SEMAFOR Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

SEMAFOR harflerini içeren 4 harfli 21 kelime bulunuyor. 4 harfli SEMAFOR kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

FORM12, FORS12, SOFA12, EFOR11, FORA11, FARS11, SARF11, SERF11, SEFA11, FARE10, MORS7, SOMA7, AMOR6, ESMA6, EROS6, MARS6, ORSA6, ROMA6, SEMA6, MERA5, SERA5

MERA (Kelime Kökeni: Arapça merʿā)

[isim]

[coğrafya]

  • Otlak

    Yağmurun altında çobanıyla beraber meraya çıktı, birdenbire şaşırdı. - Ömer Seyfettin

Birleşik Kelimeler: mera bitkileri, mutlak mera, besi merası, dağ merası

SERA (Kelime Kökeni: İtalyanca serra)

[isim]

  • Sebze ve meyvelerin yetiştirildiği ve hava şartlarına karşı korunduğu cam ve naylonla kaplı yer, limonluk, ser (II)

AMOR (Kelime Kökeni: Fransızca amour)

[isim]

  • Aşk

    Kadınlarla münasebetlerine amil olan şey hakiki amor değil, çevirmek istediği bazı entrikalardır. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

ESMA (Kelime Kökeni: Arapça esmāʾ)

[isim]

[eskimiş]

  • Adlar, isimler

Ata Sözleri ve Deyimler

  • esmayı üstüne sıçratmak

Birleşik Kelimeler: esmayıhüsna, esmayışerife

EROS (Kelime Kökeni: Fransızca érôs)

[isim]

[ruh bilimi]

  • Ruhsal çözümleme açısından cinsel eğilimler ve bundan doğan isteklerin tümü

[isim]

  • Yunan mitolojisinde aşk tanrısının adı

MARS (Kelime Kökeni: Arapça mers)

[isim]

  • Tavlada oyunculardan birinin, karşı taraf pul toplamaya başlamadan kendi pullarının tamamını toplayıp iki sayı kazanması

    Terlikçi İhsan, üst üste iki düşeş atmakla marsı sağlamış gibiydi. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mars etmek
  • mars olmak

[isim]

[gök bilimi]

  • Güneş'e olan uzaklığı, yerin Güneş'e olan uzaklığından daha çok olan dış gezegenlerin ilki olan kızıl gezegen, Merih

ORSA (Kelime Kökeni: İtalyanca orza)

[isim]

[denizcilik]

  • Yelkenleri rüzgârın estiği yöne çevirmekte kullanılan, her iki taraftan yelkenin ortasına bağlanan ip
  • Geminin rüzgâr alan yanı, rüzgârüstü, boca veya rüzgâraltı karşıtı
  • Geminin, rüzgârın geldiği yöne döndürülmesi

[ünlem]

  • (o'rsa) Geminin, rüzgârın geldiği yöne döndürülmesi için söylenen söz

    Orsa, diye bağırmasıyla dümeni basması bir oldu. - Halikarnas Balıkçısı

Birleşik Kelimeler: orsa alabanda, orsa boca

SEMA (Kelime Kökeni: Arapça semāʾ)

[isim]

  • Gök

    Burası ufukları geniş, seması bulutsuz, güneşi berrak bir yeşil saha idi. - Hüseyin Cahit Yalçın

Birleşik Kelimeler: alaimisema

[isim]

[eskimiş]

  • İşitme, duyma
  • Mevlevi dervişlerinin ney, nısfiye vb. çalgılar eşliğinde, kollarını iki yana açıp dönerek yaptıkları ayin

Birleşik Kelimeler: semahane

MORS (Kelime Kökeni: Fransızca morse)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Morsgillerden, Kuzey Atlantik'te yaşayan, 4 metre uzunluğunda, derisi, dişi ve yağı için avlanan bir memeli hayvan (Odobenus rosmarus)

[isim]

  • Nokta ve çizgilerden oluşan bir alfabe kullanan telgraf dizgesi
  • Bu işaretleri almaya ve göndermeye yarayan alet

[mecaz]

  • Gizli işaret

    Ya iflah olmaz bir utangaçlığın ya da ondan beter bir budala kurnazlığın Mors'udur bunlar. - Tarık Buğra

Birleşik Kelimeler: Mors alfabesi

SOMA (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[anatomi]

  • Cinsiyet hücreleri dışında, vücut hücrelerinin tümü

[isim]

  • Manisa iline bağlı ilçelerden biri

FARE (Kelime Kökeni: Arapça fāre)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Sıçangillerden, küçük vücutlu, kemirgen, memeli hayvan (Mus)

    Tarla faresi. Fındık faresi.

[bilişim]

  • Düz bir yüzey üzerinde yuvarlanan bir top aracılığıyla imlecin hareketini sağlayan elektronik araç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • fare çıktığı deliği bilir
  • fare deliğe sığmamış, bir de kuyruğuna (veya kıçına) kabak bağlamış
  • fare düşse başı yarılır
  • fareler cirit atmak (veya oynamak)

Birleşik Kelimeler: fare deliği, faredişi, farekulağı, farekuyruğu, fare otu, kör fare, sivrifare, cep faresi, çatı faresi, fındık faresi, fil faresi, firavun faresi, kamyon faresi, lağım faresi, otel faresi, tarla faresi

EFOR (Kelime Kökeni: Fransızca effort)

[isim]

  • Çaba, güç (II)

FORA (Kelime Kökeni: İtalyanca fuori)

[isim]

[denizcilik]

  • Yelken açtırma, mayna karşıtı

[ünlem]

  • Yelkenleri açtırmak için verilen komut

    Fora yelken!

Ata Sözleri ve Deyimler

  • fora etmek

[isim]

  • Ayakkabı üstüyle pençesi arasına konulan parça

FARS (Kelime Kökeni: Fransızca farce)

[isim]

[tiyatro]

  • Güldürü

    Eser konu bakımından eski farslar gibi bir toplamadır. - Fahir İz

[isim]

  • İran'ın güneybatısında yaşayan halk veya bu halkın soyundan olan kimse

SARF (Kelime Kökeni: Arapça ṣarf)

[isim]

  • Harcama, tüketme, kullanma

[eskimiş]

  • Dil bilgisi, yapı bilgisi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sarf etmek