[isim]

[argo]

• Üzerinde durmama, önem vermeme

• Boşa çıkarma, rast getirememe

  Güzel bir orta ile gole mal olan bir ıskayı ayırt edemez. - Haldun Taner

• Hedefi tutturamama, amaca ulaşamama

Ata Sözleri ve Deyimler

• ıska geçilmek
• ıska geçmek

[isim]

[halk ağzında]

• Arpacık soğanı

[isim]

• Dört tekerlekli, hafif, bir tür gezinti arabası

[isim]

• İçinde dinsel veya büyüleyici bir gücün saklı olduğu sanılan, taşıyanı, takanı veya sahip olanı zararlı etkilerden koruyup iyilik getirdiğine inanılan bir nesne, yazılı kâğıt vb., hamaylı

  İnsan, üstünde tercihen boynunda mutlaka bir muska taşımalıydı. - Abdülhak Şinasi Hisar

• Üçgen biçiminde katlanmış olan şey

[sıfat]

• Çok zayıf ve kuru, kaknem, çelimsiz, arık

  Bodrum katında kalan sıska oğlanın salonunun tam üstüne denk düşüyordu odası. - Elif Şafak

[eskimiş]

• Karın boşluğuna su dolmuş olan

Ata Sözleri ve Deyimler

• sıska olmak
• sıskası çıkmak

[sıfat]

[teklifsiz konuşmada]

• Âlâ

  Fransa'da bu kabîl gazetelerin daniskası mevcuttur. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

• daniskasını yapmak

[isim]

• Kaynağı Kafkasya olan ve hızlı oynanan bir halk dansı

• Bu dansın müziği

[isim]

• Leipzig şehrinde üretilen ipek

[sıfat]

• Uzun, sarı ve yumuşak (saç)

  Küçüğü bağrıma bastım ve sezdirmeden lepiska saçlarını gözyaşlarımla ıslattım. - Aka Gündüz

[isim]

[askerlik]

• Askerlerin bellerine bağladıkları veya göğüslerine çaprazlama taktıkları, üzerinde fişek, kasatura vb. koymak için yerleri bulunan, genellikle köseleden yapılmış kayış

[isim]

• Çoğu pamuktan dokunmuş sık ve düzgün bez, hasse, hasa

  Kenarları gençliğinde işlediği enli dantellerle çevrili patiska örtülü minderlerde oturuyordu. - Cahit Uçuk

[sıfat]

• Bu bezden yapılmış

  Bu patiska döşemeleri beraber ütüleyecektik. - Aka Gündüz

[isim]

• Kundak çocuklarının beline, zıbının üzerinden sarılan geniş sargı

[isim]

• Etle pişirilmiş lahana yemeği