Sağlam ile Başlayan Kelimeler

SAĞLAM ile başlayan 13 kelime bulunuyor. Başında SAĞLAM olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Sağlam kelimesinin anlamı nedir? Sağlam ile biten kelimeler. İçinde sağlam olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

SAĞLAMLAŞTIRMAK29

14 Harfli Kelimeler

SAĞLAMLAŞTIRMA28

12 Harfli Kelimeler

SAĞLAMLAŞMAK25

11 Harfli Kelimeler

SAĞLAMCILIK25, SAĞLAMLAŞMA24, SAĞLAMLAMAK21

10 Harfli Kelimeler

SAĞLAMLAMA20

9 Harfli Kelimeler

SAĞLAMLIK19

8 Harfli Kelimeler

SAĞLAMCI21, SAĞLAMCA20, SAĞLAMAK17

7 Harfli Kelimeler

SAĞLAMA16

6 Harfli Kelimeler

SAĞLAM15

SAĞLAM

[sıfat]

  • Dayanıklı, kolay bozulmaz, yıkılmaz, stabil

    En sağlam sütunlar üstünde durduğu sanılan devir, bir karton kale gibi yıkılmıştı. - Falih Rıfkı Atay

  • Zarar görmemiş, bozulmamış

    Hangi evden istedilerse gittim, dama çıktım, akan delik kiremidi buldum, yerine sağlam kiremit koydum. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

  • Sakatlık veya hastalığı bulunmayan, sağlıklı, sıhhatli

    Zaten bünyesi pek sağlam değildi, sık sık hastalanıyordu. - Ahmet Ümit

  • Güvenilir, mevsuk
  • Gerçek, inanılır bir temeli olan

    Böyle sağlam adı nereden bulacaksın. - Memduh Şevket Esendal

[zarf]

[halk ağzında]

  • (sa'ğlam) Her hâlde, muhakkak

    Sağlam bu gece perilere karıştım gitti. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sağlama bağlamak
  • sağlam durmak
  • sağlam kazığa bağlamak
  • sağlam pabuç (veya ayakkabı) değil

Birleşik Kelimeler: sağlam para

SAĞLAMA

[isim]

  • Sağlamak işi

    Olmadık şaklabanlıklar yaparak onun çığlık çığlık gülmesini sağlamaya çalışmıştım. - Reha Mağden

[matematik]

  • Bir problemin çözümü veya bir hesabın doğruluğunu denetlemek için yapılan kontrol işlemi, mizan

SAĞLAMAK

[-i]

  • Bir işin olması için gerekli durumu, şartları hazırlamak, temin etmek

    Süngerciler altı aylık kumanyalarını sağlamak için boğazlarına dek borçlandılar. - Halikarnas Balıkçısı

  • Elde etmek, sahip olmak

    O, sevimli yavru hâliyle sağladığı sempatinin büyük bir kısmını yitirmişti. - Yaşar Nabi Nayır

[matematik]

  • Bir işlemin doğruluğunu ortaya koymak

[nesnesiz]

  • Öndeki aracın sağından ilerleyerek önüne geçmek

SAĞLAMLIK

[isim]

  • Sağlam olma durumu, metanet

    Ölenle, son zamanları gevşeyen, azalan fakat kökleri mazinin sağlamlığı içinde kalan eski bir aşinalığım vardı. - Abdülhak Şinasi Hisar

SAĞLAMLAMA

[isim]

  • Sağlamlamak işi

    Asım fikrini birçok sözlerle sağlamlamaya uğraşırken araya: -Olmaz mı? Ne dersiniz?- gibi sualler soruyor, cevap istiyordu. - Refik Halit Karay

SAĞLAMCA

[sıfat]

  • Oldukça sağlam, sağlama yakın

[zarf]

  • (sağla'mca) Sağlam bir biçimde

    Dere kıyısına sağlamca oturup çıplak ayaklarını suya daldırmış. - Erendiz Atasü

SAĞLAMLAMAK

[-i]

  • Sağlam bir duruma getirmek

[mecaz]

  • Bir durumun, bir sözün doğru, gerçek olduğunu kanıtlamak

SAĞLAMCI

[sıfat]

  • İşini sağlama bağlayan

SAĞLAMLAŞMA

[isim]

  • Sağlamlaşmak işi

SAĞLAMLAŞMAK

[nesnesiz]

  • Sağlam duruma gelmek

SAĞLAMCILIK

[isim]

  • Sağlamcı olma durumu

SAĞLAMLAŞTIRMA

[isim]

  • Sağlamlaştırmak işi

SAĞLAMLAŞTIRMAK

[-i]

  • Sağlam bir duruma getirmek, pekiştirmek