SOSYOLENGÜİSTİK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

SOSYOLENGÜİSTİK harflerini içeren 7 harfli 26 kelime bulunuyor. 7 harfli SOSYOLENGÜİSTİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

GÜNEYLİ15, GİYOTİN14, SİNOLOG14, ETNOLOG13, GLOKONİ13, GENOSİT13, TEOGONİ13, YENİLGİ13, KOSİNÜS12, ÜNSİYET12, İSKONTO10, SİYENİT10, ÜSTELİK10, KİLOTON9, NÜKTELİ9, NİYETLİ9, OKSİLİT9, SİLİKON9, YETKİLİ9, YENİLİK9, EKSİLTİ8, İSTEKLİ8, KESİNTİ8, NİKELSİ8, SELİNTİ8, NİTELİK7

NİTELİK

[isim]

  • Bir şeyin nasıl olduğunu belirten, onu başka şeylerden ayıran özellik, vasıf, keyfiyet

    Niteliğini kestiremediği müzmin iştahsızlıktan, sürekli kırıklıklardan yorgun düşmüş. - Attila İlhan

  • Bir şeyin iyi veya kötü olma özelliği, kalite

[felsefe]

  • Bireyi, nesne veya yaşantının bir yönünü ötekilerden ayırt etmeye yarayan ve ölçülebilen özellik, keyfiyet

EKSİLTİ

[isim]

[dil bilimi]

  • Anlatımda kolaylık sağlamak üzere bir kelimedeki eklerin veya bir cümledeki kelimelerin azaltılarak kullanılması olayı, elips

İSTEKLİ

[sıfat]

  • Bir şeye karşı isteği olan

    Neden olmasın, çok istekli bir çocuk. Üstelik genç ve dinamik. - Ahmet Ümit

KESİNTİ

[isim]

  • Kesilen parça, kırpıntı

    Gerçi çeviri kitaplarda, çevirilerin özensizliği, kesintiler hoş görülecek gibi değil. - Adalet Ağaoğlu

  • Bir işin bir süre için durması, inkıta

    İşimiz hiçbir kesintiye uğramadan yürüyor.

[ekonomi]

  • Ödenen bir paradan herhangi bir sebeple kesilen bölüm

    Bu ücretin hiçbir kesintisi yoktur.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kesintiye almak
  • kesintiye uğramak

Birleşik Kelimeler: ön kesinti

NİKELSİ

[sıfat]

  • Nikeli andıran, nikele benzeyen, nikel gibi

SELİNTİ

[isim]

[coğrafya]

  • Yağış sebebiyle oluşan ufak sel

[halk ağzında]

  • Selin bıraktığı çer çöp

KİLOTON (Kelime Kökeni: Fransızca kilotonne)

[isim]

[matematik]

  • Değeri bin ton olan kütle birimi

NÜKTELİ

[sıfat]

  • Nükte ile süslenmiş, nüktesi olan, esprili

    Hazırcevap ve nükteli sözler söylemek şöhretini kazanmış. - Abdülhak Şinasi Hisar

NİYETLİ

[sıfat]

  • Niyeti olan, niyet eden

    Ama adam kızdan vazgeçmeye pek niyetli görünmedi. - Ahmet Ümit

  • Oruç tutmakta olan (kimse)

Birleşik Kelimeler: art niyetli, iyi niyetli

OKSİLİT (Kelime Kökeni: Fransızca oxylithe)

[isim]

[kimya]

  • Suyla birleştiğinde oksijen açığa çıkaran, birleşiminde nikel ve bakır tozları bulunan sodyum ve potasyum peroksit

SİLİKON (Kelime Kökeni: Fransızca silicone)

[isim]

[kimya]

  • Kapı, pencere vb.ndeki aralıkları örterek hava ve su geçmesini önlemek amacıyla kullanılan şeffaf ve yapışkan bir madde
  • Güzel görünmek amacıyla çeşitli organlara eklenen madde

YETKİLİ

[sıfat]

  • Herhangi bir işte yetkisi olan (kimse), salahiyetli, salahiyettar

    Fabrikanın bir yetkilisi onlara açıklamalar yapıyordu. - Tarık Buğra

[eskimiş]

  • Mezun

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yetkili kılmak

Birleşik Kelimeler: yetkili merci, yetkili servis, yetkili yargıç

YENİLİK

[isim]

  • Yeni olma durumu
  • Yeni olan bir şeyin özelliği
  • Eskimiş, zararlı veya yetersiz sayılan şeyleri yeni, yararlı ve yeterli olanlarıyla değiştirme, teceddüt

    Makine yağının kokusunu, yeniliklerin çürümeye bırakılmasının hüznünü ilk kez o araçta oynarken duydum. - Cahit Külebi

  • Yenileşim

    Amatörler çoğu kez yeniliklerde, yeni yorumlarda, denemede daha başarılıdırlar. - Metin And

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yenilik yapmak

Birleşik Kelimeler: yenilik korkusu

İSKONTO (Kelime Kökeni: İtalyanca sconto)

[isim]

[ticaret]

  • İndirim
  • Kırdırma
  • Senedin saymaca değeri üzerinden yapılan indirim

[teklifsiz konuşmada]

  • Sözün bir bölümünü söylenmemiş sayma

    Bu sözleri iskonto ile dinle.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iskonto etmek (veya yapmak)

SİYENİT (Kelime Kökeni: Fransızca syénite)

[isim]

[jeoloji]

  • Kuvarssız granit, ortoklaz, mika, hornblentten oluşan platonik kayaç