, sermaye, sermest, sermestane, sermuharrir, sermürettip, serpuş, sersefil, sertabip, seryaver

[isim]

  • Limonluk

    Köşkünün arka tarafında çiçek serleri vardır, her mevsim en nadide çiçekler yetiştirilir. - Aydın Boysan

SET (Kelime Kökeni: Arapça sedd)

[isim]

  • Toprağın kaymasını veya suyun akmasını önlemek için yapılan kalın duvar
  • Bulunulan yerden daha yüksekte kalan düzlük

    Köşebaşını dönünce karşımıza merdivenli bir setin üstünde kubbeli bir bina çıktı. - Reşat Nuri Güntekin

  • Seki
  • Ateşli silahlarda namlunun içindeki helisin çıkıntı bölümü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • set çekmek

Birleşik Kelimeler: set üstü ocak

[isim]

[spor]

  • Masa tenisi, voleybol vb. oyunlarda maçın her bir bölümü
  • Takım, grup

    Tencere seti, kitap seti

Birleşik Kelimeler: uyku seti

TON (Kelime Kökeni: Fransızca tonne)

[isim]

  • Bir metreküp hacminde ve + 4 °C'deki arı suyun ağırlığı
  • Bin kilogramlık ağırlık birimi

[isim]

[müzik]

  • İnsan veya çalgı sesinin yükseklik, alçaklık derecesi
  • Konuşmada sesin duyguları belirtecek biçimde çıkması

    Bunun farkında olmadan, üstelik de hiç istemeden içli bir tonla söylemiş olacağım. - Haldun Taner

  • Bir rengin koyuluk veya açıklık derecesi

    Siyah ve beyazın tonlarını son derece hünerle kaynaştırır. - Yusuf Ziya Ortaç

[dil bilgisi]

  • Ses titreşimlerinin yükselip alçalması, titrem

Birleşik Kelimeler: anlatım tonu