SİLKİNDİRMEK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler

SİLKİNDİRMEK harflerini içeren 8 harfli 31 kelime bulunuyor. 8 harfli SİLKİNDİRMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DİRİMSEL12, SİNDİRİM12, SİNDİRME12, SİLDİRME12, DİKMELİK11, DİLİNMEK11, DİRİKSEL11, DİRİLMEK11, DİRİMLİK11, DİKİLMEK11, İNDİRMEK11, SİLİNDİR11, SİDİKLİK11, DİREKLİK10, DİKENLİK10, DERİNLİK10, KESMİKLİ10, KENDİLİK10, KENDİRİK10, KESİMLİK10, RESMİLİK10, RESİMLİK10, SİLİNMEK10, SİLKİNME10, ESRİKLİK9, İRKİLMEK9, KESİNLİK9, SİRKELİK9, SİNEKLİK9, SERİNLİK9, ERKİNLİK8

ERKİNLİK

[isim]

  • Erkin olma durumu, serbestlik

ESRİKLİK

[isim]

  • Sarhoş olma durumu

İRKİLMEK

[nesnesiz]

  • Ürkerek geri çekilir gibi olmak

    Elimi omzuna koyuyorum. İrkiliyor, sertçe çeviriyor bakışını. - Erhan Bener

  • Şaşırıp duraklamak

    İnsanlar iki büklüm olup düştükleri konduların içinde dozer kasnaklarının sesiyle irkildiler. - Lâtife Tekin

[biyoloji]

  • Vücudun bir yeri dışarıdan gelen bir uyarıcının etkisiyle kanlanıp şişmek, taharrüş etmek

[halk ağzında]

  • Akan bir şey, bir engel karşısında duraklayıp birikmek

KESİNLİK

[isim]

  • Kesin olma durumu, katiyet

    Bu sözde kesinlik yok.

[felsefe]

  • Bir bilginin, bir kanaatin şüpheye düşmeden onaylanması durumu

SİRKELİK

[sıfat]

  • Sirke yapmaya yarar

    Sirkelik üzüm.

[isim]

  • Sirke kabı

SİNEKLİK

[isim]

  • Sinekleri kovmaya yarayan ucu püsküllü değnek
  • Sineklerin yapışması için üzerine yapışkan madde sürülmüş kâğıt
  • Ucu yassı ve geniş plastik, tel vb.nden sinek öldürmek için kullanılan saplı araç
  • Özellikle karasineklerin girmesini önlemek için dükkân kapısına takılan şerit, boncuk dizisi vb.nden yapılmış eğreti perde
  • Sinekleri çok olan yer

SERİNLİK

[isim]

  • Serin olma durumu
  • Serin hava

    Şafak serinliği içinde onun yükselmesini seyrederken ilk tahminimizde yanılmadığımız meydana çıktı. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

Ata Sözleri ve Deyimler

  • serinlik vermek

DİREKLİK

[sıfat]

  • Direk yapmaya elverişli (ağaç)

DİKENLİK

[isim]

  • Dikenli bitkileri çok olan yer

    Dünyada kurumayan, dikenlik hâline gelmeyen hiçbir yeşil köşe kalmıyor. - Hüseyin Cahit Yalçın

Birleşik Kelimeler: çakırdikenlik

DERİNLİK

[isim]

  • Bir şeyin dip tarafının yüzeye, ağza olan uzaklığı

[fizik]

  • Bir cismin en ve boy dışındaki üçüncü boyutu

    Su baskısı derinlikte santimetre başına yüz ton ağırlığında olunca, ona beş santimetre kalınlığında da olsa cam mı dayanır? - Halikarnas Balıkçısı

  • Bulunulan yere göre uzakta olan yer

    Çıplak ayaklarımla kuyunun derinliklerine doğru iniyorum, iniyorum. - Adalet Ağaoğlu

[mecaz]

  • Bir konunun veya durumun özü

    Ben şiir yazmayı, resim yapmayı, derinliklerde söyleşmeyi seven Sadri Alışık'ı da tanıdım. - Selim İleri

[mecaz]

  • En duyarlı nokta

    Ta yüreğinin derinliklerinden gelen ağlama sesi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[mecaz]

  • Karanlık, bilinmeyen dönem

    Tarihin derinliklerine saklanmış olan gerçekler...

[askerlik]

  • Yanaşık veya dağınık düzende bulunan bir birliğin en ileride olan kısmının başından, en geride bulunan kısmının sonuna kadar olan uzaklık

    Beş altı yüz metre derinliği olan bir topçu müfrezesini yanlayıp geçmek epeyce zormuş. - Aka Gündüz

[ticaret]

[ekonomi]

  • Borsada az sayıda hisse senedinin el değiştirmesi

Birleşik Kelimeler: derinlik kayaçları, derinlikölçer, derinlik ölçümü, korozyon derinliği

KESMİKLİ

[sıfat]

  • İçinde kesmik bulunan

KENDİLİK

[isim]

[felsefe]

  • Bir nesnenin varlığını veya tözünü oluşturan şey

KENDİRİK

[isim]

[halk ağzında]

  • Deriden veya çadır bezinden yapılan ve hamur tahtasının altına serilen yaygı

KESİMLİK

[sıfat]

  • Kesime elverişli (hayvan)

RESMÎLİK

[isim]

  • Resmî olma durumu, resmiyet, formellik