[sıfat]

• Üstündeki yazı veya çizgiler silinmiş, bozulmuş, aşınmış olan

  Silik para. Silik yazı.

[mecaz]

• Kendini gösteremeyen, dikkati çekmeyen veya önemli ve belirli olmayan

[zarf]

• Kendini gösteremeden

  İşte, bu şahsiyetin yanında ötekiler âdeta silik ve sinmiş kalıyordu. - Ruşen Eşref Ünaydın

[isim]

[kimya]

• Yapı malzemesi olarak kullanılan cam, çimento, tuğla vb. maddelerin birleşiminde bulunan, silisik asidin bazlarla birleşerek oluşturduğu tuz

[isim]

• Silik olma durumu

[isim]

[kimya]

• Kapı, pencere vb.ndeki aralıkları örterek hava ve su geçmesini önlemek amacıyla kullanılan şeffaf ve yapışkan bir madde

• Güzel görünmek amacıyla çeşitli organlara eklenen madde

[isim]

[tıp]

• Silis tozu içinde çalışan işçilerin yakalandıkları akciğer hastalığı

[isim]

• Silikatlamak işi

[-i]

• Kireç, taş, tahta vb. maddeleri sertleştirmek üzere silikata batırmak

[isim]

• Silikleşmek işi

[nesnesiz]

• Silik duruma gelmek

[isim]

[kimya]

• Bir maden oksidin silisle birleşerek silikat durumunu alması

[isim]

• Silikleştirmek işi

[-i]

• Silik duruma getirmek