Soy ile Başlayan Kelimeler

SOY ile başlayan 46 kelime bulunuyor. Başında SOY olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Soy kelimesinin anlamı nedir? İçinde soy olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

SOYSUZLAŞTIRMAK29

14 Harfli Kelimeler

SOYSUZLAŞTIRMA28, SOYUTLAŞTIRMAK24

13 Harfli Kelimeler

SOYUTLAŞTIRMA23

12 Harfli Kelimeler

SOYSUZLAŞMAK25

11 Harfli Kelimeler

SOYGUNCULUK25, SOYSUZLAŞMA24, SOYUTLAŞMAK20

10 Harfli Kelimeler

SOYUTÇULUK20, SOYUTLAŞMA19, SOYUTLAMAK16, SOYTARILIK16

9 Harfli Kelimeler

SOYUCULUK19, SOYSUZLUK19, SOYDAŞLIK19, SOYDURMAK17, SOYUTLAMA15

8 Harfli Kelimeler

SOYGUNCU21, SOYSUZCA20, SOYDURMA16, SOYKIRIM15, SOYLULUK14, SOYULMAK14, SOYUNMAK14, SOYUTLUK14

7 Harfli Kelimeler

SOYUNUŞ16, SOYUNMA13, SOYUNTU13, SOYULMA13, SOYTARI12, SOYLAMA12

6 Harfli Kelimeler

SOYUCU15, SOYSUZ15, SOYGUN15, SOYDAŞ15, SOYADI13, SOYMUK12, SOYSAL11, SOYMAK11

5 Harfli Kelimeler

SOY13, SOYUT10, SOYMA10, SOYLU10, SOYKA9

4 Harfli Kelimeler

SOYA8

3 Harfli Kelimeler

SOY7

SOY

[isim]

  • Bir atadan gelen kimselerin topluluğu, köken, sülale

    Bizler hadi neyse, böyle biraz gülünç bir adamın hafif adına katlanalım ama yarın bizim soyumuzdan kimlerin yetişeceğini kim bilir. - Memduh Şevket Esendal

  • Cins, tür, çeşit

[sıfat]

  • İyi ve üstün nitelikleri bulunan

[eskimiş]

  • Manzum söz

    Boy boyladı, soy soyladı. - Dede Korkut

Ata Sözleri ve Deyimler

  • soya çekmek
  • soydur çeker, boktur kokar

Birleşik Kelimeler: soyadı, soyağacı, soy gazlar, soy ismi, soykırım, soy kütüğü, soy oluş, soy sop, soy yapısı, soya çekim, köpek soyu

SOYA (Kelime Kökeni: Fransızca soja)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Kökeni Çin ve Japonya'ya uzanan, protein değeri bakımından zengin bir tür fasulye, soya fasulyesi (Soia hispida)

    Soya yağı. Soya unu.

Birleşik Kelimeler: soya eti, soya fasulyesi, soya filizi, soya loru, soya sütü, soya unu, soya yağı

SOYKA

[isim]

[halk ağzında]

  • Ölünün üzerinden çıkan giysi

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Tüyleri alacalı, bir tür küçük karga

SOYUT

[sıfat]

[felsefe]

  • Varlığı duyularla algılanamayan, mücerret, somut karşıtı, abstre

    En soyut konuları çok çarpıcı somut örneklerle herkesin anlayacağı bir yalınlığa getirirdi. - Haldun Taner

[mecaz]

  • Anlaşılması, kavranılması güç

Birleşik Kelimeler: soyut ad, soyut isim, soyut sanat, soyut sayı

SOYMA

[isim]

  • Soymak işi

    Hariçten ortak hırsızlar bulup evimizi soymaya kalkar. - Ömer Seyfettin

SOYLU

[sıfat]

  • Doğuştan veya hükümdar buyruğuyla, bazı ayrıcalıklara sahip olan ve özel unvanlar taşıyan (kimse), asaletli, asil, kerim

    Soylu kişidir, iyi bir öğrenim görmüştür, zekidir, yeteneklidir. - Necati Cumalı

  • İyi tanınmış, köklü bir aileden gelen (kimse), necip, kişizade, asil

    İzmir'in varlıklı ve soylu ailelerinden birinin tek erkek çocuğu. - Tarık Buğra

  • Saygı uyandıran, yücelik taşıyan

    Japonların soylu ve çetin savaşçılık gururuna, bu eğiliş ağır geldi. - Falih Rıfkı Atay

  • Soyu iyi nitelikli olan, iyi cins soydan gelen (at vb.)

Birleşik Kelimeler: soylu erki, soylu soplu, baba soylu, bey soylu, kent soylu

SOYSAL

[sıfat]

  • Soyla ilgili

SOYMAK

[-i]

  • Bir şeyin üzerinden kabuk, deri, zar vb.ni çıkarmak

    Takkesini geçirmiş, entarisini kuşanmış, elma soyuyordu. - Aka Gündüz

  • Birinin giysilerini çıkarmak

    Yaralıyı soyuyor ve ilk tedaviye başlıyorum. - Reşat Nuri Güntekin

  • Birinin üstünde, yanında veya bir yerde bulunan şeyleri çalarak alıp götürmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • soyup soğana çevirmek

SOYTARI (Kelime Kökeni: Arapça saʿterī)

[isim]

  • Söz ve davranışlarıyla halkı güldürüp eğlendiren kimse, maskara

    Çirkin bir oyun bu. Soytarıların zaferinden tehlikeli sonuçlar çıkarıyorsunuz. - Turan Oflazoğlu

[mecaz]

  • Hileci, yaltak kimse, kaşmer

SOYMUK

[isim]

[bitki bilimi]

  • Damarlı bitkilerin kök, gövde ve yapraklarında, ongun besi suyunu ileten borularla, yakın hücrelerden ve bunların arasını dolduran özek dokudan oluşan tabaka

[halk ağzında]

  • Çam ağacının çiğnenip emilen iç kabuğu ve bunu almak için ağacın gövdesine açılan yara, yalamuk

SOYUNMA

[isim]

  • Soyunmak işi

    Soyunmaya hatta potinlerini çıkarmaya takati yoktu. - Sait Faik Abasıyanık

Birleşik Kelimeler: soyunma odası

SOYUNTU

[isim]

  • Soyulup atılan şey

[sıfat]

  • Bir yer soyularak alınan

    Soyuntu eşya.

SOYULMA

[isim]

  • Soyulmak işi

SOYADI

[isim]

  • Herkesin ailece anılmasına yarayan öz adından sonraki adı, aile adı, aile ismi, soy ismi

    Babası evvela soyadını Öz-Cengiz diye kaydettirmişti. - Halide Edip Adıvar

SOYUŞ

[isim]

  • Soyma işi