SİNİZM ile Oluşan Kelimeler (SİNİZM Kelime Türetme)
SİNİZM harflerinden oluşan 17 kelime bulunuyor. SİNİZM kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Sinizm kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
6 Harfli Kelimeler
SİNİZM11
4 Harfli Kelimeler
İZİN7, İSİM6, MİNİ5, SİNİ5
3 Harfli Kelimeler
SİZ7, MİS5, SİM5, NİM4, SİN4, İNİ3
2 Harfli Kelimeler
İZ5, İM3, İS3, Mİ3, Sİ3, İN2
İN
- Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk
- Mağara
Ata Sözleri ve Deyimler
- in gibi
- İnsan
Ata Sözleri ve Deyimler
- in cin
- in cin top oynamak
- in cin yok
- in misin, cin misin
İNİ
- Kayın (II)
İM
- İşaret
- Alamet
Birleşik Kelimeler: im bilimi, çizgi im, kesme imi
İS
-
Dumanın değdiği yerde bıraktığı kara leke
Uzandı, is çıkarmaya başlayan fitili kesti. - Memduh Şevket Esendal
- Yakıtın tam yanmamasından oluşan, dumanla yükselen kömürleşmiş tanecikler
- Sürme (II)
Ata Sözleri ve Deyimler
- ise tutmak
- isin yanına varan is, misin yanına varan mis kokar
Mİ (Kelime Kökeni: İtalyanca mi)
- Gam dizisinde re ile fa arasındaki ses ve bu sesi gösteren nota işareti
Sİ (Kelime Kökeni: İtalyanca si)
- Gam dizisinde la ile do arasındaki ses
- Bu sesi gösteren nota işareti
- Silisyum elementinin simgesi
NİM (Kelime Kökeni: Farsça nīm)
-
Yarı
Nim resmî.
SİN
-
Mezar
Sana ibret gerek ise / Gel göresin bu sinleri - Yunus Emre
-
Yaş (I)
Hoş uyanık da olsam biz sindekileri artık erkekten saymazlar ya. - Haldun Taner
MİNİ (Kelime Kökeni: Fransızca mini)
- Çok küçük veya kısa
Birleşik Kelimeler: mini etek
SİNİ (Kelime Kökeni: Farsça sīnī)
-
Üzerinde yemek de yenilebilen, yuvarlak, bakır veya pirinçten büyük tepsi
Sininin üstünde, çepeçevre tahta kaşıklar ve yerde sini etrafında birer küçük minder dizilmişti. - Ahmet Haşim
MİS (Kelime Kökeni: Arapça misk)
-
Güzel
Lokantaların vitrinlerinde, mis kokularla dönerler pişiyordu. - Çetin Altan
Ata Sözleri ve Deyimler
- mis gibi
Birleşik Kelimeler: mis sabunu, mis üzümü
- Evlenmemiş kadın
SİM (Kelime Kökeni: Farsça sīm)
- Gümüş
- Genellikle işlemelerde kullanılan, gümüş görünüşünde ve parlaklığında olan iplik vb
- Gümüş gibi parlayan
- İşaret
İZ
-
Bir şeyin geçtiği veya önce bulunduğu yerde bıraktığı belirti, nişan, alamet, emare
Nihayet bir dönemeçte izlerin sahibini gördüm. - Sait Faik Abasıyanık
-
Bir şeyin dokunmasıyla geride kalan belirti
Yüzünde birtakım diş ve tırnak izleri vardı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Bir olay veya bir durumdan geride kalan belirti, ipucu, emare
Cinayet izleri.
-
Bir olay, bir durum veya yaşayıştan geride kalan belirti, eser
O çağ uygarlığından iz kalmadı.
- Bir düzlemin başka bir düzlemle veya bir doğru ile kesişmesinden doğan ara kesit
Ata Sözleri ve Deyimler
- iz bırakmak
- izi belirsiz olmak
- izinden yürümek
- izine basmak
- izine dönmek
- izine düşmek
- izine uymak
- izini düşürmek
- izini kaybetmek
- izi silinmek
- iz sürmek
Birleşik Kelimeler: iz düşümü, ayak izi, parmak izi
İSİM (Kelime Kökeni: Arapça ism)
- Ad (I)
-
Kişi, insan
Biz eskidikçe yaşlarımız yirmiden yirmi bire, yirmi birden yirmi ikiye bastıkça yeni yüzler, yeni isimler katılıyor aramıza. - Yusuf Ziya Ortaç
- Ad (I)
Ata Sözleri ve Deyimler
- isim koymak (veya takmak veya koymak)
- isim yapmak
- ismi (bile) olmamak
- ismi çıkmak
- ismi geçmek
- ismi gibi bilmek
- ismi lazım değil
- ismini bağışlamak
- ismini cismini almak
- ismini cismini bilmemek
- ismini vermek
- ismi var cismi yok
Birleşik Kelimeler: isim babası, isim cümlesi, isim çekimi, isim durumu, isim gövdesi, isim hakkı, isim hâli, isim kökü, isim tabanı, isim tamlaması, isimden türeme isim, isimden türeme fiil, ismiyle müsemma, birleşik isim, cins isim, fiilden türeme isim, özel isim, somut isim, soyut isim, takma isim, türemiş isim, yalın isim, aile ismi, kod ismi, soy ismi, topluluk ismi
İZİN (Kelime Kökeni: Arapça iẕn)
-
Bir şey yapmak için verilen veya alınan özgürlük, müsaade, ruhsat, icazet, mezuniyet
Ben dahi başka bir diyara gitmek için izin talep ederim. - Ahmet Kabaklı
-
Bir kimseye çalıştığı yerce verilen tatil
Yıllık iznini kullanıyor.
Ata Sözleri ve Deyimler
- izin almak
- izin çıkmak
- izin istemek
- izin koparmak
- izin vermek
- izne çıkmak (veya ayrılmak)
- izninizle
Birleşik Kelimeler: izinname, arama izni, çalışma izni, doğum izni, oturma izni, süt izni