SAPIKLAŞMAK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler

SAPIKLAŞMAK harflerini içeren 8 harfli 27 kelime bulunuyor. 8 harfli SAPIKLAŞMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

KAPIŞMAK17, PASLAŞMA17, ŞAPKALIK16, ŞAPLAMAK16, KAPSAMLI15, SAPILMAK15, KAPILMAK14, KAPSAMAK14, KASAPLIK14, SIKLAŞMA14, SAPAKLIK14, SAPLAMAK14, AŞILAMAK13, AKŞAMLIK13, KIŞLAMAK13, KAPLAMAK13, KALKIŞMA13, KASLAŞMA13, PAKLAMAK13, AKLAŞMAK12, KAŞLAMAK12, ŞAKLAMAK12, ISKALAMA11, KISALMAK11, KASILMAK11, SALKIMAK11, SAKLAMAK10

SAKLAMAK

[-i]

  • Elinde bulundurmak, tutmak

    Sarayın sükûnu bir kederli muammayı saklar gibi ağırdı. - İbrahim Alâeddin Gövsa

[-i]

[-de]

  • Kaybolmaması, görünmemesi için gizli bir yere koymak

    Paralarını kasada saklıyor.

  • Görünmesine engel olmak, ortalıkta bulundurmamak

[-i]

[-de]

  • Bozulmadan doğal durumları ile durmasını sağlamak, korumak, muhafaza etmek

    Eti buzdolabında saklamak. Peyniri tuzlu suda saklamak.

[-i]

[-den]

  • Gizli tutmak, duyurmamak

    Batı, o büyük kaynaktan sık sık faydalanır ama iktibaslarını titizce saklar. - Cemil Meriç

[-e]

[-i]

  • Birine vermek için ayırmak

    Bu kitabı size sakladım.

[nesnesiz]

[mecaz]

  • Korumak, esirgemek

    Allah saklasın.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sakla samanı, gelir zamanı

ISKALAMA

[isim]

  • Iskalamak işi

KISALMAK

[nesnesiz]

  • Kısa duruma gelmek
  • Süresi azalmak

KASILMAK

[nesnesiz]

  • Kasma işi yapılmak

[tıp]

  • Kas, büzülüp toplanmak, büzüşmek, takallüs etmek

[mecaz]

  • Büyüklenmek, kurumlanmak, gururlanmak

    Ben Namık Kemal'im, koskoca vatan şairiyim, deyip de kasılmaz hiçbir zaman. - Necati Cumalı

SALKIMAK

[nesnesiz]

  • Gevşeyip sarkmak, pörsümek

AKLAŞMAK

[nesnesiz]

  • Ak duruma gelmek, ağarmak, beyazlaşmak

KAŞLAMAK

[-i]

  • Yüzüğün taşını kaşa oturtmak

ŞAKLAMAK

[nesnesiz]

  • `Şak` diye ses çıkarmak

    Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı / Bir dakika araba yerinde durakladı - Faruk Nafiz Çamlıbel

AŞILAMAK

[-e]

[-i]

[tıp]

  • Vücutta bağışıklık yaratmak veya yerleşmiş bir hastalığa karşı koyabilmek için hazırlanmış bir aşıyı vücuda vermek, aşı yapmak

[tıp]

  • Başkasına hastalık geçirmek
  • Elde edilmesi istenilen herhangi bir ağacın bir parçasını anaç üzerine kaynaştırarak üretmek
  • Soğuğa sıcak, sıcağa soğuk su katmak

[mecaz]

  • Birtakım düşünce veya duyguları başkasına benimsetmek, telkin etmek, etkilemek

    Çalışıp çabaladı, sonunda bana da tahlilci bir zihniyet aşıladı. - Halide Edip Adıvar

AKŞAMLIK

[sıfat]

  • Akşama özgü olan

Birleşik Kelimeler: akşamlık sabahlık

KIŞLAMAK

[nesnesiz]

  • Kış olmak

    Bu yıl erken kışladı.

  • Kışı bir yerde geçirmek

    Armudu taşlayalım / Dibinde kışlayalım - Halk türküsü

[-i]

[halk ağzında]

  • Kuş ve kümes hayvanlarını ürkütmek

KAPLAMAK

[-i]

  • Her yanını örtmek, istila etmek

    Her tarafı sessizlik kaplamış, ovalar, biten bir günün hüznü içinde susmuştu. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

  • Çepeçevre sarmak, kuşatmak

    Evlerin bir tarafını yol, üç tarafını da yine çam ormanları kaplar. - Sait Faik Abasıyanık

[nesnesiz]

  • Bir kabın, bir kılıfın, bir örtünün içine almak

    Yorgan kaplamak.

  • Yayılıp doldurmak, etkisinde bırakmak
  • Bir yüzeyi döşemek, başka bir nesne ile örtmek

    Dudaklarının üstünü kaplayan muntazam kesilmiş sert ve koyu siyah bıyıkları... - Abdülhak Şinasi Hisar

  • Kaplama adı verilen ince ağaç levhaları, değişik yöntemlerle hazırlanmış yüzeylere yapıştırmak
  • Bir madeni bir başka madenle kimyasal bir yöntemle örtmek

[mecaz]

  • Bir kimsenin veya bir şeyin nitelikleri herkesçe bilinir olmak

    Ünü cihanı kapladı.

[mecaz]

  • Doldurmak

    İçini sevinç kapladı.

[mecaz]

  • Doldurmak

    Bulutlu düşünceler dimağını kapladığı sırada uzun siyah kirpikleri arasından iki şimşek çaktı. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu

KALKIŞMA

[isim]

  • Kalkışmak işi
  • İsyan, ayaklanma, kıyam

KASLAŞMA

[isim]

  • Kaslaşmak durumu

PAKLAMAK

[-i]

  • Temizlemek