[isim]

• Eritilmek işi

[isim]

[matematik]

• Bakışımsızlık

[isim]

[eskimiş]

• Teslim edilen eşyalar veya yatırılan paralar

• Teslim etme işi

[isim]

• Bir insanı, bir eseri, bir konuyu doğru ve yanlış yanlarını bulup göstermek amacıyla inceleme işi, tenkit

  Haklarında yazılan yüceltici eleştirileri de tam anladığımı söyleyemem. O zaman biraz komplekse kapılıyorum. - Nezihe Meriç

[edebiyat]

• Bir edebiyat veya sanat eserini her yönüyle değerlendirerek anlaşılmasını sağlamak amacıyla yazılan yazı türü, tenkit, kritik

[felsefe]

• Özellikle bilginin temellerini ve doğruluk durumunu inceleme, sınama, yargılama

  Zengin seçenekleri dinlerken siz de muhayyilenizi, eleştiri bilincinizi bilemiş olurdunuz. - Haldun Taner

[sıfat]

• İşareti olan, işaretle belirlenmiş olan

  Dışarıda kolları kırmızı beyaz işaretli askerlerin taşıdığı boş sedyeler süratle uzaklaşıyor. - Nazım Hikmet

[isim]

• Erişilmek işi

[isim]

[eskimiş]

• Danışma

Ata Sözleri ve Deyimler

• istişare etmek

[isim]

• İrileşmek işi

[tıp]

• Bazı organların hastalık sonucunda olağan dışı büyümesi durumu

[isim]

• İletişmek işi

[isim]

[fizik]

• Küçük ve hızlı salınım, ihtizaz, vibrasyon, rezonans

  Küçük ölçüde kuvars kristalinin titreşimleri olmasa hepimizin kullandığı kuvarslı saatler yapılamazdı. - Aydın Boysan

• Bir noktanın gözün göremeyeceği kadar kısaca kımıldanışı, ihtizaz

  Sorunları ve titreşimleriyle, çok gelişkin bireyliğiyle bir insan... - Selim İleri

[isim]

• Titreşmek işi

[isim]

• Asileşmek işi

[isim]

• Alşimi ile uğraşan kimse, simyacı

[sıfat]

• Hasreti olan, özlemli

  İstanbul'un binlerce yüreği böyle bir inmenin hasretlisiydi. - Falih Rıfkı Atay

[isim]

[eskimiş]

• Biçim değiştirme

  Hasan'ın gönlünü dolduran sevgi artık bir istihale devresine giriyor gibiydi. - Osman Cemal Kaygılı

[biyoloji]

• Başkalaşma

[jeoloji]

• Başkalaşım

Ata Sözleri ve Deyimler

• istihale etmek