Ser ile Biten Kelimeler

SER ile biten 25 kelime bulunuyor. Sonu SER olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ser kelimesinin anlamı nedir? Ser ile başlayan kelimeler. İçinde ser olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

9 Harfli Kelimeler

ABIKEVSER19, DİSPANSER17

8 Harfli Kelimeler

GÜLÜMSER18, KÖTÜMSER18, MÜYESSER15, ÇEKİMSER13, KELEPSER13

7 Harfli Kelimeler

ŞAHESER15, NEVESER14, BAŞESER13, İYİMSER11, KOMİSER10, KAROSER9, RENKSER8

6 Harfli Kelimeler

KEVSER13, KAYSER9, KONSER8, MİKSER8, KANSER7

5 Harfli Kelimeler

ÜLSER8, EKSER6, ENSER6, KESER6

4 Harfli Kelimeler

ESER5

3 Harfli Kelimeler

SER4

SER (Kelime Kökeni: Farsça ser)

[isim]

[eskimiş]

  • Baş, kafa
  • Başkan, reis

    Sertabip. Sermürettip.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • serde ... var
  • ser verip sır vermemek

Birleşik Kelimeler: serasker, serazat, serdengeçti, serdümen, serencam, serhat, serlevha, sermaye, sermest, sermestane, sermuharrir, sermürettip, serpuş, sersefil, sertabip, seryaver

[isim]

  • Limonluk

    Köşkünün arka tarafında çiçek serleri vardır, her mevsim en nadide çiçekler yetiştirilir. - Aydın Boysan

ESER (Kelime Kökeni: Arapça es̱er)

[isim]

  • Emek sonucu ortaya konan ürün, yapıt

    Boğaziçi doğrudan doğruya Türklerin eseridir. - Yahya Kemal Beyatlı

  • Yayın, kitap, yapıt

    Bütün özlediğim eserlerle bir kütüphane yapabilsem artık yapılacak bir iş kalmayacak. - Halit Ziya Uşaklıgil

  • İz, işaret, im

    Yüzünde biraz önceki elemden, kızgınlıktan, çaresizlikten eser yoktu. - Ayşe Kulin

  • Soyut kavramlarda belirti

    Acaba, bir yolunu bulup bir talih eseri olarak gidemez miydik? - Azra Erhat

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eser kalmamak

Birleşik Kelimeler: eser miktarda, esericedit, başeser, edebî eser, neveser, şaheser, tarihî eser, yazma eser, sanat eseri, saz eseri, tesadüf eseri, eski eserler

EKSER

[isim]

[halk ağzında]

  • Büyük çivi

KESER

[isim]

  • Tahta, ağaç yontmaya ve çivi çakmaya yarayan, kısa saplı, bir yanı keskin ağızlı çelik araç

    Kadınlar kucaklarından bebeklerini atıp ellerine keserleri aldılar. - Lâtife Tekin

Birleşik Kelimeler: ayak keseri, el keseri, nalıncı keseri

KANSER (Kelime Kökeni: Fransızca cancer)

[isim]

[tıp]

  • Bir organ veya dokudaki hücrelerin kontrolsüz olarak bölünüp çoğalmasına bağlı olarak yakın dokulara yayılmasıyla veya uzak dokulara sıçramasıyla beliren hastalık, amansız hastalık, incitmebeni, dokunmabana

    Doktorlar, kendisinde ilerlemiş bir kanser bulmuşlardır. - Falih Rıfkı Atay

Birleşik Kelimeler: kanser bilimi, kan kanseri

RENKSER

[sıfat]

[fizik]

  • Renklerle ilgili olan, kromatik

KONSER (Kelime Kökeni: Fransızca concert)

[isim]

[müzik]

  • Sanatçıların müzik eserlerini bir topluluk önünde çalması veya söylemesi

[mecaz]

  • Sürekli gürültü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • konser vermek

MİKSER (Kelime Kökeni: İngilizce mixer)

[isim]

[teknik]

  • Çırpıcı
  • Karmaç

ÜLSER (Kelime Kökeni: Fransızca ulcère)

[isim]

  • Yara

[tıp]

  • Sindirim organlarında ve özellikle mide ile onikiparmak bağırsağında görülen yara, karha

    Bir süre, mide ülseri tanısıyla sayrılık geçirdi. - Cahit Külebi

KAROSER (Kelime Kökeni: Fransızca carrosserie)

[isim]

  • Otomobilde, mekanizmayı oluşturan motor, makine, tekerlek, şasi vb. bölümlerin dışında kalan, görünen dış bölüm

KAYSER (Kelime Kökeni: Arapça ḳayṣar)

[isim]

[tarih]

  • Roma ve Bizans imparatorlarına verilen san

KOMİSER (Kelime Kökeni: Fransızca commissaire)

[isim]

  • Güvenlik teşkilatının meslek aşamaları içinde yer alan, il, ilçe veya bucaklarda bulundukları yerin emniyet ve asayişine ait işleri yöneten, üniformalı veya sivil memur

    Komiser, çatkın bir çehre ile anlatmaya başladı. - Reşat Nuri Güntekin

  • Hükûmet komiseri

[spor]

  • Saha komiseri

Birleşik Kelimeler: borsa komiseri, hükûmet komiseri, saha komiseri

İYİMSER

[sıfat]

  • Genellikle her düşünce ve işi iyi olarak değerlendiren, kötümser karşıtı, nikbin, optimist

ÇEKİMSER

[sıfat]

  • Oy vermekten, eğilim göstermekten veya bir şey yapmaktan kaçınan, kararsız, taraf olmayan (kimse), müstenkif

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çekimser olmak

KELEPSER (Kelime Kökeni: Farsça kelebser)

[isim]

  • Atın başvurmasını engelleyen kayış