SİFTAHLAMA Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

SİFTAHLAMA harflerini içeren 6 harfli 24 kelime bulunuyor. 6 harfli SİFTAHLAMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Siftahlama ile başlayan 6 harfli kelimeler. İçinde Siftahlama olan 6 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

MİFTAH17, MAHFİL17, SİFTAH17, SAFİHA17, FATİHA16, TAHLİF16, MAFSAL14, ASFALT13, MALAFA13, TAFSİL13, HAMASİ12, MAHLAS12, TİMSAH12, TAHMİS12, AHLAMA11, TAHMİL11, TAHLİS11, TAHSİL11, HALİTA10, TİMSAL8, ATLAMA7, İMALAT7, SAATLİ7, SALATA7

ATLAMA

[isim]

  • Atlamak işi

    Acemiliğimi görünce beni atlamaya, oynatmaya kalktılar. - Reşat Nuri Güntekin

  • Belirli bir yerden gerilip hız alarak yapılan sıçrama ile vücudu yerden kesip daha uzak bir yere kondurma veya belli bir yükseklikten aşırma

[spor]

  • Bu biçimde en uzağa atlamak veya en yükseği aşmak amacıyla yarışılan atletizm dalı

Birleşik Kelimeler: atlama beygiri, atlama çizgisi, atlama tahtası, atlama taşı, sırıkla atlama, uzun atlama, üç adım atlama, yüksek atlama, kaplan atlaması

İMALAT (Kelime Kökeni: Arapça iʿmālāt)

[isim]

[ticaret]

  • Ham madde işlenerek yapılan her türlü mal
  • İşlenerek yapılan üretim

    Bu paketler satılsın, imalata ondan sonra devam edilecekti. - Çetin Altan

Birleşik Kelimeler: imalathane, fason imalat, seri imalat

SAATLİ

[sıfat]

  • Saati olan, saati bulunan

    Sınıfın bir tek saatlisi olduğu için onu her derste birkaç defa çıkarıyor. - Sait Faik Abasıyanık

Birleşik Kelimeler: saatli bomba

SALATA (Kelime Kökeni: İtalyanca salata)

[isim]

  • Genellikle bazı çiğ ot ve sebzelerle yapılan, yağ, limon vb. maddeler konulan, yemeklerle birlikte yenen yiyecek

    İçi çiçekli şimşir kaşıkla salatayı âdeta pilav yer gibi tıkınıyordu. - Osman Cemal Kaygılı

Birleşik Kelimeler: yeşil salata, Amerikan salatası, bastana salatası, çoban salatası, laf salatası, patates salatası, patlıcan salatası, Rus salatası, turp salatası, yayla salatası

TİMSAL (Kelime Kökeni: Arapça tims̱āl)

[isim]

[eskimiş]

  • Simge

    O günden beri ceviz, bana ulvi bir şeyin timsali gibi görünüyor. - Memduh Şevket Esendal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • timsal olmak

HALİTA (Kelime Kökeni: Arapça ḫalīṭa)

[isim]

[eskimiş]

[kimya]

  • Alaşım

[mecaz]

  • Birden çok ögeden oluşmuş karmaşık bir bütün

    Dede tecrübe neticesiyle her insanın zıt şeylerden yoğrulmuş bir halita olduğunu biliyordu. - Halide Edip Adıvar

AHLAMA

[isim]

  • Ahlamak işi

TAHMİL (Kelime Kökeni: Arapça taḥmīl)

[isim]

[eskimiş]

  • Yükleme

TAHLİS (Kelime Kökeni: Arapça taḫlīṣ)

[isim]

[eskimiş]

  • Kurtarma

TAHSİL (Kelime Kökeni: Arapça taḥṣīl)

[isim]

  • Parayı alma, toplama

    İcra yoluyla tahsile gideriz, o sonra parasını geri alır. - Burhan Felek

  • Öğrenim

    Bir taraftan tahsile koşarken bir taraftan da bu memuriyetine devam ediyordu. - Asaf Halet Çelebi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tahsil etmek
  • tahsil görmek

Birleşik Kelimeler: yüksek tahsil

HAMASİ (Kelime Kökeni: Arapça ḥamāsī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Yiğitlerden ve yiğitliklerden söz eden (destan, şiir)

    Başladığı uzun ve hamasi söylevleri gün ağarırken son bulurdu. - Murathan Mungan

[mecaz]

  • Dinleyenleri etkilemek veya heyecanlandırmak için abartılı (anlatım)

MAHLAS (Kelime Kökeni: Arapça maḫlaṣ)

[isim]

  • Takma ad

TİMSAH (Kelime Kökeni: Arapça timsāḥ)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Sürüngenlerden, sıcak bölgelerin akarsularında yaşayan, kalın derili, uzun kuyruklu, iri bir hayvan (Crocodilus)

    Alt dudağını bıyığının içine geçirmiş, gözleri fırlak, sanki bir timsaha bakıyordu. - Falih Rıfkı Atay

[sıfat]

  • Bu hayvanın derisinden yapılan

Birleşik Kelimeler: timsah gözyaşları

TAHMİS (Kelime Kökeni: Arapça taḫmīs)

[isim]

[eskimiş]

[edebiyat]

  • Divan edebiyatında bir gazelin her beytinin başına üç dize katılması durumu, beşleme

[isim]

[eskimiş]

  • Kahve vb. şeyleri kavurma
  • Kavrulmuş ve öğütülmüş kahve satan yer

ASFALT (Kelime Kökeni: Fransızca asphalte)

[isim]

  • Siyah renkte şekilsiz bir cins bitüm
  • Ana maddesi katran olan ve yolların kaplanmasında kullanılan karışım

    Çatalca'ya on kilometre kala asfalttan ayrılıp toprak bir yola sapıyorum. - Ahmet Ümit

[sıfat]

  • Bu karışımla kaplanmış

    Otomobile bindik ve uzun bir asfalt yol üzerinde koşmaya koyulduk. - Ahmet Haşim

Birleşik Kelimeler: asfalt kayağı