SLOGANLAŞMA ile Oluşan Kelimeler (SLOGANLAŞMA Kelime Türetme)
SLOGANLAŞMA harflerinden oluşan 121 kelime bulunuyor. SLOGANLAŞMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Sloganlaşma kelimesinin anlamı nedir? Sloganlaşma ile başlayan kelimeler. İçinde sloganlaşma olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
11 Harfli Kelimeler
SLOGANLAŞMA21
8 Harfli Kelimeler
ANLAMSAL10, SALLANMA10
7 Harfli Kelimeler
ANLAŞMA11, ALLAŞMA11, LALANGA11, SOLLAMA10, SONLAMA10, SALLAMA9, ALLANMA8, NALLAMA8
6 Harfli Kelimeler
ŞALGAM14, SLOGAN12, ANALOG11, MANGAL11, MALAGA11, ONAŞMA11, MAŞALA10, SLALOM9, ANLAMA7, ANAMAL7, ALLAMA7
5 Harfli Kelimeler
GALOŞ13, MANGO11, GALON10, LONGA10, MANGA10, AŞAMA9, ALMAŞ9, SALAŞ9, ŞAMAN9, MOLAS8, MASON8, SOLMA8, MOLLA7, MANAS7,
Tümünü Gör
4 Harfli Kelimeler
GAMA9, AŞMA8, GALA8, MAAŞ8, MAŞA8, ŞAMA8, ŞANO8, ŞANS8, NAAŞ7, SOMA7, ASMA6, LASO6, MOLA6, MANO6, MASA6, ONMA6, OLMA6, ASAL5, ASLA5, ANAM5
Tümünü Gör
3 Harfli Kelimeler
GOL8, GAM8, ŞOM8, ALG7, LOŞ7, MAŞ7, ŞAM7, SOM6, ŞAN6, ŞAL6, MAS5, NOM5, OMA5, ONS5,
Tümünü Gör
2 Harfli Kelimeler
AŞ5, OM4, AS3, AM3, MA3, OL3, ON3, AN2, AL2, LA2
AN (Kelime Kökeni: Arapça ān)
-
Zamanın bölünemeyecek kadar kısa olan parçası, lahza, dakika
Zira göçebelerin hayatı her an yardımlaşmalarını gerektirir. - Cemil Meriç
Ata Sözleri ve Deyimler
- anı anına uymamak
- an meselesi
Birleşik Kelimeler: anbean, bir an, eş anlı
- İki tarla arasındaki sınır
-
Zihin
An bulanıklığı. An yorgunluğu.
AL
- Kanın rengi, kızıl, kırmızı
-
Bu renkte olan
Al bayrak. Al çuha.
- Dorunun açığı, kızıla çalan at donu
- Bu renkte olan (at)
- Yüze sürülen pembe düzgün, allık
Ata Sözleri ve Deyimler
- al elmaya taş atan çok olur
- al giymedim ki alınayım
- al gömlek gizlenemez
- alı alına, moru moruna
- alı al, moru mor
- al kanlara boyanmak
- al kiraz üstüne kar yağmış
Birleşik Kelimeler: albasma, albastı, al bayrak, alkarısı, al sancak, alyuvar
- Aldatma, düzen, tuzak, hile
Ata Sözleri ve Deyimler
- al ile aslan tutulur, güç ile sıçan tutulmaz
- Alüminyum elementinin simgesi
LA (Kelime Kökeni: İtalyanca la)
- Gam dizisinde `sol` ile `si` arasındaki ses
- Bu sesi gösteren nota işareti
- Lantan elementinin simgesi
AS
- Kakım
- İskambil, domino vb. oyunlarda bir işaretini taşıyan kâğıt veya taş, birli, bey
-
Bir işte başta gelen (kimse veya şey)
As oyuncu.
Birleşik Kelimeler: assolist, astasım, asteğmen, asyön
- Arsenik elementinin simgesi
AM
- Dişilik organı
- Amerikyum elementinin simgesi
OL
-
O gösterme sıfatı
Dedi gördüm ol habibin anasın - Süleyman Çelebi
- O gösterme zamiri
ON
- Dokuzdan sonra gelen sayının adı
- Bu sayıyı gösteren 10 ve X rakamlarının adı
- Dokuzdan bir artık
Ata Sözleri ve Deyimler
- on defa (veya kere)
- on parmağı boğazında olmak
- on parmağında on hüner (veya marifet) olmak
- on parmağında on kara
Birleşik Kelimeler: onaltılık, on ayaklılar, onbaşı, onbeşli, on binlerce, on binlik, onbiraylık, on birli, ondörtlük, onikiparmak bağırsağı, onikitelli, on milyonluk, on para, onsekiz, beşon, ayın on dördü
ASA (Kelime Kökeni: Arapça ʿaṣā)
- Bazı ülkelerde, hükümdarların, mareşallerin, din adamlarının güç sembolü olarak törenlerde taşıdıkları bir tür ağaç veya metalden değnek
- İhtiyarların baston yerine kullandıkları uzun sopa
Birleşik Kelimeler: mareşallik asası
ÂMÂ (Kelime Kökeni: Arapça aʿmā)
- Görme engelli
-
Çelişkili ve tutarsız iki cümleyi birbirine bağlamaya yarayan bir söz, amma, lakin, velakin
Para kazanmayı hiç sevmiyordu ama hesapsız harcamaya bayılıyordu. - Necati Cumalı
-
Uyarma veya şartlı bir ifade niteliğinde olan bir cümleyi, başka bir cümleye bağlamaya yarayan bir söz
Fala inanmam ama fırsat bulursam baktırmadan da yapamam. - Kemal Tahir
-
Beklenmeyen bir sonucu anlatan iki cümleyi onun sebebi durumunda olan cümleye bağlayan bir söz
Gerçi yeni nesil, eskiyi öğrenmekte bir fayda görmüyor ama ben gene de yazayım. - Burhan Felek
-
Bir yargıyı veya bir buyruğu pekiştirmek için de kullanılan bir söz
Güzel ama güzel bir söz söyledi.
-
Bazen dikkati çekmek için cümlenin sonuna getirilen bir söz
Gerçi vekillerden bazıları yerli yerinde duruyordu ama! - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Ata Sözleri ve Deyimler
- ama ne
- aması maması yok!
- aması var
ALO (Kelime Kökeni: Fransızca allô)
- Telefon konuşmasına başlarken kullanılan bir seslenme sözü
- (alooo) Kendisine bakmasını veya kendisiyle ilgilenmesini istediği kişiye karşı söylenen seslenme sözü
OM
- Kemiklerin toparlak ucu
- Elektrikte iletkenin direnç birimi
ASAL
- Esasla ilgili, asıl ve temel olanla ilgili, esasi
Birleşik Kelimeler: asal gazlar, asal sayı
ASLA (Kelime Kökeni: Arapça aṣlā)
-
Hiçbir zaman, hiçbir şekilde, katiyen
Kimseye faydası olmayıp da yalnız kendi nefsine ayırdığın servet, asla makbul değildir. - Ahmet Kabaklı
- Sakın, zinhar
ANAM!
- sese verilen tona göre şaşma, beğenme, acı, üzüntü vb. duygular anlatan söz
-
kadın erkek, büyük küçük herkese karşı kullanılan bir seslenme sözü
Dur, anam, saçını düzelteyim!
Ata Sözleri ve Deyimler
- ana avrat küfretmek (veya düz veya dümdüz gitmek)
- ana bir, baba ayrı
- anadan doğmuşa dönmek (veya anadan yeni doğmuş gibi olmak)
- ana gibi yâr olmaz, Bağdat gibi diyar olmaz
- ana ile kız, helva ile koz
- ana kızına taht kurar, kız bahtı kocadan arar (veya ana kızına taht kurmuş, baht kuramamış)
- anam avradım olsun
- anam babam
- anamın (veya anasının) ak sütü gibi (helal olsun)
- anamın öleceğini bilseydim kulağı dolu darıya satardım
- anan güzel idi hani yeri, baban zengin idi hani evi?
- ananın bahtı kızına
- ananın bastığı yavru incinmez
- anan yahşi, baban yahşi
- anası ağlamak
- anasına avradına sövmek
- anasına bak kızını al, kenarına bak bezini al
- anasından doğduğuna bin pişman
- anasından doğduğuna pişman etmek
- anasından doğduğuna pişman olmak
- anasından emdiği süt burnundan (fitil fitil) gelmek
- anasından emdiği sütü burnundan getirmek
- anasını ağlatmak
- anasını bellemek
- anasını eşek kovalasın!
- anasının gözü
- anasının ipini satmış (veya pazara çıkarmış)
- anasının kızı
- anasının körpe kuzusu
- anasının nikâhını istemek
- anasının oğlu
- anasını sat! (veya satayım!)
- anası turp (veya sarımsak), babası şalgam (veya soğan)
- anası yerinde
MAS (Kelime Kökeni: Arapça maṣṣ)
- Emme, emerek içine çekme, soğurma
Birleşik Kelimeler: massetmek