SELAMÜNKAVLEN Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

SELAMÜNKAVLEN harflerini içeren 5 harfli 115 kelime bulunuyor. 5 harfli SELAMÜNKAVLEN kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

SÜVEN14, VENÜS14, SEVME13, SAVMA13, AVANS12, AKVAM12, EVSEL12, EMVAL12, KAVAS12, MEVLA12, MANAV12, MAVNA12, MAVAL12, SELVA12, SAVLA12, SAVAN12, SAVAK12, AVLAK11, EVLEK11, ELVAN11, KAVAL11, KEVEL11, KEVEN11, KÜSME9, KÜMES9, SÜMEN9, SÜMEK9, SÜNME9, LÜMEN8, NÜANS8, ÜNLEM8, ASMAK7, AKSAM7, ESMEK7, ESAME7, ELMAS7, EMSAL7, KASMA7, KASEM7, KESME7, MESEN7, MESEL7, MANAS7, MAKAS7, MELES7, MELAS7, MASKE7, MASAL7, NEMSE7, SAMAN7, SALMA7, SANEM7, SANMA7, SALAM7, SEMEN7, SEMAN7, SELAM7, SEKME7, ANMAK6, ANLAM6, ASLAN6, ASLEN6, ALMAN6, ALMAK6, ALLEM6, AMELE6, AKMAN6, AKSAN6, ESLEK6, ESNEK6, EKLEM6, EKSEN6, ENLEM6, ELMEK6, EMLAK6, KANMA6, KAMAN6, KALEM6, KALAS6, KALMA6, KESEL6, KESEN6, KEMAL6, KEMAN6, KELES6, KELAM6, KELEM6, LAMEL6, LANSE6, MALEN6, MANEN6, MALAK6, MELEK6, MELAL6, MEKAN6, NESNE6, NEKES6, SKALA6, SANAL6, SALAK6, SAKAL6, SENEK6, SELEN6, SELEK6, SEKEL6, ANLAK5, ANELE5, ANANE5, ALKAN5, AKLEN5, AKLAN5, KANAL5, KALAN5, KELLE5, NALAN5

ANLAK

[isim]

[ruh bilimi]

  • Zekâ

ANELE (Kelime Kökeni: İtalyanca anello)

[isim]

[denizcilik]

  • Gemilerde türlü işlerde kullanılan bir tür demir halka

ANANE (Kelime Kökeni: Arapça ʿanʿane)

[isim]

[eskimiş]

[toplum bilimi]

  • Gelenek

    Böyle ufak kasabalarda öteden beri aristokratik bir anane vardı. - Ercüment Ekrem Talu

ALKAN (Kelime Kökeni: Fransızca alcane)

[isim]

[kimya]

  • Doymuş alifatik hidrokarbonların genel adı, parafin

AKLEN (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳlen)

[zarf]

[eskimiş]

  • Akıl gereğince, akıl yönünden

AKLAN

[isim]

[coğrafya]

  • Sularını bir denize veya göle gönderen bölge, maile

    Karadeniz aklanı.

  • Bir dağ sırasının yamaçlarından her biri

KANAL (Kelime Kökeni: Fransızca canal)

[isim]

  • Bazı bölgeleri sulamak, kurutmak amacıyla veya gemilerin işlemesine elverişli, insan eliyle açılmış su yolu

    Süveyş Kanalı.

    Panama Kanalı.

  • Telefon, telgraf, radyo, televizyon vb. araçlarla iletişimi sağlayan yol, hat

    Bir kanaldan ötekine geçerken aldığı yüklü transfer bedelini nasıl ödeyecekti bu kadın? - İnci Aral

  • Tahtanın liflerine dik yönde açılan kırlangıç kuyruğu biçimli girinti

[anatomi]

  • İçinden damar, sinir veya bir sıvı geçen yol

[coğrafya]

  • İki kıyı arasındaki dar ve derin deniz

    Mozambik Kanalı.

Birleşik Kelimeler: atmık kanalı, hava kanalı, öd kanalı, reçine kanalı, yarım daire kanalları

KALAN

[sıfat]

  • Kalma işini yapan
  • Artan, mütebaki

    Kalan on lirayı Aliş'e verdim. - Halikarnas Balıkçısı

[isim]

[matematik]

  • Bir çıkarmanın sonucu

[isim]

[matematik]

  • Bölme işleminde bölünenden artan sayı

KELLE (Kelime Kökeni: Farsça kelle)

[isim]

  • Koyun, kuzu ve keçinin pişirilmiş başı
  • Ekinlerde başak
  • Külçe biçimindeki şeker

    Şekerin kellesi yetmiş üç kuruştan satılıyor. - Attila İlhan

[teklifsiz konuşmada]

  • Baş, kafa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kelle götürmek
  • kelle koltukta gezmek
  • kelle koparmak
  • kelle koşturmak
  • kelle kulak yerinde
  • kelle sağ olsun da külah bulunur
  • kellesinden olmak
  • kellesini koltuğuna almak
  • kellesini uçurmak
  • kellesini vurdurmak
  • kelleyi koltuğun altına almak
  • kelleyi vermek

NALAN (Kelime Kökeni: Farsça nālān)

[sıfat]

  • İnleyici, inleyen

ANMAK

[-i]

  • Birini veya bir şeyi akla getirerek sözünü etmek veya onu düşünmek, zikretmek, hatırlamak

    Onun bu fedakârlığını her yerde, her zaman minnetle anacağım. - Peyami Safa

[-i]

[-le]

  • Bir armağanla birinin gönlünü almak
  • Adlandırmak

    Onu, başka Tahirlerden ayırt etmek için `Temiz Tahir` diye anarlardı.

ANLAM

[isim]

[dil bilimi]

  • Bir kelimeden, bir sözden, bir davranış veya olgudan anlaşılan şey, bunların hatırlattığı düşünce veya nesne, mana, meal, fehva, deme, mazmun, medlul, valör

[mantık]

  • Bir önermenin, bir tasarının, bir düşüncenin veya eserin anlatmak istediği şey

Ata Sözleri ve Deyimler

  • anlam çıkarmak
  • anlamına gelmek
  • anlam vermek

Birleşik Kelimeler: anlam aykırılığı, anlam bayağılaşması, anlam bilimi, anlam bilimsel, anlam daralması, anlam değişmesi, anlam genişlemesi, anlam iyileşmesi, anlam kayması, anlam kötüleşmesi, bağlamsal anlam, eş anlam, ikiz anlam, bir anlamda

ASLAN

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Kedigillerden, Afrika'da ve Asya'da yaşayan, erkekleri yeleli, yırtıcı, uzunluğu 160, kuyruğu 70 santimetre ve ucu püsküllü, çok koyu sarı renkli güçlü bir tür memeli, arslan

[mecaz]

  • Gürbüz, cesur ve yiğit adam

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aslan gibi
  • aslanım!
  • aslanın ağzında olmak
  • aslan kesilmek
  • aslan kocayınca sıçan deliği gözetir
  • aslan kükrerse atın ayağı kösteklenir
  • aslan postunda, gönül dostunda
  • aslan yatağından belli olur

Birleşik Kelimeler: aslanağzı, aslankulağı, aslankuyruğu, aslan payı, aslanpençesi, aslansütü, aslan yürekli, dağ aslanı, denizaslanı, gemi aslanı, Yeni Dünya aslanı

[isim]

[gök bilimi]

  • Zodyak üzerinde Yengeç ile Başak arasında yer alan takımyıldızın adı

ASLEN (Kelime Kökeni: Arapça aṣlen)

[zarf]

  • Kök veya soy bakımından

ALMAN (Kelime Kökeni: Fransızca allemand)

[isim]

  • Cermen soyundan olan halk
  • Bu halktan olan kimse

Birleşik Kelimeler: Alman gümüşü, Alman papatyası, Almansever, Alman usulü