SORUŞTURMACI Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
SORUŞTURMACI harflerini içeren 5 harfli 52 kelime bulunuyor. 5 harfli SORUŞTURMACI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Soruşturmacı ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Soruşturmacı olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
COŞMA13,
ARMUT (Kelime Kökeni: Farsça emrūd)
- Gülgillerden, çiçekleri beyaz, Türkiye'nin her yerinde yetişen bir ağaç (Pirus communis)
-
Bu ağacın tatlı ve sulu, yumuşak, ufak çekirdekli meyvesi
Tavanda hevenk hevenk üzümler, elmalar, armutlar, ayvalar sarkıyordu. - Sait Faik Abasıyanık
- Çok bön, çok aptal
Ata Sözleri ve Deyimler
- armudun iyisini (dağda) ayılar yer
- armudun önü, kirazın sonu
- armudun sapı var, üzümün (veya kirazın) çöpü var demek
- armudu soy ye, elmayı say ye
- armut dalının dibine düşer
- armut gibi
- armut piş ağzıma düş!
Birleşik Kelimeler: armut hoşafı, armut kabağı, armut kompostosu, armut kurusu, armut top, akça armudu, Amerikan armudu, bey armudu, çakal armudu, dağ armudu, deveci armudu, Hint armudu, Japon armudu, yaban armudu
ARTIM
- Artış
ISTAR (Kelime Kökeni: Rumca)
- Halı, kilim dokunan tezgâh
ISRAR (Kelime Kökeni: Arapça iṣrār)
-
Direnme, ayak direme, üsteleme, üstünde durma
Ben hiçbir yerde yemeğe bu kadar ısrar görmedim. - Fikret Otyam
Ata Sözleri ve Deyimler
- ısrar etmek
MIRRA (Kelime Kökeni: Arapça mirra)
- Acılık veren sıvılarla özel bir biçimde kaynatılarak pişirilen bir tür acı kahve
MURAT (Kelime Kökeni: Arapça murād)
- İstek, dilek
-
Amaç, erek, gaye
Günlerdir gelip bizimle sohbet ediyorsun. Muradın nedir? - Necip Fazıl Kısakürek
Ata Sözleri ve Deyimler
- murada (veya muradına) ermek
- muradı gözünde kalmak
- murat almak
- murat etmek
MARTI (Kelime Kökeni: İtalyanca martin)
-
Martıgillerden, çoğu beyaz renkte, eti yenmez, yüzücü, perde ayaklı deniz kuşlarının ortak adı (Larus)
Martıların ve askerlerin oranın en sadık nöbetçileri olduğunu her geçişimde gördüm. - Asaf Halet Çelebi
Birleşik Kelimeler: küçük martı
ORTAM
-
Canlı bir varlığın içinde bulunduğu doğal veya maddi şartların bütünü
Şu dehşet ortamının altında koskoca bir yalnızlar dünyası yatıyor. - Adalet Ağaoğlu
- Bir topluluğun veya toplulukların hareket alanı, platform
-
Bir kimsenin veya bir insan topluluğunun yaşayışını etkileyen ruhsal, toplumsal ve kültürel etkilerin bütünü
Sanat ortamı. Çalışma ortamı.
- Nesnel ve toplumsal yönlerle bazen kişinin iç dünyasını da kapsayan yakın çevre, vasat
Ata Sözleri ve Deyimler
- ortama ayak uydurmak
- ortama uymak
- ortam yaratmak
Birleşik Kelimeler: çoklu ortam, ekolojik ortam, iletişim ortamı, kültür ortamı, veri ortamı
RASIT (Kelime Kökeni: Arapça rāṣid)
- Gözlemci
SIRAT (Kelime Kökeni: Arapça ṣirāṭ)
- Sırat köprüsü
- Yol
Birleşik Kelimeler: sırat köprüsü
SURAT (Kelime Kökeni: Arapça ṣūret)
-
Yüz (II)
Neredense suratına bir de sinek musallat olmuştu. - Attila İlhan
- Somurtkanlık, asık yüzlülük
-
Soğuk davranma
Ne vurdumduymaz misafirdi bunlar, ne surattan anlıyorlardı ne rumuzdan ne kinayeden. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
Ata Sözleri ve Deyimler
- surat (veya suratı) bir karış
- surata bak süngüye davran
- surat asmak
- surat etmek
- suratı bir karış asılmak
- suratı değişmek
- suratı kasap süngeriyle silinmiş
- suratına indirmek
- suratından düşen bin parça olmak
- suratını dağıtmak
- suratını ekşitmek (veya buruşturmak)
- suratı sirke satmak
- surat kalmamak
- surat mahkeme duvarı
Birleşik Kelimeler: surat düşkünü, asık surat, çatık surat, ekşi surat, kepçe surat
SATIR (Kelime Kökeni: Arapça saṭr)
-
Bir sayfa üzerinde yan yana gelen kelimelerden oluşan ve alt alta sıralanmış her bir dizi
İki dakika süren bu duygusuzluktan sonra bu üç dört satırın cehennemî manaları anlaşılmaya başladı. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu
Birleşik Kelimeler: satır arası, satır başı, satır satır, satır sonu
- Et kesmeye, kemik kırmaya yarayan ağır ve enli bir bıçak türü
Ata Sözleri ve Deyimler
- satır atmak
TOMAR (Kelime Kökeni: Arapça ṭūmār)
- Dürülerek boru biçimi verilmiş deriler veya kâğıtlar
- Topun içini silmekte kullanılan, ucu fırçalı çubuk
Birleşik Kelimeler: tomar tomar, bir tomar
TIMAR (Kelime Kökeni: Farsça tīmār)
-
Binek hayvanlarının kıllarını, derisini temizleme
Tımar tam bir saat sürüyor, yarım saat hayvanın bir tarafı, yarım saat öbür yanı. - Haldun Taner
-
Ağaç bakımı
Merkeplere atladılar, şeftali bahçelerinden geçtikten sonra tımar görmemiş sık, gür bir ayvalığa daldılar. - Refik Halit Karay
- Yara bakımı
Ata Sözleri ve Deyimler
- tımar etmek
Birleşik Kelimeler: tımarhane, deve tımarı
- Anadolu Selçukluları ve Osmanlılarda, belirli görev ve hizmet karşılığında kişilere verilen, yıllık geliri 3.000-20.000 akçe olan toprak
TARIM
- Bitkisel ve hayvansal ürünlerin üretilmesi, kalite ve verimlerinin yükseltilmesi, uygun koşullarda korunması, işlenip değerlendirilmesi ve pazarlanması, ziraat, kültür
Birleşik Kelimeler: tarım coğrafyası, ekolojik tarım, kuru tarım, organik tarım, sulu tarım