SAVUNMALIK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
SAVUNMALIK harflerini içeren 6 harfli 38 kelime bulunuyor. 6 harfli SAVUNMALIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
SIVAMA15,
ANALIK
-
Anne olma durumu
Yazarların analığa ve analarına yaklaşımları da çeşitlidir doğallıkla. - Adalet Ağaoğlu
- Anne olma duygusu
- Anne yerini tutan veya anne kadar yakınlık gösteren kadın
- Anaca davranış
-
Üvey ana
Benim analığımın yetiştiği konak da çok çok büyükmüş. - Refik Halit Karay
Ata Sözleri ve Deyimler
- analık etmek
- analık fenalık
Birleşik Kelimeler: sütanalık
ANISAL
-
Anıyla ilgili, anıya ait
Onlara göre yaşlı yazarların anısal birikimi daha fazlaydı.
ANILMA
- Anılmak işi
ANASIL (Kelime Kökeni: Arapça ʿanaṣl)
-
Kökten, asıl olarak, esaslı bir biçimde
Anasıl asker ve erkek bir kavim olmadıkları için askerliğin şanından hiçbir zaman nasipleri yoktur. - Yahya Kemal Beyatlı
ALINMA
-
Alınmak işi
Öbürü göğsünden ağır yaralı iki erin geriye alınmalarına göz kulak oluyordu. - Attila İlhan
Birleşik Kelimeler: açığa alınma
ÂMÂLIK
- Görme engellilik
AKSUNA (Kelime Kökeni: Rumca)
- Basınçlanma
IKLAMA
- Iklamak işi
KAMALI
-
Kaması olan
Kamalı top.
KASALI
- Kasası olan
KINAMA
- Kınamak işi, ayıplama, takbih
Birleşik Kelimeler: kınama cezası
MANALI
-
Anlamlı
Her çağın kendi idealine göre gördüğü sosyal manalı bazı rüyalar vardır. - Mehmet Kaplan
- Anlamlı bir biçimde
MASLAK (Kelime Kökeni: Arapça maṣlāḳ)
-
Sürekli su akan boru
İlerideki maslaktan su doldurmaya giden simsiyah bir zenci kızının yakasından asıldı. - Osman Cemal Kaygılı
- Boruları aşırı basınçtan korumak amacıyla su yolu üzerinde yapılan içi su dolu hazne
- Büyük yalak
SANMAK
-
Bir şeyin olma veya olmama ihtimalini kabul etmekle birlikte, olabileceğine daha çok inanmak, zannetmek, zanneylemek
Babam, hiç hoşnut olmadığımı, beni yine sevindiremediğini sandı. - Adalet Ağaoğlu
-
Gibi gelmek, farz etmek
Bu hareketimi tamamıyla histen gelen bir şey sandı. - Peyami Safa
-
Bir şey veya kimsenin ... olduğunu düşünmek
Doktor Sevim, hastayı ilk gördüğü an kendinde değil sanmıştı. - Attila İlhan
Birleşik Kelimeler: varsanı
SALMAK
-
Bağımlılığına, tutukluluğuna veya baskı altındaki durumuna son vererek serbest kılmak, bırakmak, koyuvermek
Derhâl kapının zincirini salıvererek kanadı arkasına kadar açtı. - Ercüment Ekrem Talu
-
Yollamak, göndermek
Bununla beraber peşine adam salmak gerekir. - Aka Gündüz
-
Koymak, katmak
Halk ruhunun benliğinizde yeniden uyanıp hararetini gönlünüze saldığını duyarsınız. - Refik Halit Karay
-
Sürmek
Bunun içindir ki dal budak saldı, yemiş vermeye başladı. - Ruşen Eşref Ünaydın
-
Uğratmak
Başını derde salmak.
-
Vergi yüklemek
Ona elli bin lira salmışlar.
-
Üzerine yürütmek
Tazıyı tavşana salmak.
-
Saldırmak
Aç kurt, yılana da salar, taşa da, dedi. - Memduh Şevket Esendal
-
Sarkıtmak
Soğutmak için kuyuya su kabı saldı.
- Gemi demir üzerinde dört yana dönmek
- Bakmamak, ilgilenmemek, özen göstermemek
Birleşik Kelimeler: salıvermek, salıverilmek