SENDİKASIZLIK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
SENDİKASIZLIK harflerini içeren 6 harfli 49 kelime bulunuyor. 6 harfli SENDİKASIZLIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
DALSIZ13,
AKSİNE
-
Tersine
Dikkatle dinlemiyordu bu haberleri. Aksine gittikçe artan bir güvensizlik duyuyordu söylenen sözlere. - Necati Cumalı
AKSEKİ
- Antalya iline bağlı ilçelerden biri
ALEKSİ (Kelime Kökeni: Fransızca alexie)
- Okuma yitimi
KLASİK (Kelime Kökeni: Fransızca classique)
-
Üzerinden çok zaman geçtiği hâlde değerini yitirmeyen, türünde örnek olarak görülen eser
Klasikler bir kültür, bir gusto, bir seviye ölçütüdür. - Haldun Taner
-
XVII. yüzyıl Fransız dili, sanatı ve yazarları ile ilgili olan
Racine bir Fransız klasik yazarıdır.
- Alışılmış
- Sanatta kuralcı
-
Kökleşik
Klasik şiirin yıkıldığından beri şiiri, bin kişi bin türlü tarif ediyor. - Yahya Kemal Beyatlı
-
Eski Yunan, Roma ve XVII. yüzyıl Fransız sanatıyla ilgili sanatçı veya eser
Yunan klasikleri. Fransız klasikleri.
-
Eski Yunan ve Roma çağı dili ve sanatı ile ilgili olan
Klasik eserlerin oynandığı bir millî tiyatroları yok. - Haldun Taner
KESKİN
-
Çok kesici, iyi kesen
Sonunda keskin bir taşı testere gibi kullanarak ipi incelte incelte kopardı. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
-
Tiz (ses)
Bir kadın sesiydi bu. İnce ve keskin, dikkati hemen kapan ve bırakmayan bir ses. - Peyami Safa
-
Kırıcı, incitici
En yakın dostlarının bile kusurlarını keskin bir dille yüzlerine vururmuş. - Haldun Taner
-
Etkili, sert
Masanın başında, güneşten yanmış yüzü, sert ve derin çizgilerle dolu, keskin bakışlı, kıranta bir adam oturuyor. - Esat Mahmut Karakurt
-
Kıvrak
Bu çeneyle atbaşı giden keskin bir zekâsı var. - Cahit Sıtkı Tarancı
- Hassas
- Dikkatli
- Zampara
Ata Sözleri ve Deyimler
- keskin sirke küpüne (veya kabına) zarar
- keskin zekâ keramete kıç attırır
Birleşik Kelimeler: keskin nişancı, gözü keskin
- Kırıkkale iline bağlı ilçelerden biri
NEKAİS (Kelime Kökeni: Arapça neḳāʾiṣ)
- Eksiklikler, noksanlıklar
SELİKA (Kelime Kökeni: Arapça selīḳa)
- Güzel söyleme ve yazma yeteneği
ANILIK
- İçine hatıraların yazıldığı defter, hatıra defteri
- Anı özelliği taşıyan
KİLDAN (Kelime Kökeni: Farsça gildān)
- İçine sabun, lif, kese, kına, kil konan bakırdan yapılmış kap
KANDİL (Kelime Kökeni: Arapça ḳindīl)
-
İçinde sıvı bir yağ ve fitil bulunan kaptan oluşmuş aydınlatma aracı
Gece kandili birdenbire sönmüş, oda zifirî karanlık kesilmişti. - Ömer Seyfettin
- Kandil gecesi
- Çok sarhoş
Ata Sözleri ve Deyimler
- kandilin yağı tükenmek
Birleşik Kelimeler: kandil çiçeği, kandil çöreği, kandil gecesi, kandil günü, kandil simidi, kandil yağı, gök kandil, kör kandil, top kandil, Berat Kandili, idare kandili, meryemanakandili, Mevlit Kandili, Miraç Kandili, Regaip Kandili
KINALI
- Kına ile boyanmış olan
-
Kınanın renginde veya kızıl renkte olan
Bıyıklarının ortası belli ki tütün zifirinden kınalı bir renk almıştı. - Refik Halit Karay
- Yapıncak(II)
Birleşik Kelimeler: kınalı bamya, kınalı keklik, kınalı kuzu, kınalı yapıncak, geçmişi kınalı, ölüsü kınalı
LİSANS (Kelime Kökeni: Fransızca licence)
-
Genellikle dört yıl süren üniversite veya yüksekokul öğrenimi
Doktora veya lisanslarını hazırladıkları sırada maişet parasını büro ve otel garsonluğu yapmakla çıkarıyorlardı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- Bu öğrenim sonunda elde edilen ve diploma ile belgelendirilen akademik derece
- Bir malı yabancı firma adına üretme izni
- Bir sporcunun resmî yarışmalara katılabilmesi için spor federasyonunun kendisine verdiği kayıt fişi veya kimlik kartı
-
Yurda mal sokma veya yurttan mal çıkarma izni
İthal lisansı. İhraç lisansı.
Birleşik Kelimeler: lisans sözleşmesi, ön lisans, yüksek lisans
SALİSE (Kelime Kökeni: Arapça s̱ālis̱e)
- Saniyenin altmışta biri olan zaman birimi
SAKLIK
- Uyanıklık
SESLİK
- Her tür sesli belgenin saklandığı yer