[sıfat]

[kimya]

• İçinde katı bir madde eriyebilen veya katı bir maddeyi eritebilen (sıvı)

[sıfat]

• Bir günün, haftanın, ayın, mevsimin, yılın ardından gelen (gün, hafta, ay, mevsim, yıl), ferdası

  Yine ömründe bir kez bile tiyatroya gitmemiş olan babamı ertesi hafta annem hazırladı. - Adalet Ağaoğlu

[zamir]

• Hangi yönü, ne tarafı

  Bunun neresi güzel?

[zarf]

• Nerede, hangi yerde

  İlkokul neresi?

[isim]

• Türkiye'nin Marmara Bölgesi'nde yer alan illerinden biri

[zarf]

• Hangi yerde?

  Şimdi sen, kızın nerede olduğunu bilmiyor musun? - Ahmet Ümit

[ünlem]

• `İmkânsız` anlamında kullanılan bir söz

  Sözde hislerimi, hatıralarımı günü gününe yazacaktım. Nerede! - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

• ... nerede ... orada
• nerede akşam, orada sabah
• nerede bu bolluk
• nerede hareket, orada bereket
• nerede kaldı
• nerede kaldı ki

[isim]

[eskimiş]

• Nicelik bakımından alışılanın, umulanın veya gerekenin altında olma durumu, azlık, seyreklik

[isim]

• Lokomotifin arkasına bağlanan, gerekli yakıtı, suyu taşıyan vagon

[sıfat]

• Rinde yakışan

[zarf]

• (ri'ntçe) Rint gibi, rinde yakışır bir biçimde, rindane

[isim]

• Üzerinde doktorun hastası için gerekli gördüğü ilaçlarla, bunların kullanılış biçimleri yazılı olan kâğıt

  Faydasını gördüğümüz ve faydasını görürsek tekrar etmemizi doktor tavsiye ettiği için reçeteyi yine aldım ele. - Nazım Hikmet

[halk ağzında]

• Yemek veya halk tedavisinde kullanılan ilaç tarifesi

  Hele bir portakal şurubu reçetesini tarif etti... - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

• reçete gibi
• reçete yaptırmak

[isim]

[bitki bilimi]

• Bazı bitkilerde, özellikle çamlarda oluşan, katı veya yarı akışkan organik salgı maddesi, ağaç sakızı

  Ata Efendi, depoya yığılı kerestelerin reçine kokusundan hazzettiğini anladı. - Nezihe Araz

[kimya]

• Sonsuz polimerleşme ile elde edilen, büyük moleküllü yapay madde

[isim]

[eskimiş]

• Ders verme, öğretme, öğretim

  Kadının tedrisi ve terakkisinde muhitin de büyük bir tesiri görülmeye başladı. - Memduh Şevket Esendal

[isim]

[eskimiş]

• Maden yeri

[sıfat]

• Çabuk eriyip dağılan

[isim]

• İrade

  Böyle bir değerlendirme, yerel seçimlerin halk istencini daha iyi gösterdiği sonucunu ortaya çıkarır. - Melih Cevdet Anday

[ruh bilimi]

[felsefe]

• Davranışlarla ilgili tepilerden bir bölümünü tutup ötekileri eyleme dönüştürme gücü, irade

[isim]

[eskimiş]

• Mekiğin parçalarından her biri

[sıfat]

• Seçme, seçkin olan