SAPTIRICILIK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler
SAPTIRICILIK harflerini içeren 7 harfli 28 kelime bulunuyor. 7 harfli SAPTIRICILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
ISITICI15,
LAKIRTI
-
Söz, laf
Birdenbire kesildi halkın lakırtıları / Korku içinde durdu tavla şakırtıları - Enis Behiç Koryürek
-
Boş söz, dedikodu, laf
Lakırtıdır o, aldırma!
Ata Sözleri ve Deyimler
- lakırtı ağzından dökülmek
- lakırtı çıkarmak
- lakırtı etmek
- lakırtısı ağzında kalmak
- lakırtısı mı olur?
- lakırtısını etmek
- lakırtı taşımak
- lakırtıya boğmak
- lakırtıya tutmak
- lakırtı yetiştirmek
- lakırtıyı ağzına tıkamak
- lakırtıyı ezip büzmek
- lakırtıyı kesmek
Birleşik Kelimeler: lakırtı ebesi, lakırtı kavafı, pis lakırtı
ASIRLIK
- Yüzyıllık
KASITLI
-
İsteyerek, bilerek yapılan, maksatlı
Bu yüzden İstanbul'un, perde perde sis ardına çekilmekteki ısrarını, kasıtlı bir husumet, kendisine yöneltilmiş bir hakaret gibi algıladı. - Elif Şafak
SIRTLIK
- Sırt dayayacak yer
SATILIK
-
Satışa çıkarılmış olan
Satılık ev.
Ata Sözleri ve Deyimler
- satılığa çıkarmak
- satılık ziftin olsun, Selanik'ten kel gelir
SARILIK
-
Sarı olma durumu
Yalnız, yüzümün sarılığını, hâlsizliğimi babamdan nasıl saklayacağım? - Aka Gündüz
- Sarı renk
- Derinin, dokuların ve organizmadaki sıvıların sarı bir renk almasıyla beliren hastalık, karaciğer yangısı, hepatit
- Derinin sarı renk aldığı bir hastalık belirtisi
SARIKLI
-
Başına sarık sarmış olan, sarığı olan
Ak sakallı, hırçın bakışlı sarıklı ihtiyarın karşısında kasketleri ters dönmüş, minder üzerinde oturan on tane delikanlı gördüm. - Fikret Otyam
- Müslüman din adamı, hoca
SAKIRTI
- Korkudan veya soğuktan titreme
KISITLI
-
Kısıtlanmış, kısıt altına alınmış, mahcur
En az ilkokul mezunu olmayanlar, kısıtlılar... milletvekili seçilemezler. - Anayasa
-
Sınırlı
Ben makarnaları haşlarken o da evdeki kısıtlı malzemeyle kekikli, domatesli bir sos hazırlamaya koyuldu. - Elif Şafak
SIRITIK
- Sürekli olarak sırıtan
CIRTLAK
- Hoşa gitmeyen, keskin ve çiğ, tiz (ses)
- Olgunluktan ezilebilecek duruma gelmiş (meyve, sebze)
KATIRCI
- Katırlarını kira ile işleten veya katırlarla eşya taşıyan kimse
PIRTLAK
-
Pırtlamış, dışarı fırlamış, patlak
Zatî Bey ellerini çırptı, pırtlak gözlü hafiye odaya girdi. - Halide Edip Adıvar
-
Kabuğundan kolayca dışarı çıkabilen
Pırtlak üzüm.
ARITICI
- Arıtma özelliği olan (şey)
- Deterjan
-
Özleştirici, sadeleştirici kimse
Arınmış bir dilse çok kez arıtıcıların başarısıdır. - Nermi Uygur
KITIRCI
- Çok yalan söyleyen kimse