Sta ile Biten Kelimeler
STA ile biten 14 kelime bulunuyor. Sonu STA olan kelime listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Sta ile başlayan kelimeler. İçinde sta olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
10 Harfli Kelimeler
VARDAKOSTA20
7 Harfli Kelimeler
NİŞASTA11, KANASTA8
6 Harfli Kelimeler
EPOSTA12, REOSTA8, ARASTA7, ALESTA7
5 Harfli Kelimeler
POSTA11, HASTA10, PASTA10, BASTA8, SUSTA8, LASTA6
4 Harfli Kelimeler
USTA6
LASTA (Kelime Kökeni: Fransızca lasta)
- Kuzey Avrupa'da kullanılan, 2000 kilograma yakın gemi yüklerine ve büyük miktardaki ticaret mallarına değer biçmeye yarayan kütle ölçü birimi
USTA (Kelime Kökeni: Farsça ustād)
-
Bir zanaatı gereği gibi öğrenmiş olan ve kendi başına yapabilen kimse
Nöbetçi, ustanın anasına ters ters baktı. - Nazım Hikmet
- Zanaat öğreticisi
-
Zanaatçılar için unvan
Üzeyir usta yoldan geçmeyeceğimizi söyledi. - Refik Halit Karay
-
Eli uz, işinin eri, becerikli, mahir
Bunların hepsi de çok güzel sesli ve oyunun en ustaları arasından seçildi. - Tarık Buğra
- Osmanlı Devleti'nde saraydaki cariye ve hizmetlilerin kıdemlisi
-
Akıl veren veya öğreten kimse
Kız sana bir hâl olmuş, kim senin ustan? - Refik Halit Karay
Ata Sözleri ve Deyimler
- usta elinden çıkmak
- ustamın adı Hıdır, elimden gelen budur
- usta olmak
Birleşik Kelimeler: ustabaşı, usta işi, lonca ustası, sohbet ustası, söz ustası
ARASTA (Kelime Kökeni: Farsça ārāste)
-
Çarşılarda veya alışveriş bölgelerinde aynı işi yapan esnafın bir arada bulunduğu bölüm
Belediye çavuşu yanında jandarma onbaşısı, çarşıyı ve arastaları dolaşmış, esnafa kepenk kapattırmıştır. - Tarık Buğra
ALESTA (Kelime Kökeni: İtalyanca allesta)
-
Harekete hazır, tetikte
Şafak sökerken denizcilerin hepsi alesta idiler. - Halikarnas Balıkçısı
Ata Sözleri ve Deyimler
- alesta beklemek
- alesta durmak
- alesta tutmak
KANASTA (Kelime Kökeni: İspanyolca canasta)
- Bir tür kâğıt oyunu
REOSTA (Kelime Kökeni: Fransızca rhéostat)
- Elektrik akımının şiddetini azaltıp çoğaltmaya yarayan araç, dimmer
SUSTA (Kelime Kökeni: İtalyanca sosta)
- Köpeğin arka ayakları üzerinde durması
Ata Sözleri ve Deyimler
- susta durdurmak
- susta durmak
- sustaya kalkmak
-
Emniyet yayı
Çakının sustası.
HASTA (Kelime Kökeni: Farsça ḫaste)
-
Hastalık, kaza veya yaralanma dolayısıyla fizik veya ruh sağlığı bozulmuş ve tedavi edilmesi gereken kimse, rahatsız
Annem o evin önü sofalı bir odasında hasta yatıyordu. - Yahya Kemal Beyatlı
-
Aşırı düşkün, tutkun
Maç hastası.
- Parasız, züğürt
- Zihinsel yetenekleri bozulmuş olan
Ata Sözleri ve Deyimler
- ... hastası (olmak)
- hasta etmek
- hasta ol benim için, öleyim senin için
- hasta olmak (veya düşmek)
- hasta olmayan sağlığın kadrini bilmez
- hastaya bakmaktan hasta olması yeğdir
- hastaya döşek sorulmaz
Birleşik Kelimeler: hasta bakıcı, hasta hakları, hasta kâğıdı, hastane, ağır hasta, akıl hastası, kalp hastası, ruh hastası, sinir hastası
PASTA (Kelime Kökeni: İtalyanca pasta)
- İçine katılmış türlü maddelerle özel bir tat verilmiş, fırında veya başka bir yolla pişirilerek hazırlanmış bir tür hamur tatlısı
Birleşik Kelimeler: pasta kalıbı, pastane, ballı pasta, kuru pasta, yaş pasta
- Giysilerde dikişli kıvrım
- Otomobillerin gerçek renklerini ortaya çıkarmak ve parlatmak için kullanılan özel karışım
Ata Sözleri ve Deyimler
- pasta çekmek
NİŞASTA (Kelime Kökeni: Farsça nişāste)
-
Tahıl tanelerinden, mercimek, bezelye vb. bakla türleri veya patates gibi birtakım yumrulardan özel yöntemlerle çıkarılan una benzer bir madde
Buğday nişastası. Mısır nişastası. Patates nişastası. Pirinç nişastası.
Birleşik Kelimeler: nişasta buğdayı, nişasta şekeri
POSTA (Kelime Kökeni: İtalyanca posta)
-
Bir yere gelen veya bir yerden gönderilen mektup ve emanetlerin tümü
Eşyalarımı ilk posta ile bir denk yapıp İstanbul'a gönderdim. - Ömer Seyfettin
- Genellikle bu emanetleri götüren taşıt
-
Bu emanetleri toplayan ve dağıtan kuruluş ve bu kuruluşun bulunduğu yer
Yazısı silinmiş, kâğıdı sarı / Mektubumu geri getirdi / Dünya postaları - Arif Nihat Asya
-
Takım, kol
Sağa sola postalar çıkarıldı. İşçi postaları nöbetleşe çalışırlar.
-
Kez, defa, sefer
Bu araba bütün eşyayı dört postada taşır.
- Yirmi dört saatlik çalışma gününün, çalışma bölümlerinden her biri, vardiya
- Bir sanayi veya ticaret işletmesinde aynı süre içinde çalışanların tümü
-
Hizmet nöbetinde bulunan er
Posta, şu zarfı komutana götür.
-
Vapur, tren, uçak vb. taşıtlarla yapılan yolculuk
Karadeniz postası. Avrupa postası.
Ata Sözleri ve Deyimler
- posta etmek
- posta koymak (veya atmak)
- postaya atmak (veya vermek)
- posta yapmak
- postayı kesmek
Birleşik Kelimeler: postane, posta kartı, posta kodu, posta kutusu, posta pulu, posta treni, acele posta, elektronik posta, e-posta
VARDAKOSTA (Kelime Kökeni: İtalyanca guardacoste)
- Kıyıları koruyan gemi
-
İri yarı ve gösterişli (kadın)
Bir bakanlık arabasından çıkan vardakosta bir hanımefendi resmen gelip Kevser Hanım'ın naçiz helasına şeref vermişti. - Haldun Taner