SODYUM ile Oluşan Kelimeler (SODYUM Kelime Türetme)

SODYUM harflerinden oluşan 15 kelime bulunuyor. SODYUM kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Sodyum kelimesinin anlamı nedir? Sodyum ile başlayan kelimeler. İçinde sodyum olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

6 Harfli Kelimeler

SODYUM14

5 Harfli Kelimeler

DOYUM12

4 Harfli Kelimeler

OYUM9

3 Harfli Kelimeler

DUY8, MOD7, SOY7, YOM7, SOM6

2 Harfli Kelimeler

DO5, OD5, OY5, YO5, OM4, SU4, US4

OM

[isim]

  • Kemiklerin toparlak ucu

[isim]

[fizik]

  • Elektrikte iletkenin direnç birimi

SU

[isim]

  • Hidrojenle oksijenden oluşan, sıvı durumunda bulunan, renksiz, kokusuz, tatsız madde, ab
  • Bu sıvıdan oluşan kitle, deniz, akarsu

    Koltuğuna oturdu, Haliç'in bulanık sularına daldı. - Falih Rıfkı Atay

  • Meyve, sebze vb.nin sıkılmasıyla elde edilen sıvı

    Portakal suyu. Domates suyu.

  • Bazı kokulu yaprak veya çiçeklerin imbikten çekilmesiyle elde edilen kokulu sıvı

    Çiçek suyu. Gül suyu.

  • Yemeğin sıvı bölümü

    Belki de iki bardak turşu suyu içecek. - Sait Faik Abasıyanık

  • Kez

    Meyveleri iki su yıka.

  • Demir araçları ateşte kızdırdıktan sonra, suya daldırılarak sağlanılan sertlik

    Bu bıçağın suyunu iyi vermemişler.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • su almak
  • su basmak
  • su çekmek
  • sudan çıkmış balığa dönmek
  • sudan geçirmek
  • suda pişmiş
  • su dökmek
  • su dökünmek
  • su etmek
  • su gelmek
  • su gibi
  • su gibi akmak
  • su gibi aziz ol!
  • su gibi bilmek (veya okumak)
  • su gibi ezberlemek
  • su gibi gitmek
  • su gibi olmak
  • su gibi terlemek
  • su görmemiş
  • su götürür yeri olmamak
  • su içinde
  • su içinde kalmak
  • su iktiza etmek
  • su kaçırmak
  • su kapmak
  • su katılmamış
  • su kesmek
  • su koyuvermek
  • su küçüğün, söz (veya sofra veya yemek) büyüğün
  • sular kararmak
  • sular seller gibi
  • su sabun görmemek
  • su uyur, düşman uyumaz
  • su vermek
  • suya düşmek
  • suya göstermek
  • suya götürüp susuz getirmek
  • su yapmak
  • suya sabuna dokunmamak
  • suya salmak
  • suyu baştan (veya başından) kesmek
  • suyu çıkmak
  • suyu getiren de bir, testiyi kıran da
  • suyu görünce teyemmüm bozulur
  • suyu ısınmak (veya kaynamak)
  • suyu kesilmiş değirmene dönmek
  • suyu mu çıktı?
  • suyuna gitmek
  • suyun akıntısına gitmek
  • suyuna tirit
  • suyun başı
  • suyunca gitmek
  • suyu nereden geliyor?
  • suyunu almak
  • suyunu çekmek
  • suyunun suyu
  • suyu seli kalmamak
  • su yürümek
  • su yüzü görmemiş
  • su yüzüne (veya üstüne) çıkmak
  • su yüzüne çıkmak

Birleşik Kelimeler: su akrebi, su altı, su askıları, su aygırı, su baldıranı, su bardağı, subasar, su basıncı, su baskını, su bidonu, su bilgisi, su bilimi, su biti, su bitkileri, su bombası, su borusu, su boyası, su böceği, su bölümü çizgisi, su böreği, su cenderesi, su çıkrığı, suçiçeği, su çulluğu, su damarı, su değirmeni, su deposu, su dolabı, su düzeyi, sugötürmez, su hattı, su ısıtıcısı, suibriği, su kabağı, su kabı, su kamışı, su karanfili, su kayağı, su kaybı, su kaydırağı, su keleri, su kemeri, su kesesi, su kesimi, su keteni, su kızağı, su kireci, su korkusu, su küre, su mantarları, su mercimeği, su mermeri, su muhallebisi, su nanesi, suoku, suölçer, su örümceği, su parkı, superisi, su piresi, su rezenesi, su saati, su samuru, susarımsağı, su sarnıcı, su sayacı, su seviyesi, su sığırı, su sineği, suşeridi, su tabakası, su tankeri, su tası, su taşkını, su tavuğu, su tedavisi, su terazisi, su teresi, su testisi, su topu, su tulumbası, su türbini, su ürünleri, su yatağı, su yelvesi, su yılanı, suyolu, su yolu, su yoncası, su yosunu, su yuvarı, sudan ucuz, acı su, ağır su, akarsu, aksu, atık su, bağlı su, basınçlı su, bengi su, iç su, kaba su, karasu, kara su, küllü su, oksijenli su, öz su, pis su, serbest su, sert su, tatlı su, tazyikli su, yumuşak su, havadan sudan, altın suyu, arpa suyu, bel suyu, besi suyu, bulaşık suyu, cam suyu, can suyu, çamaşır suyu, çiçek suyu, çilek suyu, deniz suyu, dirim suyu, domates suyu, dümen suyu, elma suyu, er suyu, et suyu, gül suyu, ham besi suyu, havuç suyu, ıslatma suyu, içme suyu, imamsuyu, katran suyu, kaya suyu, kaynak suyu, kenar suyu, kibrit suyu, kireç suyu, koruk suyu, kuyu suyu, limon suyu, maden suyu, memba suyu, meyve suyu, nane suyu, portakal suyu, saf su, safra suyu, şalgam suyu, tavuk suyu, turşu suyu, üzüm suyu, vişne suyu, yüzsuyu, zemzem suyu, kara suları, yer altı suları

[isim]

  • Sutaş

US

[isim]

  • Akıl

    Usa ve gerçeğe uygun anlatışlara kulak verenin olmadığı görüldü. - Halikarnas Balıkçısı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • usuna getirmek

Birleşik Kelimeler: us dışı, us pahası, usa vurma

DO (Kelime Kökeni: İtalyanca do)

[isim]

[müzik]

  • Gam (II) dizisinde `si` ile `re` arasındaki ses
  • Bu sesi gösteren nota işareti

Birleşik Kelimeler: do anahtarı

OD

[isim]

[eskimiş]

  • Ateş

    Yaz bahar ayında bir od verdiler / Yandım gittim ala karlı dağ iken - Karacaoğlan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • od yok ocak yok

Birleşik Kelimeler: od ocak

OY

[isim]

  • Bir toplantıya katılanların, bir sorunla ilgili birkaç seçenekten birini tercih etmesi, rey
  • Bu tercihi belirten işaret, söz veya yazı
  • Seçimlerde kişinin herhangi bir aday veya partiye ait yaptığı tercih

Ata Sözleri ve Deyimler

  • oya koymak (veya sunmak)
  • oy vermek (veya kullanmak)

Birleşik Kelimeler: oy birliği, oy çokluğu, oy hakkı, oy kâğıdı, oy pusulası, oy sandığı, açık oy, beyaz oy, gizli oy, işari oy, karşı oy, kırmızı oy, yeşil oy, güvenoyu, halkoyu, kamuoyu

[ünlem]

  • Çeşitli duyguları anlatmak için kullanılan bir seslenme sözü

YO

[ünlem]

  • `Hayır` anlamında kullanılan bir söz

    Dün bize geldiniz mi? -Yo.

  • `Yapmam, istemem, kabul etmem` anlamında kullanılan bir itiraz sözü
  • `Sakın` anlamında kullanılan bir uyarma sözü

    Yoo, güvercinlerime dokunmayınız, dedi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

SOM

[sıfat]

  • İçi dolu olan ve dışı kaplama olmayan, masif

    Köşk, som gümüş bir parmaklıkla ikiye bölünmüştür. - Salâh Birsel

  • Katışıksız

[isim]

  • Rıhtımın su üstünde olan bölümü

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Somon balığı
  • Kırgızistan para birimi

SOY

[isim]

  • Bir atadan gelen kimselerin topluluğu, köken, sülale

    Bizler hadi neyse, böyle biraz gülünç bir adamın hafif adına katlanalım ama yarın bizim soyumuzdan kimlerin yetişeceğini kim bilir. - Memduh Şevket Esendal

  • Cins, tür, çeşit

[sıfat]

  • İyi ve üstün nitelikleri bulunan

[eskimiş]

  • Manzum söz

    Boy boyladı, soy soyladı. - Dede Korkut

Ata Sözleri ve Deyimler

  • soya çekmek
  • soydur çeker, boktur kokar

Birleşik Kelimeler: soyadı, soyağacı, soy gazlar, soy ismi, soykırım, soy kütüğü, soy oluş, soy sop, soy yapısı, soya çekim, köpek soyu

YOM

[isim]

[halk ağzında]

  • İyi talih, iyi haber

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yom tutmak

DUY (Kelime Kökeni: Fransızca douille)

[isim]

  • Elektrik ampulünün takıldığı bakır veya pirinçten yivli yer

Birleşik Kelimeler: duy priz

OYUM

[isim]

  • Oyma işi

    Tünel açmak için bu dağın oyumu iki ay sürdü.

DOYUM

[isim]

  • Eldekinden hoşnut olma durumu, doyma işi, yetinme, kanma, kanaat
  • Bazı istekleri giderme, tatmin, orgazm

Ata Sözleri ve Deyimler

  • doyuma ulaşmak
  • doyum olmamak

Birleşik Kelimeler: doyumevi, doyum noktası

SODYUM (Kelime Kökeni: Fransızca sodium)

[isim]

[kimya]

  • Atom numarası 11, atom ağırlığı 22,990, yoğunluğu 0,971 olan, 97,5 °C'de eriyen, deniz ve kaya tuzlarında, doğada birleşik olarak çok yaygın bulunan, beyaz, parlak, mum gibi yumuşak bir element (simgesi Na)

Birleşik Kelimeler: sodyum bikarbonat, sodyum florit, sodyum fosfat, sodyum hidroksit, sodyum hiposülfit, sodyum karbonat, sodyum klorür, sodyum nitrat, sodyum sülfat