SİNEMATİK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
SİNEMATİK harflerini içeren 6 harfli 33 kelime bulunuyor. 6 harfli SİNEMATİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
MİSTİK8,
EKİNTİ
- Ekilen şey
İNİKAT (Kelime Kökeni: Arapça inʿiḳād)
- Toplanma, birleşim
- Anlaşma, kararlaştırma
ASETİK (Kelime Kökeni: Fransızca acétique)
- Sirkeyle ilgili, sirkeyle aynı özellikleri taşıyan
Birleşik Kelimeler: asetik asit
ANEMİK (Kelime Kökeni: Fransızca anémique)
-
Kansız
Kafa işlerimizin anemik bir soluklukta oluşunda yemeğe düşkünlüğümüzün rolü sanıldığından daha fazladır. - Haldun Taner
AKSİNE
-
Tersine
Dikkatle dinlemiyordu bu haberleri. Aksine gittikçe artan bir güvensizlik duyuyordu söylenen sözlere. - Necati Cumalı
ESİNTİ
-
Belli belirsiz hissedilen hafif yel, nefha
Güneş gene alevlendi, kavak yapraklarına türkü söyleten serin esinti dindi. - Tarık Buğra
ETAMİN (Kelime Kökeni: Fransızca étamine)
- Pamuk, keten veya ipekten, seyrek dokunmuş delikli bir kumaş türü
İSTEKA (Kelime Kökeni: İtalyanca stecca)
- Bilardo oyununda toplara vurmak için kullanılan sopa
- İstika
- Basımevlerinde kitap formalarını kırmak, katlamak için kullanılan sert tahta veya kemikten yapılmış araç
İNİKÂS (Kelime Kökeni: Arapça inʿikās)
- Yansı
- Yankı
- Piyasada tepki veya etki
Ata Sözleri ve Deyimler
- inikâs etmek
İSTİKA (Kelime Kökeni: İtalyanca stecca)
- Ayakkabıların altını parlatmak için kunduracıların kullandığı kemik, isteka
İKAMET (Kelime Kökeni: Arapça iḳāmet)
- Bir yerde oturma, eğleşme
Ata Sözleri ve Deyimler
- ikamete memur edilmek
- ikamet etmek
İMTİNA (Kelime Kökeni: Arapça imtināʾ)
- Kaçınma, sakınma, çekinme
Ata Sözleri ve Deyimler
- imtina etmek
KEMANİ (Kelime Kökeni: Farsça kemān + Arapça -ī)
- Alaturka müzikte keman çalan kimse
KASTEN (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṣden)
-
Kasıtla, bile bile, isteyerek, zihinde tasarlayarak, taammüden
Fakülteye giderken kasten kaçırırdım otobüsü. - Çetin Altan
MAKİNE (Kelime Kökeni: İtalyanca macchina)
-
Herhangi bir enerji türünü başka bir enerjiye dönüştürmek, belli bir güçten yararlanarak bir işi yapmak veya etki oluşturmak için çarklar, dişliler ve çeşitli parçalardan oluşan düzenekler bütünü
Tıraş makineleri ile usturalar çekmecelerde dururdu. - Necati Cumalı
-
Bir alet veya taşıtın hareket etmesini sağlayan mekanizması
Saatin makinesi. Gramofonun makinesi.
- Araba, otomobil
Ata Sözleri ve Deyimler
- makine çekmek
- makine gibi
- makine gibi adam
- makineyi bozmak
Birleşik Kelimeler: makine dolabı, makine gücü, makine odası, makine parkı, makine yağı, buharlı makine, adres makinesi, alev makinesi, balya makinesi, buhar makinesi, bulaşık makinesi, çamaşır makinesi, çay makinesi, çekiç makinesi, çıpır makinesi, çoğaltma makinesi, daktilo makinesi, dikiş makinesi, diyaliz makinesi, fotoğraf makinesi, hava boşaltma makinesi, hesap makinesi, indükleme makinesi, kahve makinesi, kalandır makinesi, kambura makinesi, kaynak makinesi, kuluçka makinesi, kurutma makinesi, külhan makinesi, nakış makinesi, pastav makinesi, püskürtme makinesi, reşme makinesi, sağım makinesi, sıra makinesi, silme makinesi, silindir makinesi, sürfile makinesi, teksir makinesi, tınaz makinesi, tıraş makinesi, tost makinesi, ücretlendirme makinesi, ütü makinesi, yalan makinesi, yaprak makinesi, yayık makinesi, yazı makinesi, zikzak makinesi