Sinir ile Başlayan Kelimeler

SİNİR ile başlayan 15 kelime bulunuyor. Başında SİNİR olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Sinir kelimesinin anlamı nedir? Sinir ile biten kelimeler. İçinde sinir olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

14 Harfli Kelimeler

SİNİRLENDİRİCİ20,

SİNİRLENDİRMEK18

13 Harfli Kelimeler

SİNİRLENDİRME17

11 Harfli Kelimeler

SİNİRSİZLİK16, SİNİRLENMEK13

10 Harfli Kelimeler

SİNİRLENİŞ14, SİNİRLEMEK12, SİNİRLENME12, SİNİRLİLİK11

9 Harfli Kelimeler

SİNİRLEME11

8 Harfli Kelimeler

SİNİRSİZ13, SİNİRSEL10

7 Harfli Kelimeler

SİNİRCE11, SİNİR8

5 Harfli Kelimeler

SİNİR6

SİNİR

[isim]

[anatomi]

  • Duyu ve hareket uyarılarını beyinden organlara, organlardan beyne ileten beyazımsı teller ve bu tellerin oluşturduğu demet

    Koket ruhu artık yüzünün sinirlerini idare etmiyordu. - Reşat Nuri Güntekin

  • Rahatsız edici, hastalık derecesine varan aşırı duyarlılık

    Bu kadının bir siniri var, kan görünce bayılır.

  • Herhangi bir şey, bir olay karşısında tepki gösterme duyarlığı ve kişinin ruhsal niteliği

    Sende hiç sinir yok mu, bu kadar aldırmazlık olur mu?

    Tren kalktıktan biraz sonra sinirlerdeki gerginlik geçer. - Reşat Nuri Güntekin

[sıfat]

  • Hoşa gitmeyen, can sıkan

    Ne sinir şey!

[halk ağzında]

  • Kas kirişi ve zarı

    Etin sinirlerini ayırmak.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sinirine dokunmak
  • siniri oynamak
  • siniri tutmak
  • sinir kesilmek
  • sinirleri altüst olmak
  • sinirleri ayakta olmak
  • sinirleri boşanmak
  • sinirleri bozulmak
  • sinirleri gergin olmak
  • sinirleri gerilmek
  • sinirleri gevşemek (veya yatışmak)
  • sinirlerine hâkim olmak
  • sinirlerini bozmak
  • sinirlerini germek
  • sinir sahibi olmak

Birleşik Kelimeler: sinir argınlığı, sinir bilimi, sinir buhranı, sinir doku, sinir harbi, sinir hastalığı, sinir hastası, sinir ilacı, sinir kanatlılar, sinir küpü, sinir otları, sinir otu, sinir savaşı, sinir sistemi, sinir törpüsü, sinirleri kuvvetli, sinirleri zayıf

SİNİRLİ

[sıfat]

  • İçinde sinir bulunan

    Sinirli et.

[mecaz]

  • Kolayca ve çabuk sinirlenen, asabi

    İskele memuru zayıf, kuru, sinirli bir adamdı. - Sait Faik Abasıyanık

SİNİRSEL

[sıfat]

  • Sinirle ilgili, asabi

SİNİRLİLİK

[isim]

  • Sinirli olma durumu, asabilik, asabiyet
  • Sinirli bir biçimde davranma, asabilik, asabiyet

    Çıplak ayağını o ana kadar görmediğim bir sinirlilikle oynatmaya başladı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

SİNİRLEME

[isim]

  • Sinirlemek işi

SİNİRCE

[isim]

[ruh bilimi]

  • Nevroz

SİNİRLEMEK

[-i]

  • Etin içindeki kas kirişlerini ve kalın zarları ayıklamak
  • Savaşlarda, hasmın altındaki atın art ayak kirişlerini kılıçla kesmek

    Sıçrayarak fırlarken kılıcını savurdu ve üstüne gelmekte olan Macar'ın atını sinirledi. - Nihal Atsız

[halk ağzında]

  • Sindirmek, hazmetmek

SİNİRLENME

[isim]

  • Sinirlenmek işi

SİNİRLENMEK

[-e]

[nesnesiz]

  • Duygu ve davranışlarını denetleyemeyecek duruma gelmek, öfkelenmek, köpürmek, feveran etmek

    En çok adamın tasasız, güleç yüzüne sinirlendi. - Emine Işınsu

SİNİRSİZ

[sıfat]

  • Siniri olmayan

[mecaz]

  • Kolayca sinirlenmeyen, sakin

SİNİRLENİŞ

[isim]

  • Sinirlenme işi

SİNİRSİZLİK

[isim]

  • Sinirsiz olma durumu

SİNİRLENDİRME

[isim]

  • Sinirlendirmek işi

SİNİRLENDİRMEK

[-i]

  • Sinirlenmesine sebep olmak

    Aklıma gelince sinirlendiriyor, hasta ediyor. - Nurullah Ataç

S

[kimya]

  • Kükürt elementinin simgesi