SOMURTMA Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
SOMURTMA harflerini içeren 4 harfli 30 kelime bulunuyor. 4 harfli SOMURTMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Somurtma ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Somurtma olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
MORS7,
AORT (Kelime Kökeni: Fransızca aorte)
- Ana atardamar
MART (Kelime Kökeni: Latince)
- Yılın üçüncü ayı
Ata Sözleri ve Deyimler
- mart ayı dert ayı
- mart çıkmadıkça dert çıkmaz
- mart dokuzunda çıra yak, bağ buda
- mart havası gibi
- mart içeri, pire dışarı
- mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır
Birleşik Kelimeler: mart dokuzu
ORTA
-
Bir şeyin kenarlarından merkeze doğru yaklaşık olarak aynı uzaklıkta olan yer
Tam bağın ortasına geldikleri zaman düşman askerlerini gördüler. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Başlangıcı ile bitimi arasında eşit uzaklıkta olan süre
Yılın ortası. Haftanın ortası. Günün ortası. Kışın ortası.
-
Bir şeyin eşit olarak ayrılabileceği bölüm
Seccadesini ortasından kesip ikiye böldüler. - Ömer Seyfettin
- Ne uzun ne kısa, midi
- Ne büyük ne küçük, midi
- İyi ile kötü arasındaki durum
-
Öğretimde, öğrencinin değerlendirilmesinde geçer not ile iyi arasındaki derece
Orta ile geçti.
- Defterde, bir araya getirilmiş belli sayıda yaprakların oluşturduğu bölümlerden her biri
- Sorunların çözümünde aşırılıklardan kaçınan, ölçülü bir yöntem izleyen
-
Her iki yanında kendi türünden aynı nitelikte nesneler, durumlar bulunan
Hademe orta bölmeyi açmak üzere koştu. - Refik Halit Karay
- İki karşıt nitelik veya durum arasında bulunan, tutarlı, ılımlı, vasat
- Bir olayın, içinde gerçekleştiği yer
- Orantı
-
Futbolda oyunculardan birinin, topu, kale ağzında duran arkadaşlarına havadan yollamak için yaptığı vuruş
Aut çizgisinden nefis bir orta... - Haldun Taner
- Yeniçeri Ocağında tabur
Ata Sözleri ve Deyimler
- ortadan kaldırmak
- ortadan kalkmak
- ortadan kaybolmak
- ortadan sır olmak
- ortadan söylemek
- ortasını bulmak
- ortaya almak
- ortaya atılmak
- ortaya atmak
- ortaya balgam atmak
- ortaya çıkarmak
- ortaya çıkmak
- ortaya dökmek
- ortaya düşmek
- ortaya konuşmak
- ortaya koymak
- ortaya sürülmek
- ortaya yayılmak
Birleşik Kelimeler: orta ağırlık, orta boy, Orta Çağ, orta dalga, orta damar, orta deri, orta dikme, orta direk, Orta Doğu, orta elçi, orta hakem, orta hâlli, orta hece düşmesi, orta hizmeti, orta işi, orta kaldırım, orta karar, orta karın, orta kat, orta kulak, orta kuşak, orta malı, orta masası, orta mektep, orta nokta, ortaokul, orta oyunu, ortaöğrenim, ortaöğretim, orta parmak, orta saha, orta sıklet, Orta Şark, orta şekerli, orta tedrisat, orta terim, orta uç, orta yaşlı, orta yaylak, orta yol, orta yuvar, orta yuvarlak, ortanın sağı, ortanın solu, aritmetik orta, büyük orta, küçük orta, ulu orta, yarı orta sıklet, deprem ortası, gün ortası, meyve ortası
- Çankırı iline bağlı ilçelerden biri
ROTA (Kelime Kökeni: İtalyanca rotta)
- Bir gemi veya uçağın gidiş yönü, izleyeceği yol
-
Görüş veya tutuma göre gidilen, izlenen yol
Sarhoş serseri, bir eliyle boyuna rotayı ayarlamaya çalışıyordu. - Çetin Altan
Ata Sözleri ve Deyimler
- rota değiştirmek
- rota kırmak
RAST (Kelime Kökeni: Farsça rāst)
- Doğru, düzgün
- Tesadüf
- Atılan şey hedefi vurma
Ata Sözleri ve Deyimler
- rast gele!
- rast gelmek
- rast getirmek
- rast gitmek
Birleşik Kelimeler: rastgele
- Klasik Türk müziğinde bir makam
STAR (Kelime Kökeni: İngilizce star)
- Yıldız
Birleşik Kelimeler: medya starı
TRAS (Kelime Kökeni: Almanca Trass)
- Volkanik tüf
TURA
- Tuğra
- Metal paranın resimli yüzü
- Halat gibi örülmüş iplik çilesi
- Bazı oyunlarda, vurmak için kullanılan düğümlenmiş mendil
- Ucu düğümlenmiş bir mendil aracılığıyla yanan veya yanılanların ebe tarafından cezalandırıldığı bir tür çocuk oyunu
Birleşik Kelimeler: yazı tura
AMOR (Kelime Kökeni: Fransızca amour)
-
Aşk
Kadınlarla münasebetlerine amil olan şey hakiki amor değil, çevirmek istediği bazı entrikalardır. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
AMUT (Kelime Kökeni: Arapça ʿamūd)
- Dik durma
- Dikme
Ata Sözleri ve Deyimler
- amuda kalkmak
Birleşik Kelimeler: amudufıkari
ATOM (Kelime Kökeni: Fransızca atome)
- Birkaç türü birleştiğinde çeşitli molekülleri, bir tek türü ise bir kimyasal ögeyi oluşturan parçacık
- Yaprakları üst üste sarılı topak marul
- Eski Yunan filozoflarına göre gerçeğin son, artık bölünemez, bozulamaz diye tasarlanan temel ögeleri
Birleşik Kelimeler: atom ağırlığı, atom bombası, atom çağı, atom çekirdeği, atom enerjisi, atom karınca, atom numarası, atom reaktörü, atom santrali, atom sayısı
MUTA (Kelime Kökeni: Arapça muʿṭā)
- Veri
- Geçici kazanç
- Muta nikâhı
Birleşik Kelimeler: muta nikâhı
MURT (Kelime Kökeni: Farsça mūrd)
- Mersin ağacının yazın olgunlaşan, bezelye büyüklüğünde, morumsu siyah, çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılan meyvesi
MARS (Kelime Kökeni: Arapça mers)
-
Tavlada oyunculardan birinin, karşı taraf pul toplamaya başlamadan kendi pullarının tamamını toplayıp iki sayı kazanması
Terlikçi İhsan, üst üste iki düşeş atmakla marsı sağlamış gibiydi. - Haldun Taner
Ata Sözleri ve Deyimler
- mars etmek
- mars olmak
- Güneş'e olan uzaklığı, yerin Güneş'e olan uzaklığından daha çok olan dış gezegenlerin ilki olan kızıl gezegen, Merih
ORSA (Kelime Kökeni: İtalyanca orza)
- Yelkenleri rüzgârın estiği yöne çevirmekte kullanılan, her iki taraftan yelkenin ortasına bağlanan ip
- Geminin rüzgâr alan yanı, rüzgârüstü, boca veya rüzgâraltı karşıtı
- Geminin, rüzgârın geldiği yöne döndürülmesi
-
(o'rsa) Geminin, rüzgârın geldiği yöne döndürülmesi için söylenen söz
Orsa, diye bağırmasıyla dümeni basması bir oldu. - Halikarnas Balıkçısı
Birleşik Kelimeler: orsa alabanda, orsa boca