SOSYOKÜLTÜREL Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
SOSYOKÜLTÜREL harflerini içeren 5 harfli 38 kelime bulunuyor. 5 harfli SOSYOKÜLTÜREL kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
YÜSRÜ12,
KORTE (Kelime Kökeni: İtalyanca corte)
- Âşıktaşlık, flört
Ata Sözleri ve Deyimler
- korte etmek
ROKET (Kelime Kökeni: Fransızca roquette)
- Atış sırasında mekanik olarak yön verilen, yörüngesinin başlangıcında öz itmeli olarak yol alan ve daha sonra yalnız balistik kanunlarına bağlı kalan mermi
- Bir çeşit füze
Birleşik Kelimeler: roketatar
KORSE (Kelime Kökeni: Fransızca corset)
- İnce görünmek için kullanılan esnek iç giysisi
- Herhangi bir darbeden zarar görmemesi için boyna takılan, bel fıtığı gibi durumlarda bedeni düzgün tutmaya yarayan nesne, sargaç
KÜTLE (Kelime Kökeni: Arapça kutle)
- Katı maddelerin büyük parçası
- Kitle
- Bir nesneye uygulanan kuvvetle, oluşan ivme arasındaki orantıyı veren katsayı veya nesne niceliği
Birleşik Kelimeler: organik kütle
KÜLTE
- Külçe
- Kayaç
- Demet, bağlam
Birleşik Kelimeler: kırıntı külte, püskürük külte
SOKET (Kelime Kökeni: Fransızca socquette)
- Kısa çorap
- Bir elektrik kablosunun ucunu oluşturan ve onu yapının bir bölümüne bağlayan parça
STRES (Kelime Kökeni: İngilizce stress)
- Ruhsal gerilim
Ata Sözleri ve Deyimler
- stres atmak
- strese girmek
- strese sokmak
TÜREL
- Adalet ile ilgili olan
ÜLKER
- Boğa takımyıldızı sınırları içinde bulunan, yedi parlak yıldız ve etrafındaki gaz katmanı ile güzel görünüm veren yıldız kümesi, Yedikızkardeş, Süreyya, Pervin
KOLYE (Kelime Kökeni: Fransızca collier)
-
Ucuna süs eşyaları konularak boyna takılan takı
Mercandan bir kolye ile mercan küpeler takmıştı. - Necati Cumalı
KÜLOT (Kelime Kökeni: Fransızca culotte)
- Kısa, beli lastikli iç çamaşırı, don
-
Genellikle binicilerin giydikleri paçası dar, üst bölümü geniş pantolon
Adamın sırtında yakasız bir mintanı, bacaklarında da dolaksız bir külot vardı. - Haldun Taner
Birleşik Kelimeler: külotlu çorap
ROSTO (Kelime Kökeni: İtalyanca arrosto)
- Haşlandıktan sonra veya doğrudan doğruya kızartılarak pişirilen, dilim dilim kesilen et
SÜTRE (Kelime Kökeni: Arapça sutre)
- Perde, örtü
- Evde veya açık alanda namaz kılarken öne konulan nesne
- Düşman gözünden ve ateşinden korunmaya yarar doğal veya yapma siper
SÜREK
- Süren, devam eden zaman
- Hızlı süren, hızlı giden
- Satmak için pazara götürülen hayvan sürüsü
Birleşik Kelimeler: sürek avı
ÜSTEL
- Üstü olan