SAVUNMASIZLIK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler

SAVUNMASIZLIK harflerini içeren 8 harfli 30 kelime bulunuyor. 8 harfli SAVUNMASIZLIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

KIVAMSIZ21, VIZLAMAK19, ZIVANALI19, SIVINMAK18, SIVANMAK17, SAVUNMAK17, SAVILMAK17, SAVULMAK17, MANAVLIK16, VINLAMAK16, KALIMSIZ15, MAKASSIZ15, SIKILMAZ15, ANLAMSIZ14, SIZLAMAK14, SIZLANMA14, SAKALSIZ14, UZMANLIK14, UZANILMA14, AZMANLIK13, NAMAZLIK13, SUSMALIK13, SIKILAMA12, USANILMA12, ISLANMAK11, SULANMAK11, SANILMAK11, SAMANLIK11, SALINMAK11, USLANMAK11

ISLANMAK

[nesnesiz]

  • Islak duruma gelmek

    Sayfalar ıslanmış, mürekkebi dağılmış. - Adalet Ağaoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ıslanmışın yağmurdan korkusu olmaz

SULANMAK

[nesnesiz]

  • Sulama işi yapılmak

    Sulandıkça canlanan bir nergise gösterilebilecek özenle yaralarını sardı onun. - Reha Mağden

  • Sulu duruma gelmek

    Geceye doğru kar sulanıyor ve gevşiyor. - Attila İlhan

  • Suyu çoğalıp yoğunluğu azalma

    Kanı sulandı.

  • Göz yaşarmak

    Otomobilde bir şey kaçtığı için durmadan gözü sulanıp akıyor. - Reşat Nuri Güntekin

[mecaz]

  • Ciddiyetini, ağırlığını kaybetmek

[-e]

[argo]

  • İmrendiğini açığa vurmak

    Bizim çiçeklere sulandı.

[-e]

[argo]

  • Birine karşı duyulan cinsel isteği kendisine sezdirmek, yeşillenmek

SANILMAK

[nesnesiz]

  • Düşünülmek, olabileceğine inanılmak, zannedilmek, zannolunmak

    Oraya çıktıktan sonra saatlerce oynadığımız sanılmasın. - Ayla Kutlu

SAMANLIK

[isim]

  • Saman konulan yer

    Onu evvela kendi çiftliğinin samanlığında hapsetmişler. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

SALINMAK

[nesnesiz]

  • Yürürken uyumlu hareketlerle hafifçe bir yandan bir yana eğilmek

    Vücudu o kadar narindi ki hafif rüzgârlarla sallanan salkım söğütler gibi oradan oraya salınıyor. - Sait Faik Abasıyanık

[-e]

  • Salma işine konu olmak

    İlaçlar yazıldı. Eczaneye adam salındı. - Memduh Şevket Esendal

USLANMAK

[nesnesiz]

  • Yadırganan, ayıplanan davranışlardan vazgeçmek, davranışlarına düzen vermek

    Deli eniştemiz bir hayli yaşlanmıştı fakat hiç uslanmış değildi. - Abdülhak Şinasi Hisar

  • Herhangi bir olaydan ders almak, aklı başına gelmek

SIKILAMA

[isim]

  • Sıkılamak işi

USANILMA

[isim]

  • Usanılmak durumu

AZMANLIK

[isim]

  • Azman olma durumu

NAMAZLIK

[isim]

  • Seccade

[sıfat]

  • Namaz süresi kadar olan

    Bir namazlık saltanatın olacak / Taht misali o musalla taşında. - Cahit Sıtkı Tarancı

[halk ağzında]

  • Namazda okunan kısa sureler

SUSMALIK

[isim]

[hukuk]

  • Sus payı

ANLAMSIZ

[sıfat]

  • Anlamı olmayan, önemli bir şey anlatmayan, manasız, beyhude, boş, içsiz, yersiz, gıcırı bükme, ipsiz sapsız

    Üstelik o gece yorumsuz, anlamsız bir temsilde çok sıkılmıştım. - Metin And

SIZLAMAK

[nesnesiz]

  • Hafifçe ağrımak

    Kafa kemiklerine varıncaya kadar her yanı sızlıyordu. - Necati Cumalı

  • Yakınmak

    Ağladı, sızladı.

SIZLANMA

[isim]

  • Sızlanmak işi, yakınmak, şikâyet, şekva, tazallüm

    Sonra karısının, para yetiştiremiyorum diye sızlanmasını hatırladı. - Memduh Şevket Esendal

SAKALSIZ

[sıfat]

  • Sakalı olmayan