SARIMSAKLANMAK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

SARIMSAKLANMAK harflerini içeren 7 harfli 80 kelime bulunuyor. 7 harfli SARIMSAKLANMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

MASALSI11, SASIMAK11, ASILMAK10, ASLANSI10, ASMALIK10, AKSIRMA10, ISLAMAK10, ISLANMA10, KISALMA10, KARAMSI10, KASILMA10, KASINMA10, MISKALA10, MIRLAMA10, MAKASLI10, NASILSA10, SIRLAMA10, SINAMAK10, SALKIMA10, SAMANLI10, SANILMA10, SARSMAK10, SARILMA10, SARINMA10, SALINMA10, SAKINMA10, ARILAMA9, ARINMAK9, ANMALIK9, ANILMAK9, ANIRMAK9, ALINMAK9, AKSAMAK9, IKLAMAK9, IRAKSAK9, IRALAMA9, KLASMAN9, KISARAK9, KINAMAK9, KINLAMA9, KANIKMA9, KANIRMA9, KARIKMA9, KARILMA9, KARIMAK9, KARINMA9, KARINSA9, KALINMA9, KAKILMA9, KAKMALI9, KASALIK9, MARKALI9, MASKARA9, MAKRAMA9, RAKAMLI9, SARKMAK9, SAKLAMA9, SAKALIK9, ARKALIK8, ARANMAK8, ARLANMA8, ARALAMA8, ANLAMAK8, ALMANAK8, AKSAKAL8, AKLAMAK8, AKLANMA8, ALAMANA8, ALARMAK8, KANLAMA8, KANAMAK8, KARASAL8, KARAMAN8, KARALIK8, KARAMAK8, KALAMAR8, KARLAMA8, MALKARA8, MAKARNA8, ALKARNA7

ALKARNA (Kelime Kökeni: İtalyanca argagna)

[isim]

[denizcilik]

  • İstiridye, midye, tarak vb. kabuklu hayvanları avlamak için deniz dibini taramakta kullanılan, ağız kısmı demirden bir ağ

ARKALIK

[isim]

  • Sırt dayamaya yarayan yer

    Rıza Efendi iskemlesinin arkalığına iyice yaslandı. - Tarık Buğra

  • Sırtında yük taşıyan hamalların, yük taşırken kullandıkları arka yastığı, semer, hamal semeri, arkalıç

[eskimiş]

  • Ev içinde giyilen kolsuz, kalınca bir kısa hırka türü

ARANMAK

[nesnesiz]

  • Arama işine konu olmak

    Ertesi günü uygun pansiyon aranacaktı. - Tarık Buğra

  • İsteklisi bulunmak

    Çok aranan bir kitap.

  • Eksikliği duyulmak

    Bugünlerde soba aranıyor.

  • Kendi kendine bir şeyler aramak
  • Şart koşulmak

    Asli ve sürekli görevlerde çalışanların meslek kuruluşlarına girme mecburiyeti aranmaz. - Anayasa

  • Olumsuz, kötü davranışlarda bulunarak zor duruma düşmek

    Sen aranıyorsun âdeta.

  • Kendisine eş veya sevgili aramak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aranıp taranmak

ARLANMA

[isim]

  • Utanma

ARALAMA

[isim]

  • Aralamak işi

ANLAMAK

[-i]

  • Bir şeyin ne demek olduğunu, neye işaret ettiğini kavramak

    Yıldızın hemen altında, namluya benzer bir başka şekil var, bunun bir tabanca olduğunu anlamakta gecikmiyorum. - Ahmet Ümit

  • Yeni bilgileri eskileriyle bir araya getirerek sonuç niteliğinde başka bir bilgi edinmek
  • Sorup öğrenmek
  • Doğru ve yerinde bulmak

    Hani bunu anladık ama!

  • Birinin duygularını, istek ve düşüncelerini sezebilmek

    Kabul etmeyeceğini ben daha o gün anlamıştım. - Mithat Cemal Kuntay

[-den]

  • Bir şey hakkında bilgisi bulunmak

    Hele bir de denizcilikten anlamıyorsanız su üstünde bahadırlık göstermek yerine beceriksizlik göstereceksiniz demektir. - İsmet Özel

[nesnesiz]

[-den]

  • Yarar sağlamak

    Bu ilaçtan hiçbir şey anlamadım.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • anladımsa arap olayım
  • anlarsın ya!
  • anlayalım!
  • anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az
  • anlayıp dinlemek

ALMANAK (Kelime Kökeni: Fransızca almanach)

[isim]

  • Yıllık

    Almanağın dörtte üçü istatistik ve grafiklerle dolu idi. - Memduh Şevket Esendal

AKSAKAL

[isim]

[mecaz]

  • Köyün veya mahallenin ihtiyar heyetinde olan kimse
  • Bir meslekte yaşça, kıdemce ileride ve yetenek bakımından üstün niteliğe sahip olan kimse, duayen
  • Ermiş, evliya

AKLAMAK

[-i]

[hukuk]

  • Suçsuz veya borçsuz olduğu yargısına vararak birini temize çıkarmak, tebriye etmek, ibra etmek

    Bir kitabın çok satmasında o kitabı aklayıcı nedenler pek özel durumlara bağlıdır. - Necati Cumalı

AKLANMA

[isim]

[hukuk]

  • Aklanmak işi

ALAMANA (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[denizcilik]

  • Balık avlamakta veya yük taşımakta kullanılan, tek veya iki direkli ve açık güverteli, büyük kayık, alamanata

Birleşik Kelimeler: alamana ağı

ALARMAK

[nesnesiz]

  • Kızarmak
  • Ala renkli duruma gelmek

KANLAMA

[isim]

  • Kanlamak işi

KANAMAK

[nesnesiz]

  • Vücudun herhangi bir yerinden kan akmak, kan gelmek

[mecaz]

  • Manevi acılar yeniden etkisini duyurmak, depreşmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kanayan yara olmak

KARASAL

[sıfat]

  • Karayla, toprakla ilgili, berri

Birleşik Kelimeler: karasal iklim, karasal kumul, karasal oluşuk