SARIHUMMA Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

SARIHUMMA harflerini içeren 5 harfli 23 kelime bulunuyor. 5 harfli SARIHUMMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

HUMMA12, HASIM12, HUMAR11, HURMA11, HAMAM11, HAMUR11, HARIM11, HASIR11, MAHUR11, SAHUR11, HARAM10, HASAR10, MAHRA10, SAHRA10, MUSIR9, MASUM9, MISRA8, MAMUR8, SIRMA8, SAMUR8, SARIM8, IRAMA7, SARMA7

IRAMA

[isim]

  • Iramak işi

SARMA

[isim]

  • Sarmak işi

    Evlerindeki düzensizliğin, yozlaşmanın ve erinçsizliğin her yanı sarmasının yaratıcısı annesiydi. - Muzaffer Uyguner

  • Saran, içine alan şey, zarf

[askerlik]

  • Çevirme
  • Lahana, pazı ve üzüm yaprağının hazırlanan içle sarılmasıyla yapılan etli veya zeytinyağlı yemek

[madencilik]

  • Bir ayakta alınan, paralel veya dik olarak dikmelerin üzerine yerleştirilen direk

[sıfat]

  • Sarılarak yapılan

    Sarma yay.

Birleşik Kelimeler: sarma kafiye, ciğer sarma, kilit sarma, zeytinyağlı sarma, lahana sarması, tavuk sarması, yaprak sarması

MISRA (Kelime Kökeni: Arapça miṣrāʿ)

[isim]

[edebiyat]

  • Dize

MAMUR (Kelime Kökeni: Arapça maʿmūr)

[sıfat]

  • Bayındır

    Yıkılmış dilberin mamur illeri / Susmuş bülbüllerin taze dilleri - Karacaoğlan

Birleşik Kelimeler: dört başı mamur

SIRMA

[isim]

  • Altın yaldızlı veya yaldızsız ince gümüş tel

    Açık gri etrafı iki parmak kalınlığında sarı sırma işlemeli, gayet zarif bir kumaş. - Refik Halit Karay

[sıfat]

  • Bu telden yapılmış veya bu tel gibi olan

    Altın yaldızlı ve siyah çiçekli aynalar duvarlara sırma kordonlarla asılıdır. - Salâh Birsel

  • Rütbe gösteren şerit

Birleşik Kelimeler: sırma saç

SAMUR (Kelime Kökeni: Arapça semmūr)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Sansargillerden, Kuzey Avrupa'da yaşayan, çok yumuşak ve ince tüyleri olan, postu için avlanan küçük hayvan (Martes zibellina)

[sıfat]

  • Bu hayvanın postundan yapılan

Birleşik Kelimeler: samur kaşlı, samur kürk, su samuru

SARIM

[isim]

  • Sarma işi
  • Bir şeyi bir kez saracak miktar

[fizik]

  • Elektromıknatıslarda makara biçiminde sarılan iletken telin her bir halkası

MUSIR (Kelime Kökeni: Arapça muṣirr)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Bir söz veya düşüncede direnen, ayak direyen (kimse)

MASUM (Kelime Kökeni: Arapça maʿṣūm)

[sıfat]

  • Suçsuz, günahsız

    Melek kadar masum / Yok canım şeytan kadar şirret - Behçet Necatigil

  • Temiz, saf(II)

    Gül kokusunda saf ve masum bir eda, yaseminde romantik bir sevda hisseder gibi olurum. - İbrahim Alâeddin Gövsa

[isim]

[halk ağzında]

  • Küçük çocuk

    Dört masumu var.

HARAM (Kelime Kökeni: Arapça ḥarām)

[sıfat]

[din bilgisi]

  • Din kurallarına aykırı olan, dinî bakımdan yasak olan, helal karşıtı
  • Yasak

    Biraz sevinmek için bekledim dinsin yaram / Anladım, bana gülmek değil yaşamak haram - Faruk Nafiz Çamlıbel

Ata Sözleri ve Deyimler

  • harama uçkur çözmek
  • haram etmek
  • haramın temeli olmaz
  • haram olmak
  • haram olsun!
  • haram yemek

Birleşik Kelimeler: haram lokma, haram para, haramzade

HASAR (Kelime Kökeni: Arapça ḫasār)

[isim]

  • Herhangi bir olayın yol açtığı kırılma, dökülme, yıkılma gibi zarar

    Yağmur yollarda hasara yol açtı.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hasara uğramak

MAHRA (Kelime Kökeni: Arapça mahrā)

[isim]

[eskimiş]

  • Üzüm taşımaya yarayan ağzı geniş, dibi dar tahta kap

SAHRA (Kelime Kökeni: Arapça ṣaḥrāʾ)

[isim]

  • Çöl
  • Kır

Birleşik Kelimeler: sahra topu

HUMAR (Kelime Kökeni: Arapça ḫumār)

[isim]

[eskimiş]

  • İçki veya uyku sersemliği

HURMA (Kelime Kökeni: Farsça ḫurmā)

[isim]

  • Hurma ağacı
  • Bu ağacın tatlı meyvesi

Birleşik Kelimeler: hurma ağacı, hurma tatlısı, balçık hurması, Hint hurması, Japon hurması, Trabzon hurması