[zarf]

• Size göre, sizin düşüncenizce

[sıfat]

• Densize yaraşır

[zarf]

• (densi'zce) Densize yaraşır bir biçimde

[zarf]

• Sessiz bir biçimde, sessiz olarak, sessizcesine

  Kuşlar enginlerde sessizce süzüldükçe, iliğimde kemiğimde ne kadar kötü tortu varsa akıp gitmekte. - Adalet Ağaoğlu

• Tedirginlik çıkarmayarak

[zarf]

• İstek göstermeden, isteksiz olarak

  Köylü de beklenilmeyen bir cesaretle kendisine isteksizce verilen yere sıkıştı. - Sait Faik Abasıyanık

[zarf]

• Bilisize uygun bir biçimde

[zarf]

• Çaresiz bir biçimde, çaresizcesine

[sıfat]

• Biraz hâlsiz olan

[zarf]

• (hâlsi'zce) Hâlsiz bir biçimde

[zarf]

• Tedbirsiz bir biçimde, tedbirsiz olarak

[sıfat]

• Terbiyesiz

  Kanepenin üzerine oturup da bağırarak söylediğin edepsizce lakırtıları unuttun mu? - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[zarf]

• (edepsi'zce) Terbiyesizce, utanmadan, edepsizcesine

[sıfat]

• Terbiyesiz

  Terbiyesizce işaretlerle birbirimizi tahkir etmeye başlarız. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[zarf]

• (terbiyesi'zce) Terbiyesiz bir biçimde, saygısızca, terbiyesizcesine

[sıfat]

• Bilinçsize yakışır bir biçimde olan, şuursuzca

  Onun inadı bilinçsizceydi, benimkisi bilinçli. - Tarık Dursun K.

[zarf]

• (bilinçsi'zce) Bilinçsiz bir biçimde, şuursuzca

[zarf]

• Haber vermeden, haberi olmadan, habersiz, gizlice

  Patronun deliye döndüğünden habersizce geldi, elindeki şemsiyeye yapıştı. - Rıfat Ilgaz

[sıfat]

• Önemli sayılmayacak kadar

[zarf]

• Beceriksiz bir biçimde, maharetsizce

  Bu yazı ve şiirlerin hemen hepsi, partiyi çocukça, beceriksizce öven ilkel nesnelerdi. - Erhan Bener

[zarf]

• Teklifsiz bir biçimde, içten olarak

  Vaktiyle teklifsizce dertleşirdik. - Attila İlhan