SEÇKİNCİLİK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
SEÇKİNCİLİK harflerini içeren 6 harfli 31 kelime bulunuyor. 6 harfli SEÇKİNCİLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
SEÇİCİ13,
İKİLİK
-
İki değişik kullanımı veya uygulaması olma durumu
Yaz tarifesi, kış tarifesi diye bir ikilik de gerek değildir. - Nazım Hikmet
- Birbirine kötülük etmeye kadar varan sürekli anlaşmazlık, tefrika
-
İkisi bir arada, iki taneden oluşmuş, iki tane alabilen
İkilik cezve.
-
Görüş veya düşüncede ikiye bölünmüş olma durumu, anlaşmazlık
Kasabanın tarihi, bir bakıma ikiliklerinin tarihiydi. - Necati Cumalı
- İki kuruşluk gümüş akçe
- Birlik notanın yarı süre değerindeki nota
Birleşik Kelimeler: kırkikilik, duyum ikiliği
İLİNEK
- Bir şeye zorunluluk sonucu bağlı olmayan, onun özünde bulunmayan, rastlantı ile olan nitelik, araz
KLİNİK (Kelime Kökeni: Fransızca clinique)
-
Hastanın bakıldığı, muayene edildiği yer
Onu, anlamını yitiren kliniğe ayaklarının alışkanlığı götürüyordu. - Tarık Buğra
- Hekim olacak öğrencilerin hasta başında uygulamalı olarak ders gördükleri hasta koğuşu
-
Vücut muayenesinde görülen (hastalık belirtisi)
Klinik belirtiler çoğu kez bir hastalığın teşhisi için yetmeyebilir.
Birleşik Kelimeler: klinik araştırma, klinik vaka
İSİLİK
- Terlemekten veya sıcaktan vücutta meydana gelen küçük pembe kabartılar, ısırgın
İLİKSİ
- İliği andıran, iliğe benzeyen
KİLİSE (Kelime Kökeni: Rumca)
-
Hristiyanların ibadet etmek için toplandıkları yer
Onlardan iki fedai kilise kapısının karşısındaki harap evin penceresine mitralyözlerini kurdu. - Necip Fazıl Kısakürek
- Hristiyanlıkla ilgili dinî kuruluş
- Hristiyanlığın öğretilmesi, dinî işlerin yönetimi vb. ile ilgilenen papa ve piskoposlar topluluğu
Ata Sözleri ve Deyimler
- kilise direği gibi
Birleşik Kelimeler: kilise çanı, kilise hukuku, başkilise
KESKİN
-
Çok kesici, iyi kesen
Sonunda keskin bir taşı testere gibi kullanarak ipi incelte incelte kopardı. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
-
Tiz (ses)
Bir kadın sesiydi bu. İnce ve keskin, dikkati hemen kapan ve bırakmayan bir ses. - Peyami Safa
-
Kırıcı, incitici
En yakın dostlarının bile kusurlarını keskin bir dille yüzlerine vururmuş. - Haldun Taner
-
Etkili, sert
Masanın başında, güneşten yanmış yüzü, sert ve derin çizgilerle dolu, keskin bakışlı, kıranta bir adam oturuyor. - Esat Mahmut Karakurt
-
Kıvrak
Bu çeneyle atbaşı giden keskin bir zekâsı var. - Cahit Sıtkı Tarancı
- Hassas
- Dikkatli
- Zampara
Ata Sözleri ve Deyimler
- keskin sirke küpüne (veya kabına) zarar
- keskin zekâ keramete kıç attırır
Birleşik Kelimeler: keskin nişancı, gözü keskin
- Kırıkkale iline bağlı ilçelerden biri
SİNLİK
- Mezarlık
SEKİLİ
- Sekisi olan
ÇİNİLİ
-
Çinisi olan, çinilerle bezenmiş olan
En göze çarpan yerlerinde de oymalı ya da çinili ocaklar vardır. - Salâh Birsel
EKİNCİ
- Tahıl yetiştirip satan kimse
İNEKÇİ
- Sütünü ve süt ürünlerini satmak için inek besleyen kimse
- Ezberci, ezberleyerek öğrenen öğrenci
İÇKİLİ
- İçki içmiş olan
-
İçki içilen
Köylülerle beraber içkili belediye bahçesinin içinden saz dinledim. - Sait Faik Abasıyanık
-
İçki içmiş olarak
İçkili otomobil kullanılmaz.
İKİNCİ
- İki sayısının sıra sıfatı
-
Sırada önem bakımından birinciden sonra gelen
En fazla leylak ağaçlarını seviyordum, hele biri boyuma yakın olanı, âdeta ikinci odamdı. - Emine Işınsu
-
Değer ve kalitece birinciden sonra gelen
Evde pişirip yedikleri çikolatanın kalitesi ikinci idi. - Sait Faik Abasıyanık
- Yeni, bir başka
-
Birinciden sonra gelen kimse veya nesne
Yeni ilişkisinden son derece hoşnut ve ilk bebeğine veremediği tüm sevgiyi ikincisine vermekte kararlıydı. - Elif Şafak
Ata Sözleri ve Deyimler
- ikinci gelmek
- ikinci plana düşmek
Birleşik Kelimeler: ikinci ayak, ikinci bahar, İkinci Çağ, ikinci el, ikinci ferik, ikinci kaptan, ikinci sınıf, ikinci yarı, İkinci Zaman, ikinci zar
İLİKÇİ
- İlik açan kimse