SERMAYELİ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
SERMAYELİ harflerini içeren 5 harfli 51 kelime bulunuyor. 5 harfli SERMAYELİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
SİYME9,
AMELÎ (Kelime Kökeni: Arapça ʿamelī)
-
Uygulamalı
Kitaplardan gelen fikirler nazari, yaşanan fikirler ise amelîdir. - Mehmet Kaplan
AMELE (Kelime Kökeni: Arapça ʿamele)
-
Gündelikle çalışan işçi
Tuğla harmanındaki ameleler etrafı aradılar. - Sait Faik Abasıyanık
Birleşik Kelimeler: amele pazarı, amele taburu, amele yanığı, tanzifat amelesi
ESİRE (Kelime Kökeni: Arapça esīre)
- Dişi tutsak
- Cariye, dişi köle
ERİME
-
Erimek işi
Dışarıda karlar erimeye başlamış. - Ahmet Ümit
Birleşik Kelimeler: aşırı erime, kemik erimesi
EMARE (Kelime Kökeni: Arapça emāre)
-
Belirti, iz, ipucu
Fakat hepsinin yüzünde korku ve endişe emarelerini ayan beyan görmüştüm. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
İRSAL (Kelime Kökeni: Arapça irsāl)
- Gönderme
İSALE (Kelime Kökeni: Arapça isāle)
- Akıtma
İMALE (Kelime Kökeni: Arapça imāle)
- Bir tarafa yatırma, eğme
- Aruz vezninde kısa okunması gereken heceyi ölçüye uydurmak için uzun okuma, zihaf karşıtı
Ata Sözleri ve Deyimler
- imale etmek
- imale yapmak
MAİLE (Kelime Kökeni: Arapça māʾile)
- Aklan
RİMEL (Kelime Kökeni: Fransızca rimmel)
-
Kadınların kirpiklerini kıvırmak ve daha uzun göstermek için fırça ile sürdükleri yağlı sürme, maskara
Nihayet kirpiklerine de birer fırça rimel dokundurdu, onları da dikleştirdi. - Peyami Safa
REMİL (Kelime Kökeni: Arapça reml)
- Kumda birtakım çizgiler çizerek fala bakma
- Bu biçimde bakılan fal
Ata Sözleri ve Deyimler
- remil atmak (veya dökmek)
REMEL (Kelime Kökeni: Arapça remel)
- Aruz ölçülerinden biri
- Klasik Türk müziğinde bir usul
ESMER (Kelime Kökeni: Arapça esmer)
- Siyaha çalan buğday rengi
-
Kurşuni renk
Sazlı köyü ayaklandığı zaman gökyüzü daha esmerdi ve ayaz insanın yüzünü ısırıyordu. - Tarık Buğra
-
Bu renkte olan
Esmer yüzünün hafifçe kızardığını, gözlerinin garip bir ışıkla yanmaya başladığını görüyoruz. - Esat Mahmut Karakurt
-
Teni ve saçları karaya çalan, koyu buğday rengi olan (kimse), yağız
Bir düğün dansında ayaklarının pırıltısını seyrettiği esmer kızla evlendi. - Halikarnas Balıkçısı
Ata Sözleri ve Deyimler
- esmere al bağla, karşısına geç ağla
Birleşik Kelimeler: esmer amber, esmer buğday, esmer küf, esmer küfler, esmer su yosunları, esmer şeker, esmer un, barut esmeri
ESAME (Kelime Kökeni: Arapça esāmī)
- Adlar, isimler
Ata Sözleri ve Deyimler
- esamesi okunmamak
ELMAS (Kelime Kökeni: Arapça elmās)
- Yerin derinliklerinde bulunan, billurlaşmış arı karbon
-
Mücevher olarak kullanılan, saydam, değerli taş
Bazı nadir inciler, elmaslar vardır ki onların biri yalnız saltanat tacı olabilir. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu
-
Bu taşlarla yapılmış
Elim değmişken elmas kılıcımla canını cehenneme yollayayım. - Turan Oflazoğlu
- Elmastıraş
Ata Sözleri ve Deyimler
- elmas gibi
Birleşik Kelimeler: elmastıraş, kara elmas, camcı elması