SİFONLAMAK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

SİFONLAMAK harflerini içeren 6 harfli 30 kelime bulunuyor. 6 harfli SİFONLAMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

MAFSAL14, OFLAMA14, FLAMAN13, FİSKAL13, KOFANA13, SAFKAN13, FANİLA12, MASİKO9, OSMANİ9, SMOKİN9, SOKMAN9, SOLMAK9, SOMAKİ9, AKSONA8, KALOMA8, MİSKAL8, MANİSA8, MASLAK8, OKLAMA8, ONAMAK8, SİKLON8, SANMAK8, SAMANİ8, SALMAK8, KAOLİN7, MANİLA7, MANİKA7, MAKİNA7, NAKİSA7, OLANAK7

KAOLİN (Kelime Kökeni: Fransızca kaolin)

[isim]

  • Arı kil

MANİKA (Kelime Kökeni: İtalyanca manica)

[isim]

[denizcilik]

  • Gemilerde, ambarlara ve makine bölümüne hava vermek için güverteye açılan baca

MAKİNA (Kelime Kökeni: İtalyanca macchina)

[isim]

  • 343 makine

NAKİSA (Kelime Kökeni: Arapça naḳīṣa)

[isim]

[eskimiş]

  • Eksiklik, kusur

OLANAK

[isim]

  • İmkân

    Olanakların, olasılıkların bir sonu bulunabilirdi belki zamanla. - Yusuf Atılgan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • olanak sağlamak (veya tanımak)

AKSONA (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[denizcilik]

  • Vurgun hastalığına karşı uygulanan emniyet durakları

KALOMA (Kelime Kökeni: İtalyanca caloma)

[isim]

[denizcilik]

  • Demir atmış bir geminin zincirinin su içindeki bölümü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kaloma etmek (veya vermek)

MİSKAL (Kelime Kökeni: Arapça mis̱ḳāl)

[isim]

[eskimiş]

[matematik]

  • 4,810 gram olan bir ağırlık ölçü birimi

    Miskal, inci ölçmekte kullanılan bir ağırlık birimiydi. - Selçuk Erez

MANİSA

[isim]

  • Türkiye'nin Ege Bölgesi'nde yer alan illerinden biri

Birleşik Kelimeler: Manisa kebabı, Manisa lalesi

MASLAK (Kelime Kökeni: Arapça maṣlāḳ)

[isim]

[eskimiş]

  • Sürekli su akan boru

    İlerideki maslaktan su doldurmaya giden simsiyah bir zenci kızının yakasından asıldı. - Osman Cemal Kaygılı

  • Boruları aşırı basınçtan korumak amacıyla su yolu üzerinde yapılan içi su dolu hazne
  • Büyük yalak

OKLAMA

[isim]

  • Oklamak işi
  • Hedef noktaları dairesel olarak belirlenmiş nişan tahtasına küçük okların atılmasıyla oynanan bir oyun türü

ONAMAK

[-i]

  • Bir işi doğru ve uygun bulmak, tasvip etmek

SİKLON (Kelime Kökeni: Fransızca cyclone)

[isim]

  • Atmosferde bir alçak basınç alanı çevresinde hızla dönen rüzgârların oluşturduğu şiddetli fırtına, kiklon

SANMAK

[nesnesiz]

  • Bir şeyin olma veya olmama ihtimalini kabul etmekle birlikte, olabileceğine daha çok inanmak, zannetmek, zanneylemek

    Babam, hiç hoşnut olmadığımı, beni yine sevindiremediğini sandı. - Adalet Ağaoğlu

  • Gibi gelmek, farz etmek

    Bu hareketimi tamamıyla histen gelen bir şey sandı. - Peyami Safa

  • Bir şey veya kimsenin ... olduğunu düşünmek

    Doktor Sevim, hastayı ilk gördüğü an kendinde değil sanmıştı. - Attila İlhan

Birleşik Kelimeler: varsanı

SAMANİ (Kelime Kökeni: Türkçe saman + Arapça -ī)

[isim]

  • Saman rengi, açık sarı

[sıfat]

  • Bu renkte olan