SAVURTMA Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
SAVURTMA harflerini içeren 5 harfli 27 kelime bulunuyor. 5 harfli SAVURTMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Savurtma ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Savurtma olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
SUVAT13,
ARTMA
-
Artmak işi
Tiyatrolar sayıca arttı, bunun sonucu seyirci sayısında da artma oldu. - Metin And
ASTAR (Kelime Kökeni: Farsça āster)
- Giyecek, perde, çanta, ayakkabı vb. şeylerde, kumaşın veya derinin iç tarafına geçirilen ince kat
-
Sıvanacak, boyanacak yerlere boyadan önce sürülen kat
Siz hiç eski tahtalara yağlı boya yaptınız mı? / Bütün iş ilk çekilen boyadadır, astarda - Behçet Necatigil
- Gemicilikte bir şeyi sağlamlaştırmak için kullanılan bez, halat, ağaç vb
Ata Sözleri ve Deyimler
- astar bol olmayınca yüze gelmez
- astarı yüzünden pahalı olmak (veya pahalıya gelmek)
- astar sürmek (veya vurmak veya çekmek)
Birleşik Kelimeler: astar boyası, astar kaplama, aslı astarı
RASAT (Kelime Kökeni: Arapça raṣad)
-
Gözlem
Türkler Belgrat'a yaklaştıkları zaman evvelki keşif ve rasat merkezi olmak üzere Havale kalesini inşa etmişlerdi. - Falih Rıfkı Atay
Birleşik Kelimeler: rasathane
SARAT
- Büyük delikli kalbur
TASAR
- Bir iş, bir düşünce sırasını, düzeyini gösteren resim, yazı, plan
Birleşik Kelimeler: tasar çizim, ön tasar
ARMUT (Kelime Kökeni: Farsça emrūd)
- Gülgillerden, çiçekleri beyaz, Türkiye'nin her yerinde yetişen bir ağaç (Pirus communis)
-
Bu ağacın tatlı ve sulu, yumuşak, ufak çekirdekli meyvesi
Tavanda hevenk hevenk üzümler, elmalar, armutlar, ayvalar sarkıyordu. - Sait Faik Abasıyanık
- Çok bön, çok aptal
Ata Sözleri ve Deyimler
- armudun iyisini (dağda) ayılar yer
- armudun önü, kirazın sonu
- armudun sapı var, üzümün (veya kirazın) çöpü var demek
- armudu soy ye, elmayı say ye
- armut dalının dibine düşer
- armut gibi
- armut piş ağzıma düş!
Birleşik Kelimeler: armut hoşafı, armut kabağı, armut kompostosu, armut kurusu, armut top, akça armudu, Amerikan armudu, bey armudu, çakal armudu, dağ armudu, deveci armudu, Hint armudu, Japon armudu, yaban armudu
MURAT (Kelime Kökeni: Arapça murād)
- İstek, dilek
-
Amaç, erek, gaye
Günlerdir gelip bizimle sohbet ediyorsun. Muradın nedir? - Necip Fazıl Kısakürek
Ata Sözleri ve Deyimler
- murada (veya muradına) ermek
- muradı gözünde kalmak
- murat almak
- murat etmek
MASAT (Kelime Kökeni: Arapça mişḫaẕ)
-
Bıçak bilemeye yarayan çelikten, çubuk biçiminde araç
Kasap masadı. Aşçı masadı.
SURAT (Kelime Kökeni: Arapça ṣūret)
-
Yüz (II)
Neredense suratına bir de sinek musallat olmuştu. - Attila İlhan
- Somurtkanlık, asık yüzlülük
-
Soğuk davranma
Ne vurdumduymaz misafirdi bunlar, ne surattan anlıyorlardı ne rumuzdan ne kinayeden. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
Ata Sözleri ve Deyimler
- surat (veya suratı) bir karış
- surata bak süngüye davran
- surat asmak
- surat etmek
- suratı bir karış asılmak
- suratı değişmek
- suratı kasap süngeriyle silinmiş
- suratına indirmek
- suratından düşen bin parça olmak
- suratını dağıtmak
- suratını ekşitmek (veya buruşturmak)
- suratı sirke satmak
- surat kalmamak
- surat mahkeme duvarı
Birleşik Kelimeler: surat düşkünü, asık surat, çatık surat, ekşi surat, kepçe surat
SARMA
-
Sarmak işi
Evlerindeki düzensizliğin, yozlaşmanın ve erinçsizliğin her yanı sarmasının yaratıcısı annesiydi. - Muzaffer Uyguner
- Saran, içine alan şey, zarf
- Çevirme
- Lahana, pazı ve üzüm yaprağının hazırlanan içle sarılmasıyla yapılan etli veya zeytinyağlı yemek
- Bir ayakta alınan, paralel veya dik olarak dikmelerin üzerine yerleştirilen direk
-
Sarılarak yapılan
Sarma yay.
Birleşik Kelimeler: sarma kafiye, ciğer sarma, kilit sarma, zeytinyağlı sarma, lahana sarması, tavuk sarması, yaprak sarması
SATMA
-
Satmak işi
Bir kitabın çok satmasında o kitabı aklayıcı nedenler pek özel durumlara bağlıdır. - Necati Cumalı
TASMA
-
Bazı hayvanların boynuna takılan, bu hayvanları bir yere bağlamaya, çekip götürmeye yarayan kemer biçiminde bağ
Bir adam yanaştı, tasmasından tuttuğu güzel bir koyunu gösterdi. - Burhan Felek
- Nalın ve terliğin ayağı tutan üstteki meşin bölümü
SAMUT (Kelime Kökeni: Arapça ṣamūt)
- Susan, suskun
SAMUR (Kelime Kökeni: Arapça semmūr)
- Sansargillerden, Kuzey Avrupa'da yaşayan, çok yumuşak ve ince tüyleri olan, postu için avlanan küçük hayvan (Martes zibellina)
- Bu hayvanın postundan yapılan
Birleşik Kelimeler: samur kaşlı, samur kürk, su samuru
AVRAT (Kelime Kökeni: Arapça ʿavret)
-
Kadın
Avrat var, arpa unundan aş yapar; avrat var buğday unundan keş yapar.
- Karı, eş
Ata Sözleri ve Deyimler
- avradı eri saklar, peyniri deri
- avrat malı, kapı mandalı
- avrat tuz dedi mi ciğeri cız der
- avrat var, arpa unundan aş yapar; avrat var, buğday unundan keş yapar
- avrat var ev yapar, avrat var ev yıkar
Birleşik Kelimeler: avrat pazarı, güzelavrat otu