SİYASETNAME Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

SİYASETNAME harflerini içeren 6 harfli 29 kelime bulunuyor. 6 harfli SİYASETNAME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

MANYAS10, SİYASA10, SAYMAN10, AMYANT9, EYİTME9, MEYANE9, MANYAT9, MAİYET9, NİAMEY9, SİSTEM9, SANİYE9, SANAYİ9, SAMSAT9, YEMENİ9, ESASEN8, ENSEST8, İSTEME8, İNAYET8, MESNET8, MESANE8, MANİSA8, MANTİS8, SİNEMA8, SANTİM8, SAMANİ8, ETAMİN7, EMANET7, MANİTA7, MATİNE7

ETAMİN (Kelime Kökeni: Fransızca étamine)

[isim]

  • Pamuk, keten veya ipekten, seyrek dokunmuş delikli bir kumaş türü

EMANET (Kelime Kökeni: Arapça emānet)

[isim]

  • Birine geçici olarak bırakılan ve teslim alınan kişice korunması gereken eşya, kimse vb., inam, vedia

    Emaneti olanlar burada her vakit bunlarla ilgilenecek bir çırak bulurlar. - Salâh Birsel

  • Bir kimse ile birine gönderilen şey

    İstanbul'dan getirdiğim emanetinizi akşam benden alınız.

  • Eşyanın ücret karşılığı geçici bir süre bırakıldığı yer
  • Can, ruh

    Allah emanetini alsın da kurtulayım.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emanet ata binen tez iner
  • emanet bırakmak (veya etmek veya vermek)
  • emanete hıyanet olmaz
  • emanet eşeğin yuları gevşek olur
  • emanet hayvanın (veya eşeğin) kuskunu (veya paldımı) yokuşta kopar

Birleşik Kelimeler: emanet dolabı, şehremaneti

MANİTA (Kelime Kökeni: Yunanca)

[isim]

[argo]

  • Sevgili
  • Manitacılık

MATİNE (Kelime Kökeni: Fransızca matinée)

[isim]

  • Gündüz gösterimi

    Hani yani isteyen arasın bulsun beni / Yedi matinesindeyim - Behçet Necatigil

Birleşik Kelimeler: aile matinesi, halk matinesi

ESASEN (Kelime Kökeni: Arapça esāsen)

[zarf]

  • Başından, temelinden, kökeninden
  • Zaten

    Esasen bende kabahat ki sizin gibi dönek insanlarla yola çıkmışım. - Osman Cemal Kaygılı

  • Nasıl olsa, gene

    Esasen Mediha Hanım gelmese şimdi de hastayı yalnız bırakamayacaktım. - Halide Edip Adıvar

  • Aslında

    Esasen evvelce de söylediğimiz gibi dilenmek şiddetle memnu idi. - Asaf Halet Çelebi

ENSEST (Kelime Kökeni: Fransızca inceste)

[isim]

[toplum bilimi]

  • Aile içi yasak ilişki

İSTEME

[isim]

  • İstemek işi

    Birinden bir şey istemenin işkence çekmekle eş değer olduğunu anlayacaktık. - Ayla Kutlu

Birleşik Kelimeler: isteme kipleri

İNAYET (Kelime Kökeni: Arapça ʿināyet)

[isim]

[eskimiş]

  • İyilik, kayra, atıfet, ihsan, lütuf

    Gayret bizden, inayet Allah'tan. - Emine Işınsu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • inayet etmek (veya eylemek)
  • inayet ola
  • inayette bulunmak

MESNET (Kelime Kökeni: Arapça mesned)

[isim]

  • Dayanak

[eskimiş]

  • Mevki, makam

    Annem ata, arabaya, kendi tabirince mansıba, mesnede, hanımefendiliğe can atan bir kadındı. - Halide Edip Adıvar

MESANE (Kelime Kökeni: Arapça mes̱āne)

[isim]

[eskimiş]

[anatomi]

  • İdrar torbası

MANİSA

[isim]

  • Türkiye'nin Ege Bölgesi'nde yer alan illerinden biri

Birleşik Kelimeler: Manisa kebabı, Manisa lalesi

MANTİS (Kelime Kökeni: Fransızca mantisse)

[isim]

[matematik]

  • Bir sayının logaritmasının ondalık bölümü

SİNEMA (Kelime Kökeni: Fransızca cinéma)

[isim]

  • Herhangi bir hareketi düzenli aralıklarla parçalara bölerek bunların resimlerini belirleme ve sonra bunları gösterici yardımıyla karanlık bir yerde, bir ekran veya perde üzerinde yansıtarak hareketi yeniden oluşturma işi
  • Film göstermeye yarayan özel bir makineyle görüntülerin beyaz perdeye yansıtıldığı salon veya yapı

    Bir haber bırakıp mahallenin sinemasına girdi. - Sait Faik Abasıyanık

  • Güzel sanatların dalı olarak yansıtılmaya uygun olan filmleri gerçekleştirme ve yaratma sanatı, beyaz perde, yedinci sanat

    Sinemanın zevkimizi dışarıdan idare ettiği devirde yaşıyoruz. - Hasan Âli Yücel

Birleşik Kelimeler: sinema endüstrisi, sinema perdesi, sinema salonu, sinema sanatçısı, sinema sanayisi, sinemasever, sinema tekniği, açık hava sineması

SANTİM (Kelime Kökeni: Fransızca centime)

[isim]

  • Bazı ülkelerde kullanılan para biriminin yüzde birine eşit olan küçük para birimi

[matematik]

  • Santimetre

Ata Sözleri ve Deyimler

  • santim kaçırmamak

SAMANİ (Kelime Kökeni: Türkçe saman + Arapça -ī)

[isim]

  • Saman rengi, açık sarı

[sıfat]

  • Bu renkte olan