[isim]

• Artistin işi

  Düşünmüş taşınmış, o da bizim gibi artistliğe heves etmişti. - Refik Halit Karay

• Artist olma durumu

  Genç bir çocuk yanıma sokuldu, artistliğe hevesliymiş, eğer filmde rol verirsek bedava artistlik yaparmış. - Fikret Otyam

[mecaz]

• Olduğundan başka türlü görünme, kendini başka türlü gösterme

[isim]

[matematik]

• Matematiğin, konusu sayılar, bunların özellikleri ve işlemler olan kolu, hesap

[sıfat]

• Matematikle ilgili

[isim]

• Yükseklikölçer

[nesnesiz]

• Eritme işi yapılmak

  Kesilen koyunların kuyruk yağları eritilerek pilava boca edildi. - İhsan Oktay Anar

[sıfat]

• Doğaüstü güce sahip

  Meğerse bana öğretilen o kısa ve sade cümlenin ne sihirli, ne kerametli, ne müthiş tesiri varmış. - Refik Halit Karay

[isim]

• Hareket durumundaki bir cismin hızını ölçmeye yarayan alet

[sıfat]

[matematik]

• Bakışımsız

[isim]

• Eskitilmek işi

[isim]

• Estirilmek işi

[isim]

• Doğrultu

  Arkaya baka baka, yere yuvarlanmaksızın, istenilen istikamette kaç adım gidilebilir? - Ahmet Haşim

Ata Sözleri ve Deyimler

• istikamet vermek

[isim]

• Gezmeye elverişli yer, mesire yeri

[isim]

• Metres olma durumu

  Her hâlükârda metreslik, iyilerin yeknesak tamlığından uzaklaşmak için iyi bir başlangıçtı. - Elif Şafak

Ata Sözleri ve Deyimler

• metreslik etmek

[isim]

• Silktirmek işi

[sıfat]

• Erişte yapmaya yarayan

  Eriştelik un.

[isim]

[coğrafya]

• Kıyılarda deniz yosunlarının hareketi engelleyecek biçimde çok olduğu yer

[sıfat]

• Şetareti olan, neşeli, şen, cıvıl cıvıl

  Bu hava içinde her şey parlak bir varlık göstermeye başlar, suni ve şetaretli bir âlemin zevki ortalığı kaplardı. - Abdülhak Şinasi Hisar