SEMİRTME Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
SEMİRTME harflerini içeren 5 harfli 27 kelime bulunuyor. 5 harfli SEMİRTME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Semirtme ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Semirtme olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
ESMER7,
ESTER (Kelime Kökeni: Almanca Ester)
- Organik asitlerle alkollerin aralarından bir su molekülü ayrılması sonucunda verdikleri madde
ESİRE (Kelime Kökeni: Arapça esīre)
- Dişi tutsak
- Cariye, dişi köle
ERİME
-
Erimek işi
Dışarıda karlar erimeye başlamış. - Ahmet Ümit
Birleşik Kelimeler: aşırı erime, kemik erimesi
İSTER
- Bir şeyin yapılabilmesinin veya olabilmesinin bağlı olduğu şey, gerek, icap, lüzum
-
Cümledeki görevleri aynı olan kelimelerin ayrı ayrı her birinin başına getirilerek herhangi birinin onanmasında sakınca olmadığını anlatan bir söz
İster gitsin ister kalsın.
Birleşik Kelimeler: ister istemez
METRE (Kelime Kökeni: Fransızca mètre)
-
Yer meridyen çemberinin kırk milyonda biri olarak kabul edilen, 100 cm'lik temel uzunluk ölçüsü birimi
İskenderun Körfezi'ne sekiz yüz metre yukarıdan bakıyordum. - Refik Halit Karay
- Genellikle desimetre, santimetre, milimetrelere bölünmüş ölçü aracı
Birleşik Kelimeler: metrekare, metreküp, metre sistemi, akselerometre, alkalimetre, alkolmetre, altimetre, ampermetre, anemometre, areometre, asidimetre, azotometre, barometre, bolometre, çelik metre, dansimetre, debimetre, dekametre, densimetre, desimetre, dilatometre, dinamometre, elektrodinamometre, elektrometre, fotometre, füzyometre, galvanometre, gazometre, grafometre, gramsantimetre, grizumetre, hektometre, hidrometre, higrometre, interferometre, kalorimetre, kilogrammetre, kilometre, klinometre, kolorimetre, kronometre, lüksmetre, manometre, manyetometre, mikrometre, milimetre, minimetre, odyometre, oleometre, ozonometre, ödyometre, parametre, parkmetre, pedometre, piknometre, pirometre, plüviyometre, polarimetre, radyometre, sakarimetre, sakkarometre, santimetre, sülfürimetre, şerit metre, takeometre, takimetre, takometre, taksimetre, tansiyometre, telefonometre, telemetre, termometre, voltametre, voltmetre
MERET (Kelime Kökeni: Arapça mārid)
-
Sıkıntı veren, hoşlanılmayan şeyler veya kimseler için kullanılan sövgü sözü
Ben de öyle söyledim. Bırakalım artık şu meredi, dedim. - Ahmet Ümit
- Uğursuz
SETRE (Kelime Kökeni: Arapça setre)
-
Düz yakalı, önü ilikli bir ceket türü
Müdür Bey, senelerden beri giymediği sırmalı setresini, kılıcını sandıktan çıkardı. - Memduh Şevket Esendal
SETİR (Kelime Kökeni: Arapça setr)
- Bir şeyi örtme, gizleme
Birleşik Kelimeler: setretmek, setriavret
SETER (Kelime Kökeni: İngilizce setter)
- Uzun tüylü İngiliz köpeği
TESRİ (Kelime Kökeni: Arapça tesrīʿ)
- Çabuklaştırma, hızlandırma
Ata Sözleri ve Deyimler
- tesri etmek
TESİR (Kelime Kökeni: Arapça teʾs̱īr)
-
Etki
Bazılarının da kanaati şudur ki iyi ahlakta çalışmanın rolü ve tesiri vardır. - Necip Fazıl Kısakürek
Ata Sözleri ve Deyimler
- tesir bırakmak
- tesir etmek
- tesirini göstermek
Birleşik Kelimeler: yan tesir
TERME (Kelime Kökeni: Farsça terme)
- Bir tür yaban turpu
- Samsun iline bağlı ilçelerden biri
TERİM
-
Bir bilim, sanat, meslek dalıyla veya bir konu ile ilgili özel ve belirli bir kavramı karşılayan kelime, ıstılah
Bazıları ise terimlerimizi milletlerarası esaslara bağlamak davasındadırlar. - Falih Rıfkı Atay
- Geleneksel mantıkta özne veya yüklem
- Cebirsel bir anlatımda + veya - işaretleri arasında bulunan parçalardan her biri
- Bir denklemde = işaretinin iki yanındaki anlatımlardan her biri
- Bir kesrin pay ve paydasından her biri, had
Birleşik Kelimeler: terim bilimi, terimler dizgesi, büyük terim, küçük terim, orta terim, bir terimli, çok terimli, iki terimli
TERES
- Pezevenk
ESMER (Kelime Kökeni: Arapça esmer)
- Siyaha çalan buğday rengi
-
Kurşuni renk
Sazlı köyü ayaklandığı zaman gökyüzü daha esmerdi ve ayaz insanın yüzünü ısırıyordu. - Tarık Buğra
-
Bu renkte olan
Esmer yüzünün hafifçe kızardığını, gözlerinin garip bir ışıkla yanmaya başladığını görüyoruz. - Esat Mahmut Karakurt
-
Teni ve saçları karaya çalan, koyu buğday rengi olan (kimse), yağız
Bir düğün dansında ayaklarının pırıltısını seyrettiği esmer kızla evlendi. - Halikarnas Balıkçısı
Ata Sözleri ve Deyimler
- esmere al bağla, karşısına geç ağla
Birleşik Kelimeler: esmer amber, esmer buğday, esmer küf, esmer küfler, esmer su yosunları, esmer şeker, esmer un, barut esmeri