SOYSUZLAŞMAK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
SOYSUZLAŞMAK harflerini içeren 6 harfli 40 kelime bulunuyor. 6 harfli SOYSUZLAŞMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
SOYSUZ15,
KALOMA (Kelime Kökeni: İtalyanca caloma)
- Demir atmış bir geminin zincirinin su içindeki bölümü
Ata Sözleri ve Deyimler
- kaloma etmek (veya vermek)
MASLAK (Kelime Kökeni: Arapça maṣlāḳ)
-
Sürekli su akan boru
İlerideki maslaktan su doldurmaya giden simsiyah bir zenci kızının yakasından asıldı. - Osman Cemal Kaygılı
- Boruları aşırı basınçtan korumak amacıyla su yolu üzerinde yapılan içi su dolu hazne
- Büyük yalak
OKLAMA
- Oklamak işi
- Hedef noktaları dairesel olarak belirlenmiş nişan tahtasına küçük okların atılmasıyla oynanan bir oyun türü
SALMAK
-
Bağımlılığına, tutukluluğuna veya baskı altındaki durumuna son vererek serbest kılmak, bırakmak, koyuvermek
Derhâl kapının zincirini salıvererek kanadı arkasına kadar açtı. - Ercüment Ekrem Talu
-
Yollamak, göndermek
Bununla beraber peşine adam salmak gerekir. - Aka Gündüz
-
Koymak, katmak
Halk ruhunun benliğinizde yeniden uyanıp hararetini gönlünüze saldığını duyarsınız. - Refik Halit Karay
-
Sürmek
Bunun içindir ki dal budak saldı, yemiş vermeye başladı. - Ruşen Eşref Ünaydın
-
Uğratmak
Başını derde salmak.
-
Vergi yüklemek
Ona elli bin lira salmışlar.
-
Üzerine yürütmek
Tazıyı tavşana salmak.
-
Saldırmak
Aç kurt, yılana da salar, taşa da, dedi. - Memduh Şevket Esendal
-
Sarkıtmak
Soğutmak için kuyuya su kabı saldı.
- Gemi demir üzerinde dört yana dönmek
- Bakmamak, ilgilenmemek, özen göstermemek
Birleşik Kelimeler: salıvermek, salıverilmek
ULAMAK
- Eklemek, katmak, ilave etmek
KUMSAL
-
Kumu olan yer
Yolun neresi kayalık, neresi kumsal hep ezbere bilirdi. - Halikarnas Balıkçısı
-
Denize, göle vb. yerlere girilebilen genellikle kumluk alan, deniz hamamı, kumbaşı, plaj
Deminden beri sözü edilen bu kumsal neydi? - Azra Erhat
-
Kumlu
Kumsal toprak.
SOLMAK
-
Rengini yitirmek, rengi uçmak
Sen, yüzü beyaz güller gibi solan / Adın ve senin? - Turan Oflazoğlu
-
Tazeliğini, diriliğini veya parlaklığını yitirmek
Kuşlar ağlıyor, çiçekler soluyor, yapraklar dökülüyor, ufuklar kararıyordu. - Ömer Seyfettin
SULAMA
- Sulamak işi
- Arklar veya savaklar yardımı ile su akıtarak herhangi bir toprak bölgesini kuraklıktan kurtarma
SAYKAL (Kelime Kökeni: Arapça ṣayḳal)
- Maden, ayna vb. nesneleri parlatmak için kullanılan cila
- Cilalamakta kullanılan araç
- Bu cilayı yapan kimse
OYLAMA
-
Oy kullanma işi
Bir oylamada hakkım olan bir oyu bile bile esirgemiş, kırmıştı beni. - Necati Cumalı
Ata Sözleri ve Deyimler
- oylamaya geçmek
- oylamaya koymak
Birleşik Kelimeler: güven oylaması, halk oylaması
SOLUMA
-
Solumak işi
Bu kaotik şehrin en fazla, zaman tanımayan solumasını seviyordu. - Nermin Bezmen
SOSLUK
- Sos konulmak için kullanılan kap
SUSMAK
-
Konuşmasını kesmek
Son mısraları acele okuyarak susmuştu. - Halit Fahri Ozansoy
-
Konuşmaktan kaçınmak
Onlar da bu hazırlop klişeleri kullanmak fırsatını buluncaya kadar susacaklardır. - Bedri Rahmi Eyuboğlu
- Ses veya gürültüyü kesmek, ses ve gürültü yapmamak
-
Etkisini göstermemek, tepki göstermemek
Adaletin sustuğu yerde haksızlık başlar.
Birleşik Kelimeler: sus payı, suspus
SUSAMA
- Susamak işi
SAYMAK
-
Bir şeyin kaç tane olduğunu anlamak için bunları birer birer elden veya gözden geçirmek, sayısını bulmak
Nara sormuşlar: -Tanelerin kaç tane? Yiyenler saysın bana ne- demiş. - Bedri Rahmi Eyuboğlu
-
Sayıları arka arkaya söylemek
Birden ona kadar saymak.
-
Herhangi bir sıraya koymak, herhangi bir sırada yer aldığını kabul etmek
Artık kışı geçti sayabiliriz.
-
Herhangi bir şey, yerine koymak veya herhangi bir şey gözüyle bakmak, addetmek
Her çiçekten bal eyledik / Arıya saydılar bizi - Pir Sultan Abdal
-
Varsaymak, tutmak, farz etmek
Elimi uzatsam benim olacak bir vazoya sırt çevirip başkasına kaptırınca onu benden çalınmış saymak neden? - Haldun Taner
-
Arka arkaya söylemek, sıralamak
Birinin iyiliklerini saymak.
-
Ödemek, peşin vermek
İki bin lira saydı, bana bir küpe aldı. - Memduh Şevket Esendal
-
Geçer tutmak
Bunu saymam, sizi bir gün erkenden beklerim.
-
Değeri, üstünlüğü, yaşlılığı, yararlılığı dolayısıyla bir kimseye değer vermek, hürmet etmek
Anam babamı nasıl saydı ise ben de kocamı öyle sayacaktım. - Memduh Şevket Esendal
- Önemsemek
-
Gibi görmek, kabul etmek
Arzularını yapmayı belli büyük bir külfet saydığınız bu küçük kalpler, saadetin kapısından girmeden felaketin ortasına yuvarlanıyorlar. - Aka Gündüz
-
Hesaba katmak, dikkate almak
Bundan önce verdiğimi saymıyor musun?
Ata Sözleri ve Deyimler
- say beni, sayayım seni
- sayıp dökmek
- saymakla bitmemek (veya tükenmemek)
Birleşik Kelimeler: adımsayar, bilgisayar, dizüstü bilgisayar, varsaymak