SOYUTLAŞMAK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
SOYUTLAŞMAK harflerini içeren 6 harfli 48 kelime bulunuyor. 6 harfli SOYUTLAŞMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
OLUŞMA12,
TASLAK
-
Bir şeyi, bir sanat veya edebiyat eserini ana çizgileriyle, türlü bölümleriyle belirten ön çalışma
Evet, diye devam ettim, hikâyen henüz taslak hâlinde. - Refik Halit Karay
- Eskiz
- Usta olmadığı hâlde kendini ustaymış gibi göstermeye çalışan kimse
Birleşik Kelimeler: kabataslak
ATOMAL
- Atomlarla ilgili olan, atomik
KUTSAL
- Güçlü bir dinî saygı uyandıran veya uyandırması gereken, kutsi, mukaddes
-
Tapınılacak veya yolunda can verilecek derecede sevilen, kutsi, mukaddes, lahut
Aşkın kutsal tarafına inanmamı sarhoşluk belirtisi diye yorumladım. - Halide Edip Adıvar
-
Bozulmaması, dokunulmaması, karşı çıkılmaması gereken, üstüne titrenilen
Demokraside, insanın en doğal, en kutsal hakları bir pazarlık konusu olur. - Necati Cumalı
- Tanrı'ya adanmış olan, tanrısal olan
Birleşik Kelimeler: dış kutsal
KALOMA (Kelime Kökeni: İtalyanca caloma)
- Demir atmış bir geminin zincirinin su içindeki bölümü
Ata Sözleri ve Deyimler
- kaloma etmek (veya vermek)
MUTLAK (Kelime Kökeni: Arapça muṭlaḳ)
-
Salt
Eskilerden üstün olmasa da onlar kadar mutlak bir roman yazmak istiyorum. - Halide Edip Adıvar
- Kendi başına var olan, hiçbir şeye bağlı olmayan, bağımsız, saltık
-
Kesinlikle
Hele hükümdar liyakatsizse böyle bir murakabeye mutlak ihtiyaç vardır. - Cemil Meriç
Birleşik Kelimeler: mutlak değer, mutlak mera, mutlak nem, mutlak sıcaklık, mutlak sıfır
MAKTUL (Kelime Kökeni: Arapça maḳtūl)
- Öldürülmüş, öldürülen
Ata Sözleri ve Deyimler
- maktul düşmek (veya olmak)
MAKSAT (Kelime Kökeni: Arapça maḳṣad)
-
İstenilen şey, amaç, gaye, erek
Bugün oraya gitmeden evvel, Maarif idaresine uğradım. Maksadım evrakı geriye almaktı. - Reşat Nuri Güntekin
Ata Sözleri ve Deyimler
- maksat gütmek
- maksat hasıl olmak
- maksat muhabbet olsun
MASLAK (Kelime Kökeni: Arapça maṣlāḳ)
-
Sürekli su akan boru
İlerideki maslaktan su doldurmaya giden simsiyah bir zenci kızının yakasından asıldı. - Osman Cemal Kaygılı
- Boruları aşırı basınçtan korumak amacıyla su yolu üzerinde yapılan içi su dolu hazne
- Büyük yalak
OTLAMA
- Otlamak işi
OTAMAK
- Bitkinin yaprak veya köklerini vererek hastalığı iyi etmeye çalışmak, tedavi etmek
OKLAMA
- Oklamak işi
- Hedef noktaları dairesel olarak belirlenmiş nişan tahtasına küçük okların atılmasıyla oynanan bir oyun türü
SATMAK
-
Bir değer karşılığında bir malı alıcıya vermek
Geniş arazisini parselleyip sattı. - Tarık Buğra
- Kendinde olmayan bir şeyi var gibi göstermek, taslamak
- Bir kimse, kendini veya başkasını olduğundan daha önemli, yetkili ve değerli göstermek
- Bir çıkar karşılığında bir şeyi gözden çıkarmak, feda etmek
-
Bir yolunu bularak birinden ayrılmak
Yanımdakini satamazsam size gelemeyeceğim.
Ata Sözleri ve Deyimler
- satıp savmak
Birleşik Kelimeler: yapsat, çoksatar
SALMAK
-
Bağımlılığına, tutukluluğuna veya baskı altındaki durumuna son vererek serbest kılmak, bırakmak, koyuvermek
Derhâl kapının zincirini salıvererek kanadı arkasına kadar açtı. - Ercüment Ekrem Talu
-
Yollamak, göndermek
Bununla beraber peşine adam salmak gerekir. - Aka Gündüz
-
Koymak, katmak
Halk ruhunun benliğinizde yeniden uyanıp hararetini gönlünüze saldığını duyarsınız. - Refik Halit Karay
-
Sürmek
Bunun içindir ki dal budak saldı, yemiş vermeye başladı. - Ruşen Eşref Ünaydın
-
Uğratmak
Başını derde salmak.
-
Vergi yüklemek
Ona elli bin lira salmışlar.
-
Üzerine yürütmek
Tazıyı tavşana salmak.
-
Saldırmak
Aç kurt, yılana da salar, taşa da, dedi. - Memduh Şevket Esendal
-
Sarkıtmak
Soğutmak için kuyuya su kabı saldı.
- Gemi demir üzerinde dört yana dönmek
- Bakmamak, ilgilenmemek, özen göstermemek
Birleşik Kelimeler: salıvermek, salıverilmek
TAYLAK
- At veya deve yavrusu
ULAMAK
- Eklemek, katmak, ilave etmek