SPEKÜLATİF Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

SPEKÜLATİF harflerini içeren 5 harfli 83 kelime bulunuyor. 5 harfli SPEKÜLATİF kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

PASİF16, FETÜS14, SÜFLİ14, TİFÜS14, FAKÜL13, FEKÜL13, TÜFEK13, ÜLFET13, ESLAF12, FİSKE12, FASET12, FASİT12, FESAT12, İFLAS12, İFSAT12, KÜSPE12, KAFES12, KESİF12, SEFİL12, AKTİF11, ETFAL11, EFLAK11, FİLET11, İTLAF11, KEFAL11, KEFİL11, LATİF11, TELİF11, ELİPS10, İSPAT10, KLİPS10, PLASE10, SALİP10, SALEP10, TEPSİ10, APLİK9, İPTAL9, İPEKA9, KİTAP9, KATİP9, PLATİ9, PİKET9, PATİK9, PAKET9, PALET9, PELİT9, TALİP9, TALEP9, TAKİP9, TEPKİ9, TEPİK9, KİLÜS8, ÜSTEL8, KÜTLE7, KÜLTE7, ASTİK6, ALTES6, ESKİL6, İSALE6, İSTEK6, KASTİ6, KASET6, KESİT6, KESAT6, LİSTE6, LASKİ6, SALİK6, SAKİT6, SAKİL6, SETİK6, SEKİL6, TAKSİ6, TELSİ6, TELİS6, ETLİK5, KİTLE5, KATİL5, KETAL5, TİKEL5, TALİK5, TEALİ5, TEKLİ5, TEKİL5

ETLİK

[isim]

[halk ağzında]

  • Kış için etinden kıyma, kavurma, pastırma ve sucuk yapılan semiz hayvan
  • Buzdolabında et koymak için ayrılmış yer

KİTLE (Kelime Kökeni: Arapça kutle)

[isim]

  • Bir yerde toplanmış, bir araya gelmiş insan topluluğu, kütle

    Kendimi bu acı ve acıklı kitlenin bir parçası gibi hissediyordum. - Halide Edip Adıvar

  • Belirli işleviyle özellik gösteren büyük insan kalabalığı, kütle

[tıp]

  • Kist

Birleşik Kelimeler: kitle haberleşmesi, kitle iletişimi, kitle turizmi, hedef kitle

KATİL (Kelime Kökeni: Arapça ḳātil)

[isim]

  • İnsan öldüren kimse, cani

    Öldürdüğü güzele ağlayan bu katilin / Elleri kanlı fakat gözyaşları temizdi - Enis Behiç Koryürek

[sıfat]

  • Öldürücü, ölüme neden olan

    Katil kurşun.

Birleşik Kelimeler: kanlı katil, kiralık katil

[isim]

  • Öldürme

Birleşik Kelimeler: katletmek, katliam

KETAL

[isim]

  • Çirişli bir tür parlak bez

TİKEL

[sıfat]

  • Kısmi

[felsefe]

  • Bir türün bütün bireylerine değil de bir veya birkaç bireyine ilişkin olan, cüzi, tümel karşıtı

Birleşik Kelimeler: tikel önerme

TALİK (Kelime Kökeni: Arapça taʿlīḳ)

[isim]

[eskimiş]

  • Asma, yukarı kaldırma
  • Bir işin yapılmasını herhangi bir şarta bağlı tutma
  • Belli bir zamana bırakma, erteleme
  • Arap alfabesinde geliştirilen, yatık olarak yazılan yazı türlerinden biri

[sıfat]

  • Bu tür yazı ile yazılmış

    ... sonra üç de eski talik levha. - Yusuf Ziya Ortaç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • talik etmek

TEALİ (Kelime Kökeni: Arapça teʿālī)

[isim]

[eskimiş]

  • Yükselme, yücelme

TEKLİ

[isim]

  • Tek yataklı otel odası

[müzik]

  • Bir sanatçının tek eserinin veya o eserin değişik yorumlarının kaydedildiği kaset, plak vb

TEKİL

[isim]

[dil bilgisi]

  • Teklik

ASTİK (Kelime Kökeni: Ermenice)

[isim]

[argo]

  • Pezevenk

ALTES (Kelime Kökeni: Fransızca altesse)

[isim]

  • Prens ve prenseslere verilen şeref unvanı
  • Bu unvanı taşıyan kimse

ESKİL

[isim]

  • Aksaray iline bağlı ilçelerden biri

İSALE (Kelime Kökeni: Arapça isāle)

[isim]

[eskimiş]

  • Akıtma

İSTEK

[isim]

  • Bir şeye duyulan eğilim, arzu, şevk

    Yanıma yaklaşan gölge, o eski şarkıyı gerçek bir istekle tekrarlıyordu. - Çetin Altan

  • Yerine getirilmesi başkasından istenilen şey, meram, talep

    Bu adamın istekleri bitmiyor.

[dil bilgisi]

  • İstek ve niyet kavramı veren isteme kipi

    Göreyim, göresin, göre.

[ruh bilimi]

  • Belirli bir gereksinimi karşılayacağı düşünülen nesne veya duruma karşı duyulan özlem, arzu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • istek (veya isteğini) uyandırmak
  • istek duymak

KASTİ (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṣdī)

[sıfat]

  • Bilerek, isteyerek yapılan

[zarf]

  • Kasıtlı olarak, bilerek, isteyerek