Ser ile Başlayan 8 Harfli Kelimeler

SER harfleri ile başlayan 8 harfli 25 kelime bulunuyor. Başında SER olan 8 harfli kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "ser ile biten 8 harfli kelimeler. İçinde Ser olan 8 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

SERGİEVİ19, SERLEVHA19, SERVİSÇİ19, SERYAVER17, SERSEFİL16, SERGERDE15, SERTABİP15, SERVİLİK15, SERZENİŞ15, SERDÜMEN14, SERPİLME14, SERSEMCE14, SERYUMLU14, SERENCAM13, SERGİLİK13, SERPİNTİ13, SERBESTİ12, SERDETME12, SERDİRME12, SEREMONİ11, SERMESTİ11, SERASKER10, SERİLMEK10, SERTELME10, SERİNLİK9

SERİNLİK

[isim]

  • Serin olma durumu
  • Serin hava

    Şafak serinliği içinde onun yükselmesini seyrederken ilk tahminimizde yanılmadığımız meydana çıktı. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

Ata Sözleri ve Deyimler

  • serinlik vermek

SERASKER (Kelime Kökeni: Farsça ser + Arapça ʿasker)

[isim]

[tarih]

  • Sadrazamlık göreviyle yükümlü olmayan ve Osmanlı ordusunun komutanlığını yapan vezirin unvanı

Birleşik Kelimeler: serasker kapısı

SERİLMEK

[-e]

  • Serme işi yapılmak

    Sanki sedirlerine Bursa ipeklileri serilen bizim odalarımız değildi. - Orhan Seyfi Orhon

  • Bir yere uzanıp yatmak

    Yorgun ve bitkin, korkudan tir tir titrer bir hâlde salın üstüne serildik. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • serilip serpilmek
  • serilip yatmak

SERTELME

[isim]

  • Sertelmek durumu

SEREMONİ (Kelime Kökeni: Fransızca cérémonie)

[isim]

  • Tören
  • Genellikle resmî yerlerde, resmî işlerde uyulması gereken kural, yol ve yöntemlerin tümü

SERMESTÎ (Kelime Kökeni: Farsça ser + mest + Arapça -ī)

[isim]

[eskimiş]

  • Sarhoşluk

SERBESTÎ (Kelime Kökeni: Farsça serbest + Arapça -ī)

[isim]

[eskimiş]

  • Özgürlük

    Berlin'deki serbestîyi fal taşı gibi gözlerle izlediler. - Erendiz Atasü

SERDETME

[isim]

  • Serdetmek işi

SERDİRME

[isim]

  • Serdirmek işi

SERENCAM (Kelime Kökeni: Farsça ser + encām)

[isim]

[eskimiş]

  • Bir işin, bir olayın sonu, akıbet

    Olsun deminiz, olmasın gamınız, hayra dönsün serencamınız. - Yahya Kemal Beyatlı

  • Başa gelen bir durum veya olay

SERGİLİK

[isim]

  • Sergi yeri
  • İş yerlerinde, fuarlarda vb. yerlerde malların alıcılara gösterilmek üzere özel olarak hazırlanmış bölüm, stant

[sıfat]

  • Sergiye konulmaya uygun olan

    Sergilik vazo.

SERPİNTİ

[isim]

  • Dökülen veya akan bir şeyden sıçrayıp serpilen bölüm

    Ali Rıza'nın ayaklarına kadar denizin serpintileri geliyordu. - Sait Faik Abasıyanık

  • Damlacıklar, tanecikler durumunda, azar azar yağan yağmur veya kar, çilenti

[mecaz]

  • Bir şeyin etkisi azalarak kalan veya gelen kısmı

    Radyasyon serpintisi.

SERDÜMEN (Kelime Kökeni: Farsça ser + İtalyanca timone)

[isim]

[denizcilik]

  • Dümen kullanmakla görevli bilgili ve deneyimli tayfa

[askerlik]

  • Savaş gemilerinde çavuştan yüksek bir aşamada bulunan er

SERPİLME

[isim]

  • Serpilmek işi

    Gökler bulutlanıyor rüzgâr serinliyordu / Serpilmeye başladı bir yağmur ince ince - Faruk Nafiz Çamlıbel

SERSEMCE

[sıfat]

  • Serseme benzer

[zarf]

  • (serse'mce) Sersem bir biçimde, sersemcesine

    Hademeler, uzun uçkurlu donlarıyla sersemce durmuş bakıyorlar. - Memduh Şevket Esendal