SİYAHLAŞMA Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

SİYAHLAŞMA harflerini içeren 5 harfli 45 kelime bulunuyor. 5 harfli SİYAHLAŞMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Siyahlaşma ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Siyahlaşma olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

YAHŞİ14, HAMİŞ13, ŞAHSİ13, MAHYA12, SİYAH12, SAYHA12, HAYLİ11, HAMSİ11, HALAY11, HAYAL11, YAŞAM11, HALİM10, HALİS10, HAMAL10, HAMİL10, HAMLA10, HALAS10, İSHAL10, İHLAS10, İLHAM10, İHMAL10, MAHAL10, SİLAH10, SALAH10, SAHİL10, ŞAYİA10, AŞAMA9, AHALİ9, ALMAŞ9, SİMYA9, SALAŞ9, SAYMA9, ŞİMAL9, ŞAMİL9, YASMA9, MALYA8, SALYA8, YASAL8, İSLAM7, MİLAS7, MİSAL7, MASAL7, SALMA7, SALİM7, SALAM7

İSLAM (Kelime Kökeni: Arapça islām)

[isim]

[din bilgisi]

  • Müslümanlık

Birleşik Kelimeler: İslam gizemciliği, İslam hukuku, şeyhülislam

MİLÂS

[isim]

  • Muğla iline bağlı ilçelerden biri

MİSAL (Kelime Kökeni: Arapça mis̱āl)

[isim]

  • Örnek olarak alınabilen, gösterilen şey, örnek

    Cumhuriyet tarihimizde bunun iki misali vardır. - Falih Rıfkı Atay

  • Benzer

    Bir namazlık saltanatın olacak / Taht misali o musalla taşında - Cahit Sıtkı Tarancı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • misal göstermek

Birleşik Kelimeler: söz misali

MASAL (Kelime Kökeni: Arapça mes̱el)

[isim]

  • Genellikle halkın yarattığı, hayale dayanan, sözlü gelenekte yaşayan, çoğunlukla insanlar, hayvanlar ile cadı, cin, dev, peri vb. varlıkların başından geçen olağanüstü olayları anlatan edebî tür

    Masal olsun roman olsun, ikisi de anlatı sanatıdır. - Necati Cumalı

[mecaz]

  • Boşuna söylenmiş söz

    Müttefikler karşı hücuma geçtikten sonra, milleti aynı masalla uyutmak olanaksızlaştı. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • masal gibi
  • masal okumak (veya anlatmak)

Birleşik Kelimeler: masal âlemi, kocakarı masalı, kurt masalı, peri masalı

SALMA

[isim]

  • Salmak işi
  • Pirinçle pişirilen bir yemek türü

    Midye salması.

[halk ağzında]

  • Genellikle köylerde işlerin görülmesi için ihtiyar heyetinin kararıyla her evden toplanması gereken para
  • Bazı yerel giysilerde kolun yeninden sarkan kumaş parçası
  • Kuşların üretilmesine ayrılan oda

[sıfat]

  • Başıboş gezen (hayvan)

    Salma sığır.

[sıfat]

  • Sürekli akan (su)

[tarih]

  • Osmanlı Devleti'nde kol gezen kolluk eri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • salma gezmek (veya dolaşmak)
  • salma salmak

Birleşik Kelimeler: salma omurga, salma tomruk

SALİM (Kelime Kökeni: Arapça sālim)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Esen, sağlam
  • Sakin, huzurlu

    Ben kahveye salim kafayla, serinkanlılıkla düşünmek için gittim. - Zeyyat Selimoğlu

Birleşik Kelimeler: sağ salim

SALAM (Kelime Kökeni: İtalyanca salame)

[isim]

  • Sığır, hindi vb. etinden yapılan, genellikle dilimlenerek soğuk yenen bir yiyecek

Birleşik Kelimeler: Macar salamı

MALYA

[isim]

  • Deniz dibinde otlara takılmış oltayı kurtarmaya ve deniz derinliklerinden ağ, halat, sicim vb. şeyleri çıkarmaya yarayan dört tırnaklı demir

SALYA (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

  • Ağızdan sızan tükürük

YASAL

[sıfat]

[hukuk]

  • Yasanın, dinin ve kamu vicdanının doğru bulduğu, yasalara uygun, kanuni (I), meşru, legal

AŞAMA

[isim]

  • Önem veya değer bakımından gitgide yükselen bir sıra basamakların her biri, rütbe, mertebe, paye
  • Varılması istenen bir amaca doğru geçilmesi gerekli dönemlerden her biri, evre, basamak, adım, merhale

    Onlar biçkiyi, provayı öğrenme aşamasına gelmişlerdi. - Ayla Kutlu

[spor]

  • Bir yarışın belirli uzaklığı kapsayan bölümlerinden her biri, etap

Birleşik Kelimeler: aşama sırası

AHALİ (Kelime Kökeni: Arapça ahālī)

[isim]

  • Aralarında aynı yerde bulunmaktan başka hiçbir ortak özellik bulunmayan kişilerden oluşan topluluk, halk

    Mevsim daha Boğaz'ın bütün ahalisini toplayamamıştır. - Abdülhak Şinasi Hisar

  • Bir yerde toplanan kalabalık

    Ahaliden kimsenin kendisini tanımaması için bir siyah mantoya bürünmüştü. - Reşat Nuri Güntekin

ALMAŞ

[isim]

  • İki veya daha çok şeyin sıra ile değiştirilerek kullanılması veya kendiliğinden değişerek çalışması, keşikleme, münavebe

[mantık]

  • Birinin doğru olması ötekinin yanlışlığını gerektiren iki önermenin oluşturduğu sistem

SİMYA (Kelime Kökeni: Arapça sīmiyā)

[isim]

  • Alşimi

SALAŞ (Kelime Kökeni: Mar. salaş)

[isim]

  • Sebze, meyve vb. satmak için kurulmuş, eğreti, derme çatma dükkân

    Bizim salaş bütün ömrünce kaç defa süpürülmüş, kaç defa yıkanmış? - Aka Gündüz

[sıfat]

  • Tahtadan yapılmış (baraka)

    Kenar mahalleleri gezerken birtakım salaş barakalar göreceksiniz. - Reşat Nuri Güntekin

[sıfat]

[mecaz]

  • Uyumsuz, derme çatma, kötü görünen

    Bir ara karşıdaki salaş birahanenin penceresine göz atıyorum. - Ahmet Ümit