SİYAKAT Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
SİYAKAT harflerini içeren 4 harfli 25 kelime bulunuyor. 4 harfli SİYAKAT kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
ASYA7,
ATAK
-
Düşüncesizce her işe atılan, cüretkâr
Bütün çocuklar gibi onlar da haşarı, atak ve güreşçi idiler. - Reşat Nuri Güntekin
- Çevik, hareketli
- Geveze
- Aniden başlayan hastalık nöbeti
- Atılım
- Saldırı, saldırış, hücum, hamle, akın
- Gol atmak veya sayı kazanmak amacıyla yapılan akın, ofans
Ata Sözleri ve Deyimler
- atak yapmak
Birleşik Kelimeler: kontratak, panikatak
ATİK
- Çabuk davranan, çevik
Birleşik Kelimeler: atik tetik
- Eski, eski zamanla ilgili
Birleşik Kelimeler: Ahd-i Atik
ÂKİT (Kelime Kökeni: Arapça ʿāḳid)
- Bağıtçı
- Sözleşme
- Nikâh
Birleşik Kelimeler: akit vaadi, akdetmek, evlilik akdi, hizmet akdi, iş akdi
İKTA (Kelime Kökeni: Arapça ıḳṭāʿ)
- Bir kişinin mülkiyetinde olmayıp devlete ait olan toprakların vergilerinin veya gelirlerinin asker veya sivil erkâna hizmet ve maaşlarına karşılık verilmesi
KATİ (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṭʿī)
-
Kesin
Cem dayattı ve bu rolü asla kabul etmeyeceğini kati bir dille bildirdi. - Necip Fazıl Kısakürek
Birleşik Kelimeler: kati teminat
TAKA
-
Doğu Karadeniz bölgesine özgü yelkenli bir tür kıyı teknesi
Taka ile deniz yolculuğunun nasıl geçtiğini anlatmayacağım. - Ercüment Ekrem Talu
- Bozuk, zor çalışan veya eski kara taşıtları için kullanılan bir söz
ASİT (Kelime Kökeni: Fransızca acide)
- Turnusolün mavi rengini kırmızıya çevirmek özelliğinde olan ve birleşimindeki hidrojenin yerine maden alarak tuz oluşturan hidrojenli birleşik, hamız
Birleşik Kelimeler: asit alkol, asit borik, asit fenik, asit katalizör, asitölçer, amino asit, asetik asit, borik asit, bromhidrik asit, formik asit, fosforik asit, hidroklorik asit, karbonik asit, klor hidrik asit, klorik asit, laktik asit, margarik asit, nitrik asit, nükleik asit, oksalik asit, oleik asit, palmitik asit, pikrik asit, salisilik asit, silisik asit, sitrik asit, sülfürik asit, tartarik asit, ürik asit, karınca asidi, kuzukulağı asidi, limon asidi, süt asidi
AKİS (Kelime Kökeni: Arapça ʿaks)
-
Işık veya ses dalgalarının yansıtıcı bir yüzeye çarparak geri dönmesi, yansıma, yankı
İkide birde barutla infilak akisleri geliyordu. - Yahya Kemal Beyatlı
- Bir cismin parlak bir yüzeyde görünmesi
- Bir şeyin başka bir şey üzerinde yarattığı etki
- Evirtim
- Evirme
Ata Sözleri ve Deyimler
- akis uyandırmak
Birleşik Kelimeler: aksetmek, aksettirmek, aksiseda, aksülamel
AKSİ
-
Ters, zıt, karşıt, olumsuz, menfi
Salıncağın ipini sallandığı istikametin aksine çekti. - Osman Cemal Kaygılı
-
Uygun olmayan
Kusura bakma abla! Aksi zamana rastladı. Gazozları yetiştiremedik. - Ahmet Kutsi Tecer
-
İnatçı, hırçın, huysuz
Ben bu aşçı kadar çılgın ve aksi insan görmedim. - Reşat Nuri Güntekin
Ata Sözleri ve Deyimler
- aksi gibi
- aksi şeytan
- aksi tesadüf
Birleşik Kelimeler: aksi aksi, aksi hâlde, aksi takdirde
KİST (Kelime Kökeni: Fransızca kyste)
- Sporlu bitkilerde, özellikle mantarlarda, su yosunlarında görülen, bir veya birkaç hücreden oluşmuş organ
- İçi koloit, yağ vb. sıvı veya yarı sıvı bir madde ile dolu 20 mm'den küçük patolojik torba, kitle
- Tek hücrelilerin veya çok hücreli küçük hayvanların uygun olmayan şartlarda veya çoğalma sırasında çevrelerine saldıkları kendilerini korumaya yarayan dayanıklı kapsül
KASA (Kelime Kökeni: İtalyanca cassa)
-
Para veya değerli eşya saklamaya yarayan çelik dolap
Arkaya doğru bir adım atıp sırtını meyhanecinin kasasına dayadı. - Sait Faik Abasıyanık
- Ticarethanelerde para alınıp verilen yer
-
Bazı oyunlarda oyunu yönetme veya para karşılığında fiş verme işi
Kasa kim?
- Vagon, kamyon veya traktörün yük taşımak için şasiye bağlanmış üst bölümünü oluşturan parça
-
Tahta veya sentetik maddelerden yapılmış, dört köşe, sağlam ambalaj parçası, sandık
Barın kapısı önünde bira kasaları yığılmıştı. - Attila İlhan
- Basımcılıkta dizgi harflerinin konulduğu gözlerden oluşan tabla
- Varlıklı kişinin harcamalarını yapan kimse
- Kapı ve pencerelerin sabit olarak tutturulduğu asıl çerçeve
- Birbiri üzerine istif edilerek yüksekliği ayarlanabilen atlama aracı
Ata Sözleri ve Deyimler
- kasayı devretmek
Birleşik Kelimeler: kasa defteri, kasa fişi, kasa sayımı, çelik kasa, kiralık kasa, şifreli kasa, yazar kasa
KAST (Kelime Kökeni: Fransızca caste)
- Ayrıcalıklar bakımından yukarıdan aşağıya doğru kesin ölçülerle sınırlanmış bulunan, en koyu biçimiyle Hindistan'da görülen toplumsal sınıfların her biri
SAAT (Kelime Kökeni: Arapça sāʿat)
-
Bir günlük sürenin yirmi dörtte birine eşit, altmış dakikalık zaman dilimi, zaman parçası
Beş altı mil ötedeki karşı kıyıya bir saatte varabilirdik ancak. - Azra Erhat
-
Vakit, zaman
Oyuncular meyus olmayarak gene saati geldiği vakit perdelerini açtılar. - Memduh Şevket Esendal
-
Bir işin yapıldığı belli bir zaman
Yemek saati.
Kahvaltı saati. Uyku saati. Çalışma saati.
-
Günün hangi anı olduğunu gösteren alet
Kolundaki krome saate göz attı. - Refik Halit Karay
-
Sayaç
Elektrik saati. Su saati.
Ata Sözleri ve Deyimler
- saat bir (veya iki, üç ...) yönünde
- saat bu saat
- saat gibi
- saat gibi işlemek
- saati çalmak
- saati saatine uymamak
- saat on bir buçuğu çalmak
- saat tutmak
Birleşik Kelimeler: saat açısı, saat ayarı, saat başı, saat camı, saat cebi, saat çiçeği, saat dairesi, saat dilimi, saat farkı, saat kulesi, saati saatine, alafranga saat, alaturka saat, ampersaat, ana saat, biyolojik saat, çalar saat, elektronik saat, ezani saat, guguklu saat, kilovatsaat, lümensaat, o saat, ölü saat, vatsaat, yerel saat, yeşil saat, zevalî saat, akşam saati, beslenme saati, bilek saati, cep saati, çalışma saati, çay saati, duvar saati, elektrik saati, eşref saati, ezan saati, güneş saati, iş saati, kol saati, konsol saati, kontrol saati, kum saati, masa saati, mesai saati, meydan saati, okuma saati, park saati, su saati, uyku saati, yaz saati, yıldız saati, altın saatler, indirim saatleri
SAKİ (Kelime Kökeni: Arapça sāḳī)
- İçkili toplantılarda içki dağıtan kimse
SAKA (Kelime Kökeni: Arapça saḳḳā)
- Evlere, çeşmeden su taşımayı iş edinmiş olan kimse
- Kırsal bölgelerde sulama işlerini düzenleyen ve denetleyen kimse
Ata Sözleri ve Deyimler
- saka beygiri gibi
- Saka kuşu
Birleşik Kelimeler: saka kuşu
- Baygınlık, kendinden geçme durumlarına yol açan bir hastalık