SAPIKLAŞMAK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler
SAPIKLAŞMAK harflerini içeren 8 harfli 27 kelime bulunuyor. 8 harfli SAPIKLAŞMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
KAPIŞMAK17,
SAKLAMAK
-
Elinde bulundurmak, tutmak
Sarayın sükûnu bir kederli muammayı saklar gibi ağırdı. - İbrahim Alâeddin Gövsa
-
Kaybolmaması, görünmemesi için gizli bir yere koymak
Paralarını kasada saklıyor.
- Görünmesine engel olmak, ortalıkta bulundurmamak
-
Bozulmadan doğal durumları ile durmasını sağlamak, korumak, muhafaza etmek
Eti buzdolabında saklamak. Peyniri tuzlu suda saklamak.
-
Gizli tutmak, duyurmamak
Batı, o büyük kaynaktan sık sık faydalanır ama iktibaslarını titizce saklar. - Cemil Meriç
-
Birine vermek için ayırmak
Bu kitabı size sakladım.
-
Korumak, esirgemek
Allah saklasın.
Ata Sözleri ve Deyimler
- sakla samanı, gelir zamanı
ISKALAMA
- Iskalamak işi
KISALMAK
- Kısa duruma gelmek
- Süresi azalmak
KASILMAK
- Kasma işi yapılmak
- Kas, büzülüp toplanmak, büzüşmek, takallüs etmek
-
Büyüklenmek, kurumlanmak, gururlanmak
Ben Namık Kemal'im, koskoca vatan şairiyim, deyip de kasılmaz hiçbir zaman. - Necati Cumalı
SALKIMAK
- Gevşeyip sarkmak, pörsümek
AKLAŞMAK
- Ak duruma gelmek, ağarmak, beyazlaşmak
KAŞLAMAK
- Yüzüğün taşını kaşa oturtmak
ŞAKLAMAK
-
`Şak` diye ses çıkarmak
Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı / Bir dakika araba yerinde durakladı - Faruk Nafiz Çamlıbel
AŞILAMAK
- Vücutta bağışıklık yaratmak veya yerleşmiş bir hastalığa karşı koyabilmek için hazırlanmış bir aşıyı vücuda vermek, aşı yapmak
- Başkasına hastalık geçirmek
- Elde edilmesi istenilen herhangi bir ağacın bir parçasını anaç üzerine kaynaştırarak üretmek
- Soğuğa sıcak, sıcağa soğuk su katmak
-
Birtakım düşünce veya duyguları başkasına benimsetmek, telkin etmek, etkilemek
Çalışıp çabaladı, sonunda bana da tahlilci bir zihniyet aşıladı. - Halide Edip Adıvar
AKŞAMLIK
- Akşama özgü olan
Birleşik Kelimeler: akşamlık sabahlık
KIŞLAMAK
-
Kış olmak
Bu yıl erken kışladı.
-
Kışı bir yerde geçirmek
Armudu taşlayalım / Dibinde kışlayalım - Halk türküsü
- Kuş ve kümes hayvanlarını ürkütmek
KAPLAMAK
-
Her yanını örtmek, istila etmek
Her tarafı sessizlik kaplamış, ovalar, biten bir günün hüznü içinde susmuştu. - Hamdullah Suphi Tanrıöver
-
Çepeçevre sarmak, kuşatmak
Evlerin bir tarafını yol, üç tarafını da yine çam ormanları kaplar. - Sait Faik Abasıyanık
-
Bir kabın, bir kılıfın, bir örtünün içine almak
Yorgan kaplamak.
- Yayılıp doldurmak, etkisinde bırakmak
-
Bir yüzeyi döşemek, başka bir nesne ile örtmek
Dudaklarının üstünü kaplayan muntazam kesilmiş sert ve koyu siyah bıyıkları... - Abdülhak Şinasi Hisar
- Kaplama adı verilen ince ağaç levhaları, değişik yöntemlerle hazırlanmış yüzeylere yapıştırmak
- Bir madeni bir başka madenle kimyasal bir yöntemle örtmek
-
Bir kimsenin veya bir şeyin nitelikleri herkesçe bilinir olmak
Ünü cihanı kapladı.
-
Doldurmak
İçini sevinç kapladı.
-
Doldurmak
Bulutlu düşünceler dimağını kapladığı sırada uzun siyah kirpikleri arasından iki şimşek çaktı. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu
KALKIŞMA
- Kalkışmak işi
- İsyan, ayaklanma, kıyam
KASLAŞMA
- Kaslaşmak durumu
PAKLAMAK
- Temizlemek