SARIYAHŞİ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

SARIYAHŞİ harflerini içeren 5 harfli 26 kelime bulunuyor. 5 harfli SARIYAHŞİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ŞAHIS14, YAHŞİ14, ŞAHSİ13, HIYAR12, HAYIR12, HAŞİR12, SİYAH12, SAYIŞ12, SAYHA12, HASIR11, SIHRİ11, YARIŞ11, HİSAR10, HARİS10, HASAR10, İŞYAR10, SARİH10, SARIŞ10, SAHRA10, ŞAYİA10, YARAŞ10, SAYRI9, AYSAR8, AŞARİ8, SARAY8, ARİYA7

ARİYA (Kelime Kökeni: İtalyanca aria)

[isim]

[denizcilik]

  • Sancağı, yelkeni veya sereni direkten aşağı alma

AYSAR

[sıfat]

  • Ayın etkisiyle huyunun değiştiği sanılan (kimse)
  • Değişken huylu, kararsız (kimse)

AŞARİ (Kelime Kökeni: Arapça aʿşārī)

[isim]

[eskimiş]

[matematik]

  • Ondalık

SARAY (Kelime Kökeni: Farsça serāy)

[isim]

  • Hükümdarların veya devlet başkanlarının oturduğu büyük yapı

    Sarayın içine girmiş olanlar bir bir süngülendiler. - Necip Fazıl Kısakürek

  • Kamu işlerinin yürütüldüğü büyük yapı

    Emniyet Sarayı. Spor ve Sergi Sarayı.

[mecaz]

  • Görkemli ve gösterişli yapı

    Bu ev bir saray.

[eskimiş]

  • Devlet başkanı ve çevresi

    Saraydan çağrılmış.

Birleşik Kelimeler: saray çiçeği, saray konut, saray lokması, saray menekşesi, saraypatı, kervansaray, adalet sarayı, belediye sarayı, kitap sarayı, kültür sarayı, satış sarayı

[isim]

  • Tekirdağ iline bağlı ilçelerden biri
  • Van iline bağlı ilçelerden biri

SAYRI

[sıfat]

[eskimiş]

  • Hasta

Birleşik Kelimeler: sayrılarevi

HİSAR (Kelime Kökeni: Arapça ḥiṣār)

[isim]

  • Bir şehrin veya önemli bir yerin korunması için taştan yapılmış, yüksek duvarlı ve kuleli, çevresinde hendekler bulunan küçük kale, kermen, germen

[isim]

[eskimiş]

[müzik]

  • Klasik Türk müziğinde bir birleşik makam
  • Klasik Türk müziğinde re diyez notası

Birleşik Kelimeler: hisarbuselik

HARİS (Kelime Kökeni: Arapça ḥarīṣ)

[sıfat]

  • Açgözlü

HASAR (Kelime Kökeni: Arapça ḫasār)

[isim]

  • Herhangi bir olayın yol açtığı kırılma, dökülme, yıkılma gibi zarar

    Yağmur yollarda hasara yol açtı.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hasara uğramak

İŞYAR

[isim]

[eskimiş]

  • Bir işle görevli olan kimse, görevli
  • Memur

SARİH (Kelime Kökeni: Arapça ṣarīḥ)

[sıfat]

  • Açık, kolay anlaşılır, belli, belirgin, belgin

    Bu hıyanetin müşterek müteşebbislerine karşı, alınması lazım gelen vaziyet sarihtir. - Atatürk

Birleşik Kelimeler: sarih meful

SARIŞ

[isim]

  • Sarma işi

SAHRA (Kelime Kökeni: Arapça ṣaḥrāʾ)

[isim]

  • Çöl
  • Kır

Birleşik Kelimeler: sahra topu

ŞAYİA (Kelime Kökeni: Arapça şāyiʿa)

[isim]

  • Yayılmış haber, yaygın söylenti, duyultu

    Hava arada bir bu hâle bir panik niteliği veren korkunç şayialarla dolup boşalıyordu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Birleşik Kelimeler: hisseişayia

YARAŞ

[sıfat]

  • Girişken (kimse)

    Öbürü ne kadar çekingen ve sessiz ise bu o kadar yaraş ve konuşkan, tam manasıyla bir İstanbul kadını. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

HASIR (Kelime Kökeni: Arapça ḥaṣīr)

[isim]

  • Saz, kabuk, yaprak vb. bir bitki maddesiyle örülmüş taban veya tavan örtüsü

    Öğle uykuma daldığım hasır üzerinde başımın altına konmuş yastık lavanta çiçeği kokardı. - Ziya Osman Saba

[sıfat]

  • Tamamı veya bir bölümü böyle bir örgüden yapılan

    İş önlükleri bağlandı, sele denilen hasır sepetlerle tarlaya dalındı. - Orhan Kemal

Birleşik Kelimeler: hasıraltı, hasır çelik, hasır demir, hasır otu