SİGORTALILIK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

SİGORTALILIK harflerini içeren 7 harfli 22 kelime bulunuyor. 7 harfli SİGORTALILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

SARGILI14, SALGILI14, SİGORTA13, TOLGALI13, GIRTLAK12, OLASILI11, ASIRLIK10, KASITLI10, SIRTLIK10, SATILIK10, SARILIK10, SARIKLI10, SAKIRTI10, ARLILIK9, ASORTİK9, ALTILIK9, ALIRLIK9, İSKARTO9, LAKIRTI9, ORTALIK9, KRİSTAL8, LİRALIK8

KRİSTAL (Kelime Kökeni: Fransızca cristal)

[isim]

  • Billur

[sıfat]

  • Billurdan yapılmış

Birleşik Kelimeler: kristal cam, kristal kar, kristal mavisi

LİRALIK

[sıfat]

  • Herhangi bir lira değerinde olan

    Beş milyon liralık alışveriş. On milyon liralık kumaş.

[isim]

  • Lira

ARLILIK

[isim]

  • Arlı olma durumu

ASORTİK (Kelime Kökeni: Fransızca assortique)

[sıfat]

  • Giysilerini birbirine uygun giyen
  • Sosyetik

ALTILIK

[sıfat]

  • Altısı bir arada, altı taneden oluşmuş
  • Altı tane alabilen

    Altılık bir kutu.

  • Düzinenin yarısı

Birleşik Kelimeler: onaltılık

ALIRLIK

[isim]

[felsefe]

  • Duygusal uyarımları alabilme yeteneği, idrak kabiliyeti

İSKARTO (Kelime Kökeni: İtalyanca scorto)

[isim]

  • Yapağı kırıntısı

LAKIRTI

[isim]

  • Söz, laf

    Birdenbire kesildi halkın lakırtıları / Korku içinde durdu tavla şakırtıları - Enis Behiç Koryürek

[mecaz]

  • Boş söz, dedikodu, laf

    Lakırtıdır o, aldırma!

Ata Sözleri ve Deyimler

  • lakırtı ağzından dökülmek
  • lakırtı çıkarmak
  • lakırtı etmek
  • lakırtısı ağzında kalmak
  • lakırtısı mı olur?
  • lakırtısını etmek
  • lakırtı taşımak
  • lakırtıya boğmak
  • lakırtıya tutmak
  • lakırtı yetiştirmek
  • lakırtıyı ağzına tıkamak
  • lakırtıyı ezip büzmek
  • lakırtıyı kesmek

Birleşik Kelimeler: lakırtı ebesi, lakırtı kavafı, pis lakırtı

ORTALIK

[isim]

  • Bulunulan yer, çevre

    Ortalık karanlık, bizi kimse görmez, merak etme. - Peyami Safa

  • İçinde bulunulan, yaşanılan ev, oda vb. yer

    Artık benim gündelikle çamaşıra, ortalık temizlemeye gitmemden başka çare kalmadı. - Halide Edip Adıvar

  • Yeryüzünün görünen bölümü, çevre, etraf

    Ortalıkta güneş olmadığı, hava yine bulutlu olduğu hâlde, tatlı bir aydınlık vardı. - Sait Faik Abasıyanık

  • Soyut anlamda yaşanan ortam

    Bu neşe ortalığa sirayet etti. - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ortalığı ... götürmek (veya almak)
  • ortalığı birbirine katmak
  • ortalığı gürültüye (veya patırtıya) vermek
  • ortalığı kırıp geçirmek
  • ortalık ağarmak
  • ortalık düzelmek
  • ortalık kararmak
  • ortalık karışmak
  • ortalık sütliman olmak
  • ortalık yatışmak

Birleşik Kelimeler: ortalık yer

ASIRLIK

[sıfat]

  • Yüzyıllık

KASITLI

[sıfat]

  • İsteyerek, bilerek yapılan, maksatlı

    Bu yüzden İstanbul'un, perde perde sis ardına çekilmekteki ısrarını, kasıtlı bir husumet, kendisine yöneltilmiş bir hakaret gibi algıladı. - Elif Şafak

SIRTLIK

[isim]

  • Sırt dayayacak yer

SATILIK

[sıfat]

  • Satışa çıkarılmış olan

    Satılık ev.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • satılığa çıkarmak
  • satılık ziftin olsun, Selanik'ten kel gelir

SARILIK

[isim]

  • Sarı olma durumu

    Yalnız, yüzümün sarılığını, hâlsizliğimi babamdan nasıl saklayacağım? - Aka Gündüz

  • Sarı renk

[tıp]

  • Derinin, dokuların ve organizmadaki sıvıların sarı bir renk almasıyla beliren hastalık, karaciğer yangısı, hepatit

[tıp]

  • Derinin sarı renk aldığı bir hastalık belirtisi

SARIKLI

[sıfat]

  • Başına sarık sarmış olan, sarığı olan

    Ak sakallı, hırçın bakışlı sarıklı ihtiyarın karşısında kasketleri ters dönmüş, minder üzerinde oturan on tane delikanlı gördüm. - Fikret Otyam

[isim]

[mecaz]

  • Müslüman din adamı, hoca