Sergi ile Başlayan Kelimeler

SERGİ ile başlayan 15 kelime bulunuyor. Başında SERGİ olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Sergi kelimesinin anlamı nedir? İçinde sergi olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

11 Harfli Kelimeler

SERGİKARASI18,

SERGİLETMEK17, SERGİLENMEK17

10 Harfli Kelimeler

SERGİLEYİŞ20, SERGİLENİŞ18, SERGİCİLİK18, SERGİLETME16, SERGİLENME16, SERGİLEMEK16

9 Harfli Kelimeler

SERGİLEME15

8 Harfli Kelimeler

SERGİEVİ19, SERGİLİK13

7 Harfli Kelimeler

SERGİ15

6 Harfli Kelimeler

SERGİN11

5 Harfli Kelimeler

SERGİ10

SERGİ

[isim]

  • Alıcının görmesi, seçmesi için dizilmiş şeylerin tümü ve bu nesnelerin serildiği yer

    Bir karpuz sergisi açabilmek için projeler yapmakta idi. - Sait Faik Abasıyanık

  • Halkın gezip görmesi, tanıması için uygun biçimde yerleştirilmiş ürünlerin, sanat eserlerinin tümü

    Resim, heykel, seramik, el işleri sergisi ne olursa gidiyorum. - Haldun Taner

  • Bir yerin, bir ülkenin veya çeşitli ülkelerin kendine özgü tarım, sanayi vb. ürünlerini tanıtmak için bunların uygun bir biçimde gösterildiği yer

[halk ağzında]

  • Yaygı, kilim

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sergi açmak
  • sergi sermek

Birleşik Kelimeler: sergievi, sergikarası, sergi salonu, karma sergi, kişisel sergi, tersane sergisi

SERGİN

[sıfat]

  • Serilmiş olan
  • Yatan (hasta)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sergin vermek

SERGİLİK

[isim]

  • Sergi yeri
  • İş yerlerinde, fuarlarda vb. yerlerde malların alıcılara gösterilmek üzere özel olarak hazırlanmış bölüm, stant

[sıfat]

  • Sergiye konulmaya uygun olan

    Sergilik vazo.

SERGİLEME

[isim]

  • Sergilemek işi, teşhir, ekspozisyon

SERGİCİ

[isim]

  • Mallarını sergileyerek satan kimse

SERGİLETME

[isim]

  • Sergiletmek işi

SERGİLENME

[isim]

  • Sergilenmek işi

SERGİLEMEK

[-i]

  • Bazı şeyleri göstermek, tanıtmak veya satmak amacıyla herhangi bir biçimde, herkesin görebileceği bir yere yerleştirmek, teşhir etmek

    Kadınlar bütün mallarını, vitrin yerine kullandıkları pencerelerde sergiliyorlardı. - Adalet Ağaoğlu

[mecaz]

  • Vermek veya sunmak

SERGİLETMEK

[-i]

  • Sergileme işini yaptırmak

SERGİLENMEK

[nesnesiz]

  • Sergileme işi yapılmak
  • Oynanmak

    Küçük Tiyatro'da iki bölümlük 'Çatıdaki Çatlak' sergileniyordu. - Adalet Ağaoğlu

[mecaz]

  • Verilmek veya sunulmak

SERGİKARASI

[isim]

[bitki bilimi]

  • Gaziantep çevresinde genellikle şarap yapmak için üretilen, sofralık olarak da tüketilen, orta kalın kabuklu, siyah renkli, iri taneli bir tür üzüm

SERGİLENİŞ

[isim]

  • Sergilenme işi

SERGİCİLİK

[isim]

  • Sergici olma durumu

SERGİEVİ

[isim]

  • Sanat eserlerinin sergilenmesi için hazırlanmış yer

SERGİLEYİŞ

[isim]

  • Sergileme işi