Sap ile Biten Kelimeler
SAP ile biten 11 kelime bulunuyor. Sonu SAP olan kelime listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Sap kelimesinin anlamı nedir? Sap ile başlayan kelimeler. İçinde sap olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
9 Harfli Kelimeler
ALELHESAP18
7 Harfli Kelimeler
İHTİSAP16, İNTİSAP12, İKTİSAP12
6 Harfli Kelimeler
MUNSAP13
5 Harfli Kelimeler
HESAP14, MUSAP12, KASAP10, NİSAP10
4 Harfli Kelimeler
ASAP9
3 Harfli Kelimeler
SAP8
SAP
- Bitkinin dal, yaprak, çiçek vb. bölümlerini taşıyan, ağaçlarda odunlaşarak gövde durumunu alan bölüm
-
Çiçek veya meyveyi dala bağlayan ince bölüm, sak
Armudun sapı. Gülün dikenli sapı.
-
Bir aracı tutmaya yarayan bölüm
Bir küçük çekmeceden sapı fil dişi bir revolver çıkarmıştı. - Sait Faik Abasıyanık
-
İplik, tire, ibrişim vb. şeylerde iğneye geçirilen bir dikişlik iplik
Bir sap tire. İki sap ibrişim.
- Kabza
-
Demet durumundaki ekinler
Orakçılar gizliden gizliye bu türküyü mırıldanarak saplara tırpan sallıyorlardı. - Reşat Enis
- Erkek
Ata Sözleri ve Deyimler
- sap çekmek
- sap derken saman demek
- sap döner, keser döner, gün gelir hesap döner
- sap gibi
- sapına kadar
- sapla samanı karıştırmak
- sap yiyip saman sıçmak
Birleşik Kelimeler: sapı silik, kök sap, yapışıcı sap, sap sapa, çiçek sapı
ASAP (Kelime Kökeni: Arapça aʿṣāb)
-
Sinir
Bu büyük ızdırap, asabına uyuşukluk getirdi. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
Ata Sözleri ve Deyimler
- asabına dokunmak
KASAP (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṣṣāb)
-
Sığır, koyun gibi eti yenecek hayvanları kesen veya dükkânında perakende olarak satan kimse
Kasapla barışıp kendini benimsetince belki de yanında çalıştırırdı. - Muzaffer Uyguner
- Et satılan dükkân
- Kan dökücü, hunhar
Ata Sözleri ve Deyimler
- kasaptaki ete soğan doğranmaz
- kasap, yağı bol bulunca gerisini yağlar
Birleşik Kelimeler: kasaphane, kasap havası
NİSAP (Kelime Kökeni: Arapça niṣāb)
- Yeter sayı
İNTİSAP (Kelime Kökeni: Arapça intisāb)
- Bağlanma
- Girme
- Kapılanma
Ata Sözleri ve Deyimler
- intisap etmek
İKTİSAP (Kelime Kökeni: Arapça iktisāb)
- Kazanma, edinme, edinim
Ata Sözleri ve Deyimler
- iktisap etmek
MUSAP (Kelime Kökeni: Arapça muṣāb)
- Başına bir kötülük, felaket gelmiş olan
-
Hastalığa yakalanmış, tutulmuş, uğramış
Herkes hastalığın cinsine göre aşağı yukarı musap sayılır. - Sait Faik Abasıyanık
MUNSAP (Kelime Kökeni: Arapça munṣabb)
- Kavşak
- Kavuşan
HESAP (Kelime Kökeni: Arapça ḥisāb)
- Aritmetik
- Matematiksel işlem
-
Alacaklı veya borçlu olma durumu
Al eline kalemi, şu benim hesapları görüver. - Sait Faik Abasıyanık
-
Ödenecek ücretin dökümünü ve tutarını gösteren kâğıt, hesap pusulası, adisyon
Bu hesapların dökümlerini alıp sizlere vereceğim. - Nazlı Eray
-
Oranlama, tahmin
Evdeki hesap çarşıya uymaz.
-
Bir girişimin, bir işin başarıya ulaşması için alınan önlemlerin bütünü
Harbe nasıl, niçin ve ne hesapla girmiştik? - Falih Rıfkı Atay
-
Tutum, durum, anlayış
İnsana daha insanca ortamlar yaratmak için bütün hesaplarımız. - Azra Erhat
- Bankadaki işlemlerin yapılabilmesi için kişi, kurum ve kuruluşlar adına düzenlenen çizelge
Ata Sözleri ve Deyimler
- hesaba almak
- hesaba almamak (veya katmamak)
- hesaba çekmek
- hesaba dökmek
- hesaba gelmez
- hesaba katılmamak
- hesaba katmak
- hesabı kapamak
- hesabı kapatmak
- hesabı kesmek
- hesabına
- hesabına gelmek
- hesabını almak
- hesabını bilmek
- hesabını bilmeyen kasap, ne satır bırakır ne masat
- hesabını görmek
- hesabı temizlemek
- hesabı yok
- hesap (veya hesabını) vermek
- hesap açmak
- hesap çıkarmak
- hesap etmek
- hesap görmek
- hesap kesmek
- hesap sormak
- hesaptan düşmek
- hesapta olmamak
- hesap tutmak
Birleşik Kelimeler: hesap belgesi, hesap cetveli, hesap cüzdanı, hesap günü, hesap işi, hesap kamarası, hesap kitap, hesap makinesi, hesap özeti, hesap pusulası, hesap uzmanı, açık hesap, cari hesap, diferansiyel hesap, ortak hesap, şifreli hesap, toparlak hesap, vadeli hesap, vadesiz hesap, yuvarlak hesap, çömlek hesabı, ebcet hesabı, ihtimaliyet hesabı, ihtimaller hesabı, olasılık hesabı, parmak hesabı, zihin hesabı, integral hesapları
ALELHESAP (Kelime Kökeni: Arapça ʿalā'l-ḥisāb)
- Hesaba sayarak