SAPTAYICI Harflerini İçeren 3 Harfli Kelimeler
SAPTAYICI harflerini içeren 3 harfli 22 kelime bulunuyor. 3 harfli SAPTAYICI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
PAY9,
ATA
- Baba
-
Dedelerden ve büyükbabalardan her biri
Ey kız gözüme huri görünürsün / Atan sevmez seni benden ziyade - Karacaoğlan
- Kişinin geçmişte yaşamış olan büyükleri
Ata Sözleri ve Deyimler
- atadan babadan görmek
- ata dostu oğla mirastır
- atalar çıkarayım der tahta, döner dolaşır gelir bahta
- atalar sözünü tutmayanı yabana atarlar
- ata malı mal olmaz, kendin kazanmak gerek
- atasını tanımayan Allah'ını tanımaz
Birleşik Kelimeler: atabey, ataerki, ata lira, atasarısı, atasözü
ASA (Kelime Kökeni: Arapça ʿaṣā)
- Bazı ülkelerde, hükümdarların, mareşallerin, din adamlarının güç sembolü olarak törenlerde taşıdıkları bir tür ağaç veya metalden değnek
- İhtiyarların baston yerine kullandıkları uzun sopa
Birleşik Kelimeler: mareşallik asası
AST
- Alt
- Birinin buyruğu altında olan görevli, madun
- Birine göre alt aşamada olan kimse, madun
- Rütbe veya kıdemce küçük olan asker
Birleşik Kelimeler: astsubay
TAS (Kelime Kökeni: Arapça ṭās)
- Genellikle içine sulu şeyler konulan metal vb.nden yapılmış kap
-
Bu kabın alacağı miktarda olan
İki tas pirinç.
-
Başa giyilen metal koruyucu
Tulumbacılar yangınlarda başlarına kalaylı taslar giyerler. - Salâh Birsel
Ata Sözleri ve Deyimler
- tas gibi
Birleşik Kelimeler: tas kebabı, tas tarak, el tası, hamam tası, kafatası, karıntası, sefer tası, su tası, tıraş tası
ASI
- Asma işi
- Afiş
Ata Sözleri ve Deyimler
- asıda olmak (veya kalmak)
AYA
- Elin parmak dipleriyle bilek arasındaki iç bölümü, avuç içi
- Ayak tabanı
- Yaprakların düz ve parlak bölümü
Birleşik Kelimeler: el ayası, köpekayası, yaprak ayası
TAY
- Üç yaşına kadar olan at yavrusu
- Denk, eşit, eş
- Hayvanın bir yanındaki yük
Ata Sözleri ve Deyimler
- tay gelmek
TIS
- Kaz, kedi, yılan vb.nin çıkardığı ses
Ata Sözleri ve Deyimler
- tıs kesilmek
- tıs yok
YAT
- Kalkan, zırh vb. korunma aracı
-
Özel gezinti gemisi
Seni kendi yatımızda kaptan kıyafetiyle göremeyeceğim. - Refik Halit Karay
Birleşik Kelimeler: yat kulübü, yat limanı
AYI
- Memelilerin etobur takımından, beş parmaklı, tabanlarına basarak yürüyen, yurdumuzda boz türü bulunan, iri gövdeli hayvan, kocaoğlan (Ursus arctos)
- Kaba saba olan insanlar için kullanılan bir seslenme sözü
Ata Sözleri ve Deyimler
- ayı gibi
- ayının kırk türküsü var, kırkı da ahlat üstüne
- ayı sevdiği yavrusunu hırpalar
- ayıya kaval çalmak
- ayı yavrusu ile oynuyor
- ayıyı fırına atmışlar, yavrusunu ayağının altına almış
- ayıyı vurmadan postunu satmak
Birleşik Kelimeler: ayıbacağı, ayı balığı, ayıboğan, ayı gülü, ayıkulağı, ayı üzümü, ayı yürüyüşü, bozayı, cicimayı, Büyükayı, Küçükayı, dağ ayısı, denizayısı, marsıvan ayısı
ISI
-
Bir cismin uzamasına, genleşmesine, buharlaşmasına, erimesine, sıcaklığının artmasına yol açan fiziksel enerji
Isı, atomlar arası çekim gücünü yenerek maddenin hacmini arttırır.
- Fiziksel bir olaya dayalı, belirli bir ölçü üzerine kurulmuş olan sıcaklık ve soğukluk derecesi
Birleşik Kelimeler: ısıalan, ısıcam, ısıdam, ısıdenetir, ısı kuşak, ısıölçer, ısı ölçümü, ısı tedavisi, ısıveren, ısıyayar, ısı yayımı, ısı yuvarı, diriksel ısı, diril ısı, günısı, iç ısı, kızıl ısı, ergime ısısı, ısınma ısısı, vücut ısısı
SAY
-
Düz, ince, yassı taş
Yağmur yağar da ışılaşır sayları / Eli göçmüş de bozulaşır daylağı - Halk türküsü
- Çalışma, emek
- Hac ibadeti sırasında Safa ile Merve tepeleri arasında gidip gelme
YAS
-
Ölüm veya bir felaketten doğan acı ve bu acıyı belirten davranışlar, matem
En büyük bahtiyarlık yasını dindiremez / Baba, benim kalbime sensiz kimse giremez - Faruk Nafiz Çamlıbel
Ata Sözleri ve Deyimler
- yasa bürünmek (veya boğulmak veya gömülmek)
- yas bağlamak
- yas çekmek
- yasını tutmak
- yas tutmak
Birleşik Kelimeler: kara yas
ACI
-
Bazı maddelerin dilde bıraktığı yakıcı duyu, tatlı karşıtı
Acıyı sever.
-
Tadı bu nitelikte olan
Acı kahvesini yudumluyordu. - Tarık Buğra
-
Herhangi bir dış etken dolayısıyla duyulan rahatsızlık, ızdırap
Omuzlarına kadar vücudun derisini haşlayan bayıltıcı yanma acısı ve dehşeti çok sürmedi. - Peyami Safa
-
Ölüm, yangın, deprem vb. olayların yarattığı üzüntü, keder, elem
İnsan, ölümün acısını en çok günün iki uzak saatinde hissetmektedir. - Yusuf Ziya Ortaç
- Çarpıcı, göz alıcı (renk)
-
Keskin, şiddetli
Acı poyraz kuvvetle esiyordu. - Orhan Kemal
- Kırıcı, üzücü, incitici, dokunaklı, kötü
Ata Sözleri ve Deyimler
- acı (veya acılar) görmek
- acı acıyı keser, su sancıyı
- acı çekmek (veya duymak)
- acı gelmek
- acı patlıcanı kırağı çalmaz
- acısı çıkmak
- acısı içine (veya yüreğine) çökmek (veya işlemek)
- acısına dayanamamak
- acısını almak
- acısını almak
- acısını bağrına (veya içine) basmak (veya gömmek)
- acısını çekmek
- acısını çıkarmak
- acısını görmek
- acısı ortaya çıkmak
- acı söylemek
- acı vermek
Birleşik Kelimeler: acı acı, acı ağaç, acı badem, acı bakla, acı bal, acı balık, acı ceviz, acı çiğdem, acı elma, acı fren, acı gerçek, acı haber, acı hıyar, acıkara, acı karpuz, acı kavak, acı kavun, acı kök, acı kuvvet, acı marul, acı meyan, acı ot, acı pelin, acı sakız, acı söz, acı su, acı tatlı, acı yavşan, acı yeşil, acı yonca, can acısı, ciğer acısı, evlat acısı, iç acısı, içler acısı, kalp acısı, kuyruk acısı, yürek acısı, yürekler acısı
PAT
-
Yassı, basık
Ne de ıslak pat burnundaki mor mor meneviş. - Mehmet Akif Ersoy
Birleşik Kelimeler: pat burun
- Yassı bir şeyle vurulduğunda çıkan ses
Ata Sözleri ve Deyimler
- pat diye
Birleşik Kelimeler: pat küt, pat pat, pat sat, çatapat, çatpat
- Birleşikgillerden, papatyaya benzeyen otsu bir bitki (Leucanthemum)
- Kasımpatı biçiminde olan elmas iğne