SİNYALİZASYON Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

SİNYALİZASYON harflerini içeren 5 harfli 38 kelime bulunuyor. 5 harfli SİNYALİZASYON kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AYNAZ10, NİYAZ10, SALOZ10, YALAZ10, ZİYAN10, SAZAN9, YANAY9, YAYAN9, YAYLA9, ANYON8, ALYON8, İNZAL8, İSYAN8, NAZİL8, NAZAL8, SALYA8, SASON8, YASAL8, YASİN8, ANONS7, ALYAN7, LİYAN7, NANAY7, SİSLİ7, SİNSİ7, SİLİS7, SALSA7, SALON7, YANAL7, YALAN7, ASLAN6, İNSAN6, LİSAN6, NİSAN6, NİSAİ6, SANAL6, LİNİN5, NALAN5

LİNİN (Kelime Kökeni: Fransızca linin)

[isim]

[biyoloji]

  • Hücre çekirdeğinde bulunan ve kromatin tanelerini taşıyan ağ biçimindeki ipliksi yapı

NALAN (Kelime Kökeni: Farsça nālān)

[sıfat]

  • İnleyici, inleyen

ASLAN

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Kedigillerden, Afrika'da ve Asya'da yaşayan, erkekleri yeleli, yırtıcı, uzunluğu 160, kuyruğu 70 santimetre ve ucu püsküllü, çok koyu sarı renkli güçlü bir tür memeli, arslan

[mecaz]

  • Gürbüz, cesur ve yiğit adam

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aslan gibi
  • aslanım!
  • aslanın ağzında olmak
  • aslan kesilmek
  • aslan kocayınca sıçan deliği gözetir
  • aslan kükrerse atın ayağı kösteklenir
  • aslan postunda, gönül dostunda
  • aslan yatağından belli olur

Birleşik Kelimeler: aslanağzı, aslankulağı, aslankuyruğu, aslan payı, aslanpençesi, aslansütü, aslan yürekli, dağ aslanı, denizaslanı, gemi aslanı, Yeni Dünya aslanı

[isim]

[gök bilimi]

  • Zodyak üzerinde Yengeç ile Başak arasında yer alan takımyıldızın adı

İNSAN (Kelime Kökeni: Arapça insān)

[isim]

  • Toplum hâlinde bir kültür çevresinde yaşayan, düşünme ve konuşma yeteneği olan, evreni bütün olarak kavrayabilen, bulguları sonucunda değiştirebilen ve biçimlendirebilen canlı
  • Âdemoğlu, âdem evladı

    O yaşta insan hiç düşünmeden sadece yaşamaya bakar. - Haldun Taner

[sıfat]

[mecaz]

  • Huy ve ahlak yönünden üstün nitelikli (kimse)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • insan ayağı değmemiş (veya basmamış)
  • insan ayaktan, at tırnaktan kapar
  • insan beşer, kuldur şaşar
  • insan çeşit çeşit, yer damar damar
  • insanda akıl bırakmamak (veya koymamak)
  • insan doğduğu yerde değil doyduğu yerde
  • insan eli değmemiş (veya dokunmamış)
  • insan eti yemek
  • insan gibi
  • insan gönlünün artığını söyler
  • insanın adı çıkacağına canı çıksın
  • insanın alacası içinde, hayvanın alacası dışında
  • insanın eti yenmez, derisi giyilmez, tatlı dilinden başka nesi var?
  • insan içine çıkmak
  • insan insanın şeytanıdır
  • insan kendini beğenmese çatlar
  • insan kıymetini insan bilir
  • insan konuşa konuşa, hayvan koklaşa koklaşa
  • insan kuş misali
  • insan sözünden, hayvan yularından tutulur
  • insan yedisinde ne ise yetmişinde de odur
  • insan yükü (veya eti) ağırdır

Birleşik Kelimeler: insan biçimcilik, insan bilimi, insan coğrafyası, insan evladı, insan hâli, insaniçincilik, insan kurusu, insanmerkezci, insan müsveddesi, insanoğlu, insan sarrafı, insanüstü, üst insan, bilim insanı

LİSAN (Kelime Kökeni: Arapça lisān)

[isim]

  • Dil (II)

    Mektup uzun değildi, biraz da ticari bir lisanla yazılmıştı. - Peyami Safa

Birleşik Kelimeler: lisanıhâl, lisanımünasip, sürçülisan

NİSAN (Kelime Kökeni: Arapça nīsān)

[isim]

  • Yılın dördüncü ayı, april

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nisan yağar sap olur, mayıs yağar çeç olur

Birleşik Kelimeler: nisanbalığı, nisan bir, nisan yağmuru

NİSAİ (Kelime Kökeni: Arapça nisāʾī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Kadınla ilgili

    Nisai hastalık.

  • Kadın hastalıkları ile ilgili
  • Kadınsı

SANAL

[sıfat]

  • Gerçekte yeri olmayıp zihinde tasarlanan, mevhum, farazi, tahminî

[matematik]

  • Negatif bir sayı üzerinde alınan ve ikinci kuvvetten bir kök taşıyan cebirsel anlatım

Birleşik Kelimeler: sanal kart, sanal reklam, sanal sayı, sanal sohbet

ANONS (Kelime Kökeni: Fransızca annonce)

[isim]

  • Sesli duyuru

Ata Sözleri ve Deyimler

  • anons etmek

ALYAN (Kelime Kökeni: İngilizce allen)

[isim]

[teknik]

  • Cıvataları çıkarıp takmaya yarayan, altıgen kesitli, L biçiminde alet

Birleşik Kelimeler: alyan anahtarı

LİYAN (Kelime Kökeni: Arapça liyān)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Yabani ormanlarda yetişen parazit sarmaşığı

    Önünüz liyanlarla sımsıkı örülmüştür. - Falih Rıfkı Atay

NANAY

[isim]

[argo]

  • Yok

    Gözü çıksın kasabanın, sabahın onunda su nanay, depo nanay. - Muzaffer İzgü

SİSLİ

[sıfat]

  • Üzerine sis inmiş olan, sislenmiş, bulanık

    Haliç, aşağılarda, sisli bir bahar sabahının altında, erimiş gümüşlerin ırmağına benziyordu. - Tarık Buğra

SİNSİ

[sıfat]

  • Gizli ve kurnazca kötülük yapan

    Bu kadın ne kadar inatçı, sinsi bir kadın! - Memduh Şevket Esendal

  • Gizlilik ve kurnazlık belirten

    Beklenilmeyen, sessiz, sinsi bir giriş. - Refik Halit Karay

  • Gizlice başlayan, yavaş gelişen ve ağır sonuçlar doğurabilen (hastalık vb.)

SİLİS (Kelime Kökeni: Fransızca silice)

[isim]

[kimya]

  • Kum, çakmak taşı, kuvars vb. silisyumun oksijenli birleşimleri

Birleşik Kelimeler: silisseven